Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, CNNTürk'te Ahmet Hakan'ın konuğu oldu. Bakan Nebati, gündeme ilişkin sorulara cevap verdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati canlı yayında sorulara cevap veriyor. CNNTürk'te Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlayan Nebati döviz kurundaki ani hareketlere değinirken amaçlarının mevduat sahibini korumak olduğunu söyledi.
Bakan Nebati, doların bugün 12.64 olduğunu, ancak bugüne 18.00'liradan geldiklerini söyledi. O rakama adım adım gittiklerini ancak çok radikal bir düşüş yaşandığını söyledi. Nebati, bu rakamların yerine oturmasının belli salınımlarla oluştuğunu, bundan dolayı da mutlu olduklarını söyledi.
Nebati satır başları ile şunları söyledi
HERŞEY KONTROL ALTINDA
"Bugün Merkez Bankası 12 Lira olarak açıklamıştı. Artık insanlar dolar indi mi çıktı mı diye bakmayacak. TL mevduat sahipleri koruma altında, yükselişten etkilenmeyecek. 18 liraya giderken rakamlar sürekli değişti ve yukarı doğru değişti. Dolardaki bu radikal düşüşten sonra bunun salınımlarının hafif gelmesi beklenemez. Salınımı görebiliyoruz, takip edebiliyoruz. Her şey kontrol altında
Serbest piyasa şartları içinde gelişmeleri takip ediyoruz. Ancak kural dışı bir hareket olunca kamu müdahalesi gelir. Biz ülkenin serbest piyasa koşullarına göre gerekli önlemleri alıyoruz ve gerekli uyarıları yapıyoruz.
DEVLET HİÇ MÜDAHALEDE BULUNMADI
Bu salınım 3 ay süre, Türkiye'nin makro ekonomi göstergeleri ile bağdaşmayan bir tablo oluştu. Biz gerektiği zamanlarda müdahil olduk uyardık. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı'nın 20 Aralık manifestosu ile bu noktaya geldi. Bana göre de hiçbir müdahalede bulunulmadı. 3 ayda zirveye çıkan döviz tıpkı köpük gibi bir anda yok oldu. Bizi algı operasyonu ve köpürtme, trollerle oluşturulan yapay durum yıkıldı gitti.
KÜÇÜK YATIRIMCILAR ÇARPILDI
O gece küçük yatırımcılar, trollerin, sosyal medyanın oyununa geldi ve çarpıldılar. Kimlerin neler söylediğini de herkes biliyor. Seçime 1.5 yıl kala hiçbir siyasi iktidar dolarla ilgili harekette bulunmaz. Pazardaki vatandaştan, berberine kadar herkes tamamen olayın içinde. Muhalefet partisi için çok müthiş imkan doğdu "Geliyor gelmekte olan" dediler. Geliyor gelmekte olan geldi. Onlara göre iktidar gidiyor. Oysa oyları yüzde 25'ten, yüzde 25.3'e çıkmış. Ben 3 yıla yakındır bakan yardımcısıydım. Sürekli göstergelere bakıyorum. Hiçbir anormallik yok. Ancak 20 Aralık'a kadar akıllara ziyan manüple yaptılar.
ALGI OPERASYONU İLE İNSANLARI BORSADAN ÇIKARIP DOLARA YÖNLENDİRDİLER
Ben küçük yatırımcıya kahroluyorum. Onlar mavi yakalılar. Gençler, yaşlılar, bu yıl 52 firma borsaya açıldı. Anadolu'da insanlar borsaya girdi. Gerçekliği olmayan tablolarla insanları borsadan çıkarıp dövize yönlendirdiler. Küçük yatırımcı için 50-100 bin lira tüm mal varlığıdır. Bir gecede tüm birikimleri yarıya indi. O insanların ahını kim ödeyecek. Dolar 1 lira arttığı zaman 450 milyar lira borcumuz artıyor. Ben bunu nasıl yaparım.
Başlangıçta hepsi bu algıya gitti. Ancak dolar 18 liraya çıkınca paniğe kapıldılar. Bunun olamayacağını biliyorlardı. Küçük mevduatı olanlar bunu bilmeyebilir ancak ekonomik gücü yerinde olanlar bile bundan zarar gördü. Küçükler para kazanmak için gittiler, sadece koruma dürtüsü ile gitmediler. Bugün 11 liraya alıp yarın 12-13 liraya satayım düşüncesiyle güdülediler. Vatandaşları manipüle edenler içinde eski Merkez Bankası başkanı bile yer aldı.
"SİZİ DÖVİZ GİDİYOR DİYE YÖNLENDİRENLERE DAVA AÇIN"
Türkiye'de döviz geliri olmayan kişiye bankalar normalde dövizle borçlandırmaz. Bu yıllar öncesinden alınan bir kararın uygulamasıdır. Zarar eden bütün vatandaşlara çağrıda bulunuyorum. sosyal medya hesabında paylaşımında döviz gidiyor diye çağrıda bulunanlara dava açın.
2013 YILINDA EKONOMİ ALARM VERMEYE BAŞLADI
Türkiye 2002 yılında bir model ile yola çıktı. O dönemdeki toplumsal yapı, konjoktürel yapı onu gerektiyordu. 2013 yılında Türkiye birşeyin farkına vardı. Döviz düşük, enflasyon tek haneli. kişi başına milli gelir önemli bir noktada. Ancak ekonomi alarm veriyordu. Türk lirası çok değerli. ihracat durmuş. çok sıcak para var, bu para geldiği gibi giderken de habersiz gidiyor. Tedbir alınmadığı takdirde büyük bir sıkıntı yaşanacak. Ben ilk kez o yıl açıklama yaptım. IMF'in borcunun bittiğini söyledim. O dönemde bir anda Gezi olayları, yurt dışından bir anda dövizlerle Türkiye'yi tokatlamaya başladılar. Bu süreç 2021 yılına kadar geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız faiz artırımına gitmeyeceğini açıkladı. Bankalar Birliği ile toplantı yapıyoruz. Faiz artırımı olmayacağını söyledik. Oradaki yöneticiler bizim bundan geri adım atmayacağımızı ve kararlılığımızı gördüler.
20 Aralık'ta bu tedbirleri Sayın Cumhurbaşkanımız dışında başka biri açıklasaydı bu kadar etki yapar mıydı sanmıyorum. İnanmış insanlar, dövizi aldılar, o gece de dövizlerini satıp sisteme geçtiler. Türkiye'de serbest piyasa koşullarından çıkacak hiçbir hükumet iktidarda duramaz.
YENİ SİSTEM TAMAMEN TÜRK LİRASINA YÖNELMEDİR
Türkiye'de yaşayan inancı olan, olmayan, herkesin kabul ettiği ekonomik bir tablo vardı. 20 Aralık'tan önce herkes dövize gidiyordu. ABD'de sistem farklıdır. Çünkü orada faiz yok. Türkiye'deki insanlara ABD veya Avrupa'da basılmış bir kağıdın bekçiliğini yapma dedik. Biz o vatandaşlara Türk lirasına dönmesi halinde o yabancı paradan daha fazla garanti verdik. Döviz yerine Türk Lirası'na geçsin. böylece biz o vatandaşa dövizin kurunu garanti ediyoruz. Bunun dışında da bankanın ona ne vaadediyorsa onu da alıyor. Türkiye'de vadeleme ortalaması 45 gün idi. Şimdi bu rakam en az 90 güne çıktı.
TÜRKİYE 2022 YILINA ENFLASYON HARİÇ TÜM ALANLARDA AVANTAJLI GİRİYOR
Döviz kurundaki artış sonrası mevduata geçenlerin garantilerinin Türkiye'yi zarara uğratacağı zarar, doların artışından dolayı devletin uğradığı zarardan kat be kat aşağıdadır. Dövizin artışı, enflasyona verilen zarar, istikrarsızlığa verilen zarar kat be kat fazladır. Bu sistem Türkiye ekonomik sistemi için olumlu bir fasit dairedir. Türkiye 2022 yılına girerken enflasyon hariç tüm sorunlarını halletmiş olarak giriyor. Bütçe açığında çok az bir açık var. İhracatta rekor, sanayi üretiminde artış, turizmde büyük bir artış. Türkiye cari fazla açıklayacak. Döviz artışından dolayı da vatandaşın mevduatında zarar görmeyecek. Vatandaş yeni sisteme inandı. Biz 17 araçla yola çıktık.
MAKRO EKONOMİ HOCALARI İLE TOPLANTILAR YAPTIK
Dövizdeki anormal artış üzerine psikolojik harp devam ettiğini görünce bir şeyler yapmamız gerektiğini günlerce tartıştık. Ben 5 tane makro ekonomi hocası ile toplantı yaptım. Bu yeni modele inanmayan hiçbir şekilde ikna olmuyor. Öğretilmiş bir yanlış var. Bunun karşılığı yok diyenler bunun örneğini Almanya, İngiltere ABD'de aramasınlar. Bu konuyu tartıştığımız hocalar bunun yapılabileceğini ancak Sol düşünceli siyasilerin bu modeli tercih emmelerine kahrolduklarını söylediler. 15 gün süren beyin fırtınası sonrasında bu geçmişte söylenmiş ancak uygulamaya konmamış. Biz bunun fayda ve zarar analizlerini yaptırdık. Sonrasında uygulamaya koyduk. Büyük yatırımcılar ekonominin önceki şekilde gitmeyeceğini bildikleri için gerekli önlemleri almışlardı. Ancak küçük yatırımcı bunu bilemeyeceği için dövizde zarara uğramıştır. Dövizdeki bu aşırı düşüşü büyük bir sevinçle karşıladık.
BUGÜN HALA DÖVİZ İÇİN "ALIN" ÇAĞRISINDA BULUNANLAR VAR
Bugün hala aynı "döviz yükselecek" çağrısında bulunanlar var. BDDK bu konuda gerekli tedbirleri alacaktır. Döviz için şu tarihte şu olacak diyenler döviz üzerinde kendi kazançları için manipüle yapıyorlar. "Aynaya bakanlar kendilerini görür" Hükumet bile bile vatandaşın zarar etmesini sağlayacak adımları atar mı, 20 Aralık'a kadar bu kişiler kendi sözlerini doğru olarak kabul ettirdiler. Toplum mühendisliğinin bu ülkede nelere yol açtığını herkes biliyor. 28 Şubat benzeri ismini açıklamayan yetkililerden açıklamalar geliyor.
TL ÜZERİNDE KÖPÜK VAR! TL MEVDUATI 59.8 MİLYAR'A ULAŞTI. DÖVİZ MEVDUATI 161 MİLYAR DOLARDAN 161 MİLYAR DOLARA İNDİ
Türkiye serbest piyasa koşulları içinde döviz rakamları olması gereken yere doğru gider. Dünya konjöktürü, salgın, dünya piyasaları nereye doğru gider şartlar belirleyecek. Türk Lirası normal değerlere göre değersiz. Bu köpük zamanı geldiğinde daha da kalkacak ve paramız gerçek değerini görecektir. TL mevduatı bugün için 58.9 milyar liraya geldik. döviz hesabı 169 milyar dolar düzeyinden 161 milyar dolara geriledi.
Gözlere bakmakla ilgili olay spontane gelişmedir. Ben kağıtlara bakarak konuşmam. Gözler kalbin aynasıdır. Gözlere bakmaktan kormayın. İnsanların gözleri içlerindeki durumu ortaya koyan en bariz göstergedir. Ekonomide en büyük unsur güvendir.
FİYAT ARTIŞINA KARŞI MALİYE YARINDAN İTİBAREN SAHADA
Döviz kurlarında düşüş yaşanmasına rağmen bir anda aşırı yükselen fiyatlarda düşüş yaşanmadı. Piyasa yarından itibaren kamu gücünü görecek. Biz bugün bu işi kotaracak arkadaşlarla toplantı yaptık. Masum bir insanın ahı ile bir devlet yıkılır. Hazine müdahale ediyor niye etti deniyor. devlet müdahale ediyor niye ettiniz diyor. Yanlış yapanlara elbette devlet müdahale etmeli. Bize ihbarlar geliyor. Devlete yanlış yapanlara karşı yarın Maliye devreye girecek. Birçok kurum, gelecek döviz kuruna karşı fiyatlarını ayarlamalarına gitti. Birçokları döviz 22 lirayı bulacak diye fiyatını ayarladı. Döviz yarı yarıya indiği halde jet hızı ile fiyatını artıranlar fiyat indirimine gitmedi. Malının üzerine faiş fiyat artışına gidenlere biz uyarılarda bulunduk. Buna rağmen gerekli adımı atmayanlara karşı çok sert bir mücadele başlatılacak.
"TÜRKİYE 2023'E GİRERKEN ENFLASYON DİYE BİR OLGUSU OLMAYACAK"
Biz Aralık ayı enflasyon rakamları ile muhalefete oyun alanı vereceğiz. Ancak bundan sonra çok sıkı tedbirler alacağımız için enflasyona yönelik çok önemli gelişmeler yaşanacak. Aralık 20 günde bu fiyatlamalar yapıldı. TUİK 550 bin kalemde her hafta fiyat tespitleri yapıyor. Ocak ayından itibaren, dövizdeki düşüş, piyasanın oturması dolayısı ile önlerini görecek ve 2022 yılı istikrarlı bir yıl olacak. 2023'e girerken Türkiye'nin enflasyon diye bir olgusu olmayacak. Biz artık olumlu bir kısır döngüye girdik. Türkiye enflasyonla karşı avantajı ortaya çıkacak. Avantajı da enflasyonu yaşadı bunu çözdü, tekrar yaşadı bunu yine çözecek.
BUNDAN SONRA HANGİ ADIMLAR ATILACAK : İLK ADIM ALTIN
Türkiye'de tahminlere göre 5 bin ton altın var. Bunu ekonomiye kazandırmak istiyoruz. Bir aracı hareket ettirmek için 4 lastik ile birlikte birçok argümana ihtiyaç var. Biz vatandaşa yastık altında tuttuğun altının sana hiçbir katkısı yok. Borcu veya ödeme gerektiğinde ucuz fiyatla bozdurmak zorunda kalıyor. Kadınların bildiğimiz "altın günleri"nden yola çıkarak dünya örnekleri ile çalışarak altınını getirene altını safa döndüreceğiz. Ona sertifika vereceğiz istediği zaman saf altınını alabilecek, alım satım arasındaki fark kaybı olmayacak. Altınına likit olma özelliğini veriyoruz. Altını ne olarak veriyorsa aynısı alabilecek aynı zamanda da getirisini de alacak. Bir bilezik verirse bir de kopçası olacak.
"ARAÇ SAHİPLERİ BİZDEN AKARYAKITTA VERGİ İNDİRİMİ BEKLEMESİN"
Araç satışlarında düşme yok, araç kuyrukları, beyaz eşyada rekor satışlar var ÖTV neden düşsün. Akaryakıt fiyatları ile ilgili yeni bir düzenleme gelmiyor. Geçici olarak yapılan uygulamayı birileri sürekli uygulanmasını istiyor. Akaryakıtta eşel mobil uygulaması 2021'de uygulandı. Akaryakıt dolayısı ile zararı aracı olmayanlar neden üstlensin. Biz petrol üreticisi de değiliz doğalgaz üreticisi değiliz. 2032'te doğalgaz üreticisi olacağız. Türkiye doğalgazı dolar ile alıyor. 2022 yılında 55 milyar dolarlık ithalatımız var. Piyasa rahatlamış ve canlı, bu nedenle petrolde vergi indirimine gitmemi gerektirecek bir durum yok.
Buraya gelirken memurlar ve emekliler için rakamlar konusunda kimseden birşey sorarak gelmedim. Bildiğim birşey var bugüne kadar memur da emekli de enflasyona ezdirilmemiştir. Bu dönem de öyle olacak. Asgari ücretten kesilen verginin kaldırılmasıyla devlet 50 milyar liradan vazgeçti.
Türkiye'ye Katar'dan Birleşik Arap Emirlikleri'nden para geleceği iddiaları tamamen spekülatif. Merkez Bankaları arasında swap anlaşmaları yapılır. Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri isimlerinin yerine Güney Kore, İsveç yazılsa sorun yok. Biz menfaatimize bakarız. Bunda ikili ilişkiler önemlidir. Dünyada 125 ülke enflasyonun altında faiz uyguluyor. Bu yanlış deniyor. Biz bunu yapınca kıyamet kopuyor.Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kurumlar sadece kendi çıkarları doğrultusunda faaliyet yürütür. Ekonomide kutsal metin doğrultusunda hareket edilir diye bir kural yoktur.
TÜSİAD temsilcileri ile iş dünyası ile yaptığımız toplantıda görüştük. Bizimle gayet iyi diyalog kurdular. Ama sonradan TÜSİAD adına bildiri yayınlayarak bize ayar vermeye kalktılar. Bize kimse ayar vermeye kalmasın, biz de kimseye ayar vermeyelim.
Kaynak:haber 7
Yorum Yazın