Ayasofya’yı açın kuduran kudursun

Fethin 567’nci yıldönümü dolayısıyla Ayasofya’da okunan Fetih Suresi’ni kendine yediremeyen Bizans artıkları, camilere saldırarak provokatif eylemlerine devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan’ın Edirne sınırında bulunan Dimetoka kentinde ibadete kapalı bulunan tarihi Çelebi Mehmet Camii’nin minaresine Yunanistan bayrağı asılmasının ardından benzer provokatif eylemler Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden de geldi.

Gözdağı veriyorlar

Konuya ilişkin Akit’e konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Conkar, şunları dile getirdi: “Bu eylemlerle Türkiye’ye gözdağı vermeye çalışıyorlar. ‘Eğer Ayasofya ibadete açılırsa bütün ibadethanelerinizin sonu budur’ deniliyor. Hiçbir devlet geleneğinde böyle bir saldırı geleneği yoktur. Açıktan Türkiye’ye tepki gösteremedikleri için bu tür eylemlere kalkışıyor. Bizi caydırmak istiyorlar. Türkiye’nin kendi sınırları içerisinde bulunan bir yer hakkında kimsenin söz etme hakkı yoktur. AB’nin ve diğer kurumların bu saldırılara karşı dur demesi ve sorumlulara hadlerini bilmesi gerekiyor. Biz ibadethanelerimize yapılan saldırılara tahammül edemeyiz.”

Saldırganların tek dertlerinin İslam olduğunu belirten AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı da, şunları ifade etti:

Karar Türkiye’nin

“Bizim içimizde de bu duruma çanak tutanlar var. Biz içeride de dışarıda da bu Bizans kalıntıları ile mücadele veriyoruz. Ayasofya kilise olarak inşa edilmiş olabilir. Ancak Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u aldıktan sonra cami olarak yeniden düzenlenmiştir ve yüzyıllarca Müslümanların ibadethanesi olmuştur. Bu tür girişimler bizi yolumuzdan ayıramaz. Ayasofya bizim topraklarımızdadır. Ayasofya’nın geleceğine ilişkin kararı da verecek olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Biz Cumhurbaşkanımızla beraber geçmişte Ayasofya ibadete açılsın diye dünyaya haykırmıştık. Bugün de aynı hasretle Cumhurbaşkanımız bir karar aldı ve çalışma başlatıldı. İnşallah bu çalışmanın meyvelerini toplayacağız.”

Kimsenin söz hakkı yok

Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli de, şu değerlendirmede bulundu: “Ayasofya Bizans için çok önemli bir ibadethaneydi. Ayasofya, İstanbul’un fethedilmesiyle Müslümanların olmuştur ve Hristiyan aleminde kapanmayan bir yara açmıştır. Şu anda yıllardır ibadete kapalı olan Ayasofya’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tekrar ibadete açılması söz konusu. Bu durum özellikle Yunanistan’ın ve Avrupa ülkelerinin zoruna gitmiştir. Ancak, hiçbir devletin Ayasofya’nın üzerinde söz hakkı yoktur. Yunanistan’ın ve GKRY’nin saldırıları da bu yüzdendir. Bu eylemlerle bir psikolojik yıpratma harekatı düzenlemeye çalışıyorlar. Bu yapılanları acizlik ve çaresizliğin bir göstergesi olarak adlandırmak mümkündür.”

İbadete açılmalıdır!

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ise şunları kaydetti: “Ayasofya’nın ibadete açılması Osmanlı ruhunun tekrar canlanacağı korkusunu veriyor bunlara. Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet’in İslam alemine emanetidir. Bütün Müslümanlar Ayasofya’nın aslına dönmesini bekliyor. Bu konuda da Cumhurbaşkanımız önderliğinde son günlerde önemli adımlar atmıştır. Ayasofya’da yıllar sonra Fetih Suresi okundu. Tabi ki bu önce içimizdeki Bizans artıklarını rahatsız etti. İzmir’de cami hoparlörlerinden ‘Çav Bella’ çaldılar, ‘Zulüm 1453’te başladı’ diye çığırtkanlık yaptılar. Yunanistan’da ve GKRY’de camilerimize çeşitli saldırılar yaptılar. Bunca olaydan sonra söylenecek tek bir cümle var oda kim çıldırırsa çıldırsın Ayasofya kesinlikle ibadete açılmalıdır, minaresinden ezan sesi yükselmelidir.”