Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve hükümeti karalamak amacıyla ortaya atılan "Beştepe'de bir CHP'li" iftirası CHP'nin elinde patladı. Yalanın ortaya çıkmasının ardından suçlamalar birbiri ardına gelirken Atatürk tüccarlığı yapan Sözcü yazarı Yılmaz Özdil sert bir yazı kaleme aldı. İnce'ye kumpas yapıldığını savunan Özdil, CHP içinde yaşanan durumu ensest ilişkilere benzetti.
CHP ve medyasının derin kırılmalar yaşadığı 'kumpas' skandalında tartışma her geçen gün farklı bir boyut kazanıyor.. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve hükümete iftira atmak bu sırada Muahrrem İnce'yi de devre dışı bırakarak bir taşla iki kuş vurmak isterken yalanın ortaya çıkmasıyla karışan CHP'de ve medyasında yeni suçlamalar birbiri ardına geliyor. Son olarak insanlara 2 bin 500 TL'ye Atatürk kitabı satarak vurgun yapan Sözcü yazarı Yılmaz Özdil sert bir yazı yazdı.
Özdil, "Hazır herkes namuslu gazeteci ayağına yatarken, hatırlatalım. On yıldır Chp'nin kurumsal kimliğinin ırzına geçilirken, kurucu partinin devrimci felsefesi iğfal edilirken, gerçekleri bile bile, Chp'de sanki herşey güllük gülistanlıkmış gibi gösterenler, halkın gözünün içine baka baka yalan söyleyenler kimlerdi? Hem Kılıçdaroğlu'nu, hem Ekmeleddin efendiyi, hem Muharrem İnce'yi alkışlayanlar, aynı gazeteciler değil mi?" dedi.
İşte Özdil'in yazısından ilgili bölüm:
Kendi yuvaları kabusu oldu
Kendilerinin toplum içindeki statüsü zarar görmesin diye, gözyumarlar, örtbas ederler, yok sayarlar. Akrabalardaki bencillik ve korkaklık ne kadar derinse, ensest o kadar uzar. Chp'de on yıldır yaşanan, budur.
Namuslu milletvekili imha edildi, onun yerine fırıldak milletvekili getirildi, il başkanı sustu.
Yurtsever il başkanı kapının önüne konuldu, onun yerine ikinci cumhuriyetçi il başkanı getirildi, belediye başkanı sustu.
Çalışkan belediye başkanı defterden silindi, onun yerine tavşan b*ku belediye başkanı getirildi, genel başkan yardımcısı sustu.
Dürüst genel başkan yardımcısı kovuldu, onun yerine akçeli işlerden şaibeli genel başkan yardımcısı getirildi, parti meclisi üyesi sustu.
Atatürkçü parti meclisi üyesi partiden atıldı, onun yerine din bezirganı parti meclisi üyesi getirildi, delege sustu.
Doğma büyüme bu partinin çocuğu olan delege dışlandı, onun yerine alakasız partilerin antin kuntin tipleri delege yapıldı, milletvekili sustu.
Yuvanın evlatlarına…
Kendi yuvaları kabus oldu.
İnce şimdi bas bas bağırıyor da...
Herkes kendi statüsünü korumaya çalışırken, hem herkes koltuğundan oldu, hem olan Chp'ye oldu. Kumpas mağduru Muharrem İnce, şimdi bas bas bağırıyor… On yıldır milletvekillerine belediye başkanlarına il başkanlarına kumpas üstüne kumpas kurulurken, grup başkanvekili yapılan, cumhurbaşkanı adayı yapılan Muharrem İnce'nin sesi çıkıyor muydu?
10 yıldır CHP kimliğinin ırzına geçildi
Hazır herkes namuslu gazeteci ayağına yatarken, hatırlatalım. On yıldır Chp'nin kurumsal kimliğinin ırzına geçilirken, kurucu partinin devrimci felsefesi iğfal edilirken, gerçekleri bile bile, Chp'de sanki herşey güllük gülistanlıkmış gibi gösterenler, halkın gözünün içine baka baka yalan söyleyenler kimlerdi? Hem Kılıçdaroğlu'nu, hem Ekmeleddin efendiyi, hem Muharrem İnce'yi alkışlayanlar, aynı gazeteciler değil mi?
CHP'li okuru küstürmeyelim diye gerçekleri makyajlayan gazeteciler...
Neme lazım, aman Chpli okurları küstürmeyeyim diye düşünerek, bile bile gerçekleri makyajlayan, nabza göre şerbet ikram eden, ekranın arkasında başka, önünde başka konuşan, süzme eyyamcılar yok mu?
Kardeşini CHP'de makam sahibi yapanlar, CHP'li belediyeden sponsorluk alanlar
Kardeşini, damadını Chp'de makam sahibi yapan, belediye festivallerinden nemalanan, programına sponsor kapan, bunların karşılığında kalem oynatan, ekranda amigoluk yapan yok mu?
Ailede herkes biliyor. Herkes susuyor.
Yorum Yazın