Risale haber yazarı Selahattin GEZER'in köşe yazısı
Benim adım 15 Temmuz; yarasaların, çakalların hükümran olmak istediği gecede bacaklarımdan, kollarımdan sımsıcak kanlar aktığı halde, yıkılmadan dimdik ayakta duran...
Benim adım 15 Temmuz; Hz. Muhammed’in (asm) peygamberliğinden hoşnut olmayan küffara ait askerlerin, bir kardinal için, karanlığa düşürmek istedikleri vatanı şühedanın ışığı ile aydınlatan…
Benim adım 15 Temmuz; okunan selalara rahatsız olan zındıka tohumlarına inat, ezan için, bayrak için gökyüzüne açılan 249 pırıl pırıl kanat…
Benim adım 15 Temmuz; korkarak kaçanları ve benimle “kontrollü darbe” diye alay eden ruhsuz ve yüreksizlerin ne olduğunu ortaya çıkaran ve maskara eden kuvvetli bir aydınlık…
Benim adım 15 Temmuz; İslam’la alakası olmayan, ama bol bol Müslüman’dan para toplayan ve çalan-çırpan ağlak ve hortlak kılıklı bir adamın 50 senelik tiyatrosunu bir gecede yıkan ve yerle bir eden, oyuncularını rezil eden…
Benim adım 15 Temmuz; gerçek vatanseverlerin çıplak elle Allah için yaptıkları mücadeleyi, tanklara ve uçaklara karşı üstün çıkmasına vesile olan ve gerçek sevgileri cesaretleri baş tacı eden…
Benim adım 15 Temmuz; asırlarca bu millet yaşadığı her alçaklığı, kahpeliği unuttu, ama FETÖ’yu hiç unutturmayacak gece…
Benim adım 15 Temmuz; yeryüzü çıyanlarının hazırladığı kolektif zehri içimize boca etme görevini üstlenmiş alçak Fetönün, alçak adamlarının, alçak oyunlarını Allah’ın yardımı ile boşa çıkaran…
Bakmayın adımın Temmuz olduğuna; o gece kanım dondu, iliklerime kadar ihanet yaşadım…
Müslüman görünümlü bir papazın, gözü dönmüş ihtirasına kurban gitmemek için, imdat eden şehitlerin piri Hz. Hamza’nın himmetini yaşadım…
İlelebet Kur’an’a fedai olacak bu kahraman millete, sultanlar sultanı Hz. Muhammed (sav)’in sahip çıkışını yaşadım…
Burun kıvrılan, hakir görülen bu milletin ne kadar asil olduğunu bir gecede dolu dolu yaşadım…
Evet, adım Temmuz. Az kalsın mevsimlerin en talihsizi ve geceden sonra aydınlığa kavuşan alçaklık mağduru…
Gerçek düşmanlara karşı, vatanı kurtarma mücadelesinden sonra, sanki Allah için ölmeyi unutmuştuk... Cumhuriyet’in ilanı ile dinin esaslarından taviz vermeyerek, ipe ve idama giden din mazlumları ve terörizmle mücadele ederken şehit düşen asker ve polisimizin haricinde, din için, vatan için bilerek ölüme gidilmesi hayaldi, çünkü başka hayaller yer kaplamıştı; ihtiraslar, dünyanın aldatıcı lezzetleri vs. gibi… 15 Temmuz, çıplak elle, vatan için mücadele etmeyi ve severek can vermeyi, tekrar ulvi gayeler için, bayrak için duyguları galeyana getirdi… 15 Temmuz’da Allah bizi yeniden diriltti… Ve yarınlar o kadar aydınlık ve öyle nurlu ki…
Allah, 15 Temmuz’u sulandırmak isteyen ve ihanet düşüncelerini devam ettiren soysuz köpeklerden bu vatanı korusun! Allah, “kontrollü darbe” diyen ve hala kontrol edilmeye devam edilen siyasilerin menfaat için bu ülkeyi satmalarından korusun! Allah, mahkemelere en şık ve semirmiş şekilde çıkan ve şehit-gazi yakınları ile kanunlarla, mahkeme ile alay eden alçakları kahretsin...
Yorum Yazın