Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde af talebine ilişkin yaptığı açıklamanın detayları belli oldu. İnfaz yasasında yapılacak olan değişikliğe göre, terör suçları hariç, cezasının yüzde 50’sini çeken serbest kalacak.
İnfaz yasasında yapılacak değişiklikle, terör suçları hariç, cezasının yüzde 50’sini çeken serbest kalacak. Kadın ve çocuğa şiddet, tecavüz suçlarının cezası artacak. Suç işleyen bir gün dahi olsa cezasını çekecek
Terör, uyuşturucu, kadın ve çocuklara karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere, “kamuoyunun vicdanını sızlatmayacak” suçlarda ceza indirimine gidilmesine yönelik çalışmada sona gelindi. Bu kapsamda Ceza İnfaz Kanunu’nda (CİK) yapılacak değişikliklerin seçim sonrası Meclis gündemine geleceği, ancak yasalaşma sürecinin 1 Ekim’den sonraya kalacağı belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece Esenler Dörtyol Meydanı’ndaki Kadir Gecesi dolayısıyla düzenlenen “10 Bin Hatim, 100 Bin Dua” programında vatandaşlardan gelen af taleplerine “Meclis açıldığında bu konuların görüşüleceği” karşılığını verdi. Erdoğan, “Adalet Bakanlığımızın bu konularla ilgili bir çalışması var. Ama herkesi serbest bırakmak gibi bir şey olmaz. Bu çalışma neticesinde bırakılabilecek olanları, inşallah seçimlerden sonra Meclis açıldığında tekrar oralarda bunlar görüşülecek” diye konuştu.
Cezasının yarısını çekene tahliye
Erdoğan’ın “Meclis’te görüşüleceğini” söylediği düzenleme af değil, bazı suçlarla ilgili ceza indirimini kapsayacak. AK Parti’nin hukukçu kurmayları ve Adalet Bakanlığı uzun zamandır cezaevlerindeki doluluğu düşürecek bir paket üzerinde çalışıyor. Seçim sonrası Meclis gündemine taşınması planlanan pakette, cezaevlerinde kalma sürelerinin düşürülmesi, bazı suçların para cezasına çevrilebilmesi gibi düzenlemeler de bulunuyor. Mevcut kanuna göre terör suçluları cezalarının dörtte üçünü, adli suçlular ise üçte ikisini çekiyor. Yeni çalışmada, terör suçlarına ilişkin hükümlere dokunulmayacak. Ancak cezasının yüzde 66’sını çeken adli suçlara ilişkin cezalarda değişikliğe gidilerek bu oran yüzde 50’ye çekilecek. Bu durumda örneğin 10 yıl hapis cezası alan bir kişi mevcut sistemde 6 yıl 6 ay cezaevinde kalırken, bu süre yeni düzenleme ile 5 yıla inecek. Düzenleme geriye doğru yürüyeceği için cezasının yüzde 50’sini çekenler şartlı salıverme hükümlerinden yararlanarak dışarı çıkabilecek. Aralarında ekonomik suçlar ile ilgili değişikliklerin de bulunduğu bazı suçlar için verilen hapis cezasının para cezasına çevrilmesi de planlanıyor.
Cumhurbaşkanı’nın en çok üzerinde durduğu konulardan biri olan kadın ve çocuğa yönelik şiddet, tecavüz, cinayet suçlarındaki ceza oranları ise artacak. Alt sınır, kadın cinayetlerinde en az 40, çocuk cinayetlerinde ise 50 yıl olarak yükseltilecek. Bu suçları işleyenler şartlı salıverme şartlarından da yararlanamayacak.
Kademeli infaz sistemi
Hırsızlık başta olmak üzere birçok suçta, suçlular cezaevine girmeden salıveriliyor. Bu durumun da ortadan kaldırılması planlanıyor. Kademeli bir infaz sistemi kurularak, bir yılın altında bir cezayı gerektirse bile, suç işleyen mutlaka cezaevinde kalacak. Yeni infaz düzenlemesinde 1-3 yıl ceza gerektiren suçlar sınıflandırılarak, cezaevinde en az kalacakları süre belirlenecek. Türkiye’deki infaz uygulamalarının adalet duygusunu zedelediğine dikkat çeken AK Parti kurmayları “Suç işleyen ‘nasılsa hapis yatmayacağım’ diye düşünüyor. Bu doğru değil. Yeni düzenleme ile ceza söz konusu olduğunda, bir gün bile olsa hapse girecek. Her suça göre yeni bir ceza ve infaz süresi olacak” değerlendirmesinde bulundu.
'İcralı çocuk' ve 'nafaka' pakette
Kamuoyunun tartıştığı bir başka konu olan nafaka mağdurları ve icra yoluyla çocuk teslimi konusunun da ceza indirimleri ile ilgili yargı paketinde yer alabileceği belirtiliyor. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, önceki gün nafaka konusunda tüm paydaşların görüşlerinin alındığını hatırlatarak, “Biz bu konuda teknik olarak bir çalışma yapacağız, bir sürenin olması, alt sınırın, üst sınırın olması. Alt sınır ve üst sınırı da hâkim belli kriterlere, kanundaki kriterlere bakarak rakamı da belirleyecek” açıklamasını yaptı. Bu alanda yapılacak düzenlemenin yeni mağduriyetler oluşturmaması gerektiğini vurgulayan Gül, bir azami sürenin olacağını, mahkemenin belirlediği bu süre bitince nafakanın sona ereceğini kaydetti. Çocukların icra müdürlükleriyle teslimi sıralarında yaşanan görüntüleri de hatırlatan Gül, bu konuda psikolog, pedagogların desteğiyle çocuk tesliminin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğini ifade etti. Gül, mahkeme kararıyla çocuğun diğer tarafa gösterilmemesinde icra müdürlüklerine değil başka bir birime başvurunun planlandığını belirtti. Gül, çocuk teslimi konusunda icraya para ödenmesinin de kaldırılacağını belirterek, “Kendi çocuğunu görmek için çocuk icralık mı olur? Bunu da kaldırıcı bir düzenlemeyi yapıyoruz. Daha insani bir çalışmayı da tamamladık, Meclisimiz takdir edecektir” dedi.
Yorum Yazın