AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Ahmet Hakan'ın sunduğu 'Tarafsız Bölge' programına konuk oldu.
Binali Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bir kere HDP ve Kürt seçmenler ayırt edilmeli. Kürtlerin sanki oyunun tamamına HDP sahipmiş gibi konuşmayacağız. Biz Güneydoğu'daki bazı illerde birinci ve ikinci partiyiz. Kürt seçmenden HDP dışında en çok oyu alan parti AK Parti'dir dolayısıyla bazı kürt vatandaşlarımız. HDP'ye oy veriyor.
"HDP'ye oy veren Kürt seçmenden de oy alacağım"
HDP'ye oy veren Kürt seçmenden de oy alacağım. O da İstanbul'un geleceği için düşünceleri var. Her şeyden önce HDP aday göstermedi onları bağlayacak bir aday da yok. Ben İstanbul'un tamamının adayıyım.
Vatan toprağımız milletimiz ve devletimiz bizim vazgeçilmezimizdir. Bunlar hepimizin ortak değeridir. Onun dışındaki farklılıklarımız bizim alnımızın akıyla göğsümüzü gere gere söyleyeceğiz.
"İstanbul adaylığı için çok istekliydim"
Benim tabiatım öyledir. Ağır konuşurum soyadım gibi iş yaparım Şunu söyleyeyim. Bana hiç kimse hiçbir şartta istemediğim bir şeyi yaptıramadı. İstanbul Belediye Başkanı adaylığına kendim karar verdim ve çok istekliydim.
"İstanbul'u yönetmekte başkanlık gibi bir şey"
Meclis Başkanlığı prestjli bir iştir ve ben de 7 ay bulundum. Yapabileceğim kadar Parlamenter diplomasiyi geliştirecek kadar işler yaptım. Benim geçmiş yaşamım boyunca yaptıklarım dikkate alındığında benim için orası daha fazla götürülecek bir yer değildi. Ben sokakta hep oldum. İDO Genel Müdürü olduğum zamanda Sarıyer'de programlar yaptık. Ben her zaman vatandaşın yaşam kalitesi nasıl yükseltilir bunun için uğraştım Başbakanlık da kalktı. İcra görevi olarak bir tek burası kaldı. İstanbul'da Başbakanlık gibi bir yerdir. Büyüklüklere baktığımız zaman Türkiye'nin nüfusunun yüzde 20'si burada. İhracatın yüzde 45'ini yapıyor. Gelen turistin 3'de 1'i İstanbul'a geliyor. Dünyanın 140 ülkesinden ekonomik olarak daha fazla. İstanbul BM'ye bağlı müstakil bir ülke olsa 41. Ülke oluyor. Ekonomi ve nüfus bakımından. İstanbul'u ayır Türkiye'den Türkiye çöker. Çekici güç İstanbul'da. Hiçbir makam küçümsenmez. Ucunda vatandaşa hizmet varsa bütün makamlar kutsaldır.
"Üçüncü adım İstanbul 2.0"
-Bu geçen 25 yıl bizim dönemimiz. 1994'de İstanbul ne haldeydi. Genç kuşaklar hatırlamaz. O zaman yolar çamurdu çöptü su sorunu vardı hava kirliliği had safhadaydı. Bunlar yaşamlar hizmetle, ben buna İstanbul 0.0 versiyonu diyorum. Recep Tayyip Erdoğan bunların hepsini halletti. İnsanlar bir nefes aldı. Onun döneminden sonra sosyal belediyecilik başladı. İnsanlarla bir temas kurup onların envanterini çıkartarak sosyal destek verildi.
Üçüncü adım da buna da İstanbul 2.0 diyoruz. Artık İstanbul'da yeni ihtiyaçlar doğu. Nedir bu ihtiyaçlar; trafik sorununun çözülmesi yeşil alanların artırılması.
Yorum Yazın