Malazgirt Zaferi’nin 949. yıldönümü kutlama programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bizans’ın varisliğine bile layık olamayanların bugün yine arkalarına Avrupalıları alarak haksızlık, hukuksuzluk ve korsanlık peşinde koştuklarını ifade ederek, “Türkiye, artık sabrı sınanacak, kararlılığı, imkanları ve cesareti test edilecek bir ülke değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Milli Park Alanı’nda düzenlenen Malazgirt Zaferi’nin 949. yıl dönümü kutlama programında konuştu. Ahlat’ta önceki gün ecdadın mezarlarını ziyaretle başlayan ve gece geç saatlere kadar süren yoğun bir program icra ettiklerini belirten Erdoğan, Ahlat’ın sembollerinden biri olacak Gençlik Merkezi’ni açtıklarını, Okçular Vakfı’nın düzenlediği etkinlikte gençlerin maharetlerine şahit olma imkanı bulduklarını anlattı.
Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bölge valileriyle bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, “İnşallah bu tür toplantıları Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliye’mizde orayı daha da büyüterek her fırsatta tekrarlayacağız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletçe kenetlenilen dönemlerde büyük zaferler kazanıldığına işaret ederek, 1071’de yaşananlara bakıldığında bu kaidenin bir tezahürünün görüldüğünü söyledi.
Korsanlık peşinde koşanlar tarihten ibret almamış
Bizans’ın mirasının Fatih Sultan Mehmet Han ile birlikte Osmanlı’ya geçtiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bizans’ın varisliğine bile layık olamayanların bugün yine arkalarına Avrupalıları alarak haksızlık, hukuksuzluk, korsanlık peşinde koşmaları tarihten ibret alamadıklarının işaretidir. Daha bir asır önce Anadolu’yu perişan bir şekilde terk etmek zorunda kalanların şimdi Ege’de sahte kabadayılık peşinde koşması, mezarlıkta ıslık çalma psikolojisinin tezahüründen başka bir şey değildir.
Korkunun ecele faydası yoktur. Türkiye, Akdeniz’de de Ege’de, Karadeniz’de de hakkı olanı alacaktır. Biz nasıl kimsenin toprağına, egemenliğine, çıkarına göz dikmiyorsak, kendimize ait olanlardan da asla taviz vermeyeceğiz. Bunun için siyasi, ekonomik, askeri bakımdan ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Muhataplarımızı kendilerine çeki-düzen vermeye, mahvolmalarına yol açacak yanlışlardan uzak durmaya davet ediyoruz.
Türkiye’nin artık sabrı sınanacak, kararlılığı, imkanları ve cesareti test edilecek bir ülke olmadığını herkesin görmesini istiyoruz. Yaparız diyorsak yaparız ve bedelini de öderiz. Varsa bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen buyursun gelsin, yoksa çekilsinler önümüzden biz kendi işimize bakalım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu topraklarda bin yıldır karşılaştıkları bütün badirelerden Malazgirt ruhuyla kurtulduklarını belirterek, Kosova’da da Niğbolu’da da Haçova’da da aynı ruhla mücadele ettiklerini anlattı. “Çanakkale’yi geçilmez yapan da bu ruhtu, İstiklal Harbi’nde yedi düvele karşı bu ruhla galip geldik, 15 Temmuz destanını da işte bu ruhla yazdık.” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün de farklı cephelerde azim ve kararlılıkla yürüttüğümüz mücadeleleri aynı ruha borçluyuz. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi çirkin kumpasa yönelirlerse yönelsinler her defasında milyonları karşılarında tek yürek olarak buldular. Çünkü biz bu toprakların emanetçisi değil, asıl sahibiyiz. Bin yıldır bu topraklarda kök salan kardeşlik, muhabbet ve dayanışma hukuku, tüm kışkırtmalara ve karanlık oyunlara rağmen sökülemedi, bundan böyle de sökülemeyecektir. Türkiye’ye yönelik ameliyat yapma hevesleri kursaklarında kalanlar, aradıkları fırsatı bulamayacaklardır. Siyasette, ekonomide, askeri alanda elde ettiğimiz her yeni başarı, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor.
“Yeni müjdelerle bu başarıyı çok daha ilerilere taşıyacağız”
Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervinin millete uzun zamandır ihtiyacı olan morali ve kaynağı sağladığını ifade eden Erdoğan, “Bu doğal kaynaktan elde edilecek gelir 83 milyon vatandaşımızın her birinin hayat kalitesinin yükseltilmesinde, ülkemizin hedeflerine daha hızlı ulaşmasında kullanılacaktır. İnşallah yeni müjdelerle bu başarıyı çok daha ilerilere taşıyacağız. Malazgirt’te başlayan büyük yürüyüşümüzün bu önemli durağı ufkumuzu derinleştirmiş, umudumuzu güçlendirmiş, azmimizi bilemiştir. Rabbimizin önümüze açtığı bu hayırlı yolun bereketiyle artık geleceğimize daha güvenle bakıyoruz.” dedi.
Yorum Yazın