Cumhurbaşkanı Erdoğan, Minsk üçlüsü olan ABD, Rusya ve Fransa’ya, Azerbaycan – Ermenistan gerilimindeki tutumları nedeniyle tepki gösterdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 27. Dönem 4. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla Meclis özel gündemle toplandı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un başkanlığında özel gündemle toplanan Meclis’te, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da açılış konuşmasını gerçekleştiriyor. Yeni yasama yılı hakkındaki temennilerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta terörle mücadele olmak üzere Türkiye’nin yürüttüğü mücadelelere ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulunuyor. Özellikle Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de gerçekleştirilen sondaj çalışmalarının ardından Türkiye’ye yönelik tehditvari açıklamalara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gerilime dair önemli açıklamalar yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şu şekilde:
- Sayın başkan, değerli milletvekilleri, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Meclisimizin 27. Dönem 4. Yasama Yılı’nın, ülkemize, milletimize, bu yüce kuruma, tüm milletvekillerimize hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum.
- Bu mücadelenin kıyamete kadar süreceğini bilerek daima hazırlıklı ve tedbirli olacağız. Ecdadın maddi ve manevi mirasını yaşatmaya önem veriyoruz.
- Ecdadın maddi ve manevi mirasını yaşatmaya önem veriyoruz.
- Türkiye gerisinde kesintisiz 2 bin 200 yıl devlet geleneğine sahip dünyadaki nadir ülkelerden biridir.
- Gücünü sömürgecilikten ve aç gözlülükten alan ülkelerle aynı yöntemi kullanamaz. Ülkemizin terörle mücadelesinde ve uluslararası alanda ülkemizin hakkaniyetini savunan milletvekillerimize şükranlarmı sunuyorum.
- Bizim meclisimiz herhangi bir meclis değildir. Burası milli iradenin tecelligahı olmuş bir meclistir. Burası ülkemizin istiklal harbini yönetmiş gazi bir meclistir. Burası coğrafyamızdaki son sığınamız Türkiye’yi kuran Meclis’tir.
- Nice darbelere ve darbe girişimlerine rağmen bu kutlu çatı daima temsilcisi olduğu milletin onurunu korumuştur.
- Demokratik dönüşümler de hep TBMM tarafından gerçekleştirilmiştir. Özellikle 15 Temmuz gecesi bu meclisin kararlı duruşu dünya demokrasi tarihine geçmiştir.
- Önümüzdeki dönemde Meclisimiz çok daha büyük başarılarla tarihi yazmayı sürdürecektir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Meclisimizin de kendi alanına yönelmesine imkan sağlamıştır. Eski alışkınlıklarla yeni bir sistemi yürütmenin zorluklarını her alanda yaşıyoruz.
- Çıtayı sürekli yukarı taşıyoruz. Türkiye bu konuda da inşallah dünyaya örnek olacak başarılara imza atacaktır. Meclisimiz yeni dönemde bu konuda çok önemli çalışmalar yürüteceğine inanıyorum. Yeni dönemde buna katkı verecek her partiden vekillerimize şimdiden teşekkür ediyorum.
- Türkiye'yi demokrasiye bedel ödemeden sahip olmuş bir ülke diye itham edenler, umarız 15 Temmuz gecesi bu bühtanlarından dolayı utanç duymuşlardır.
- Milletimizin ve meclisimizin desteği ile karşımıza çıkan engelleri birer birer aşarak bugünlere geldik. Salgın döneminde Birleşmiş Milletler’den başlayarak mevcut küresel düzeni sağlayan kurumların hemen tamamı tıkanmıştır.
- Bu çarpık düzenin aynı şekilde devam etme şansı kalmamıştır. Dünya 5’ten büyüktür ifademiz işte bu gerçeğin ispatıdır.
- Bir kez daha Azerbaycan'ın yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum.
- Özellikle Minsk üçlüsü denilen Amerika, Rusya ve Fransa ve bunların halen otuz yıla yakın zamandır bu sorunu ihmal ettikleri için bu günlere yansıyan bu olumsuz gelişimeler karşısında ateşkes arayışı içinde bulunmaları her şeyden önce kabul edilebilir bir şey değildir. Ha bir şey mi isteniyor, o zaman işgalcilerin bu topraklardan çıkmaları gerekir ki bu konuda biz çözüm olsun.
- Trump, Putin, Macron’la görüştük ama netice yok. Azerbaycanlı kardeşlerimiz şu anda topraklarına dönecekleri günü bekliyor. Ona kimse yanaşmıyor. Önce bir bunu konuşalım hep oturdular konuştular ama bir netice yok işte şimdi netice almanın zamanı Azerbaycanlı kardeşlerimiz de şimdi kendi göbeğini kesmenin adımını attılar.
- Bu bölgedeki kalıcı barışın yolu Ermenistan’ın işgal ettiği her karış Azerbaycan toprağından çekilmelerinden geçiyor.
- Bu haydut devlete destek verenleri kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum.
Bu ülkelerin bir kısmı gerçekleri dile getirdiğimiz için bizi hedef alıyor. Unutulmamalıdır söz konusu ülkeler dün yoktu yarında olmayacak ama biz Allah’ın izniyle bu topraklarda olmaya devam edeceğiz.
- Son dönemde terör tehdidi kaynağında kurutma planımız çerçevesinde Irak sınırındaki örgüt yuvalarını birer birer ortadan kaldırıyoruz. Bu fitne çukurlarını tamamen bitirene kadar operasyonlarımız sürecektir.
- Suriye krizi bölgemizin en kanlı en acı meselesidir. Bölgede 10 yılına ulaşan Suriye krizinin her boyutu biz çok yakından ilgilendiriyor. Sınırın her iki yanında yaşayan halklar köklü bir geçmişi barınıyor. Türkiye’nin 40 yıllık terörle mücadelesinde de Suriye her zaman kritik bir noktada yer almıştır.
- Her kim Türkiye’nin Suriye’de ne işi var diyorsa ya bölgeyi tarihi bilmiyordur ya da kafasında başka hesaplar yapıyordur. Türkiye sınırlarını güvenlik altına almak için her yolu ve yöntemi kullanmayı sürdürecektir. Sınırlarımızı terör örgütlerine ve onları maşa olarak kullananlara teslim etmedik etmeyeceğiz. Son teröristi de imha edene kadar harekatlarımızı sürdüreceğiz.
Ayrıntılar hazırlanıyor…
Yorum Yazın