TOKİ asrın felaketi karşısında başarılı bir sınav verirken hiçbiri yıkılmadı ve ayakta kaldı. Peki bunun sırrı nedir? Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Hüsnü Korkmaz, merak edilen soruya yanıt verdi. İşte detaylar...
"Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli depremler 10 ili birden vururken binlerce bina yerle bir oldu ve can kayıpları 30 bine yaklaştı. Arama kurtarma ekiplerinin dondurucu soğuğa rağmen canla başla mücadelesi devam ederken TOKİ binalarının depremde hiç zarar görmediği ortaya çıktı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri, hasar tespit çalışmalarında TOKİ konutlarında hiçbir hasar olmadığını tespit etti.
TOKİ asrın felaketi karşısında başarılı bir sınav verirken hiçbiri yıkılmadı ve ayakta kaldı. Peki bunun sırrı nedir? Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Hüsnü Korkmaz, merak edilen soruya yanıt verdi. İşte detaylar...
"KOLONLARIN KİRİŞLERDEN DAHA GÜÇLÜ OLMASI GEREKİR"
Konuyla ilgili Sabah gazetesine konuşan Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Hüsnü Korkmaz, "Deprem bölgelerine yapılacak binaların beton sınıf C30 ve üstü olmalıdır. Binanın kolon ve kirişleri düzgün yapılmış olmalı. Bina yapılırken tüm bu planlamalar statik analiz sonucunda yapılır. Bu planlamaların yetkin bir inşaat mühendisi tarafından yapılması gerekiyor. Depremde binanın hiçbir şekilde göçmemesi gerekir. Kolonların kirişlerden daha güçlü olması gerekir. Hasar olacaksa kirişlerden olabilir, ancak kolonlarda olması beklenmez" ifadelerini kullandı.
"TOKİ BİNALARI TÜNEL KALIP SİSTEMİYLE AYAKTA''
TOKİ tarafından yapılan binaların yıkılmayacağını çünkü tünel kalıp olarak yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Korkmaz, şu ifadeleri kullandı; "Bütün taşıyıcı sistem perde duvarlardan oluşmaktadır. Tünel kalıp yapılırsa bina yıkılmaz. Depremde meydana gelen dikey/yatay kuvvetlerin tamamının betonarme perdelerle taşınması, binaların yatay sertliğinin çerçeve sistemlere göre çok büyük olmasını sağlar. Bu da tünel beton sistemlerinin deprem güvenliğinin yüksek olduğunu gösterir. Göçen binaların çoğunluğu 2000 yılı öncesi yapılan binalardır. Betonları çok kötü C30 olması gereken betonlar C10 şeklindedir. Yani santimetrekarenin 300 kilogram yük taşıması gerekirken 100 kilogram yük taşıması şeklinde yapılmıştır. İçindeki donatılar kurallara göre yapılmamıştır."
''ZEMİN İNCELEMESİ YAPILMADAN İNŞAATA BAŞLAMAMALI''
Yeni binaların yıkılma sebeplerini tek tek sıralayan Prof. Dr. Hasan Hüsnü Korkmaz, ''Gevşek zemine de yapıldığı zaman gelen deprem dalgalarını depremin şiddetini büyütür. Aynın müteahhit tarafından yapılan bir binanın yıkıldığı, 50 metre ilerisindekinin ise yıkılmadığı görülüyor. Bu da 50 metre arayla zeminin değiştiğinin resmidir. Zemin incelemesi yapılmadan inşaat başlamamalı. Depremlerden sonra yapılan en büyük yorum hatası kolon kesintileridir. Bu kadar göçen bina da kolon kesilmesi mümkün değildir. Kolon kesilmesi çok münferit ve zor birşeydir. Bu söylemler her zaman gerçeği yansıtmamaktadır. Binaların ana göçme nedeni depreme dayanıklı yapı tasarım ilkelerine uyulmamasından kaynaklanmamaktadır." şeklinde konuştu.
Bölgedeki TOKİ konut sayısı:
Malatya: 20.605
Osmaniye: 3.323Şanlıurfa: 17.261
Diyarbakır: 20.912
Gaziantep: 27.947
Kahramanmaraş: 5.545Adıyaman: 7.065
Adana: 21.154
Kilis: 1.929
Hatay: 8.018
TOPLAM: 133.759
Kaynak:trhber
Yorum Yazın