Aile yapısnı ifsad eden, eşcinsel sapkınlığın önünü açan İstanbul Sözleşmesi'nin feshi, İslam karşıtlarını adeta kudurttu. Birgün adlı kağıt parçası, dindar insanları daha öncekilerden çok daha yüksek tonda hakaretlerle hedef aldı.
"İstanbul Sözleşmesi işaret fişeği oldu. Ne kadar laiklik düşmanı varsa sıraya girdi." diyen kağıt parçası, "Okul öncesi din dersinden hilafet çağrılarına kadar uzanan talepler listesinde Ayasofya Camii İmamı’nın fetvalarının ayrı bir yeri de var." ifadelerini kullanarak, Ayasofya'nın yeniden Cami olmasının hazımsızlığını da araya sıkıştırdı.
Yeni Akit ile Yeni Şafak'ı hedef aldılar!
Paçavra haberinde, toplum ahlak yapımızı korumak için İstanbul Sözleşmesi'nin tehlikelerine dikkat çekerek uyarılarda bulunan gazetemiz Yeni Akit'i ile Yeni Şafak'ı hedefe alarak, haddi aşan ifadelerle, 'AKP kuyrukçularının alkışlarıyla neticelendirilen süreç bir dizi talebi de peşinden getirdi.' dedi.
Düşmanlıklarının ayarı yok
Cenab-ı Allah'ın kurallarını da hedef alan İslam karşıtı paçavra, "Laiklik mücadelesinin ne kadar elzem, laik cumhuriyet talebinin ne kadar doğru olduğunun en yalın biçimde görüldüğü gelişmeler yaşandı. Aşağıda sıralayacağımız başlıklar birbirinden bağımsız görülebilir ama hepsi hilafet isteyen, şerri hukukla yönetilmeyi tercih eden, kadın hakları ve demokrasi gibi kavramlardan nefret eden bir kafanın ürünü." diye yazdı.
İşte gerçek yüzleri: 'Gerici koroya Saadet de katıldı'
Birgün, bu seferki tutumu hoşuna gitmeyince Saadet Partisi'ne de hakaretler savurdu:
"Millet İttifakı’nın küçük ama etkili paydaşı Saadet Partisi’nin yayın organı Milli Gazete 'İstanbul Sözleşmesi yetmez 6284 de kaldırılmalı' çağrısıyla gerici koroya tüm iştahıyla katıldı. Ailenin korunmasını ve kadına şiddetin önlenmesini içeren müeyyidelerin eksik de olsa var olduğu yasanın gericilerin hedefi olması şaşırtıcı değil. İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili atılan adımın siyasi yelpazede bir dizi taşı yerinden oynatma ihtimali olduğunu da gösterdi. Saadet Partisi’nin rahatlıkla Cumhur İttifakı’nın taleplerine doğru adım atması gösterdi ki; gerici bir düzen için taban cesaretlendirilirken Millet İttifakı’nı zayıflatması için de adım atılmış oluyor."
Kin kustular
İslam karşıtı paçavra, adeta salya akıtarak şunları yazdı:
"Anlaşılan o ki 'milli-manevi değerlerin korunması', 'aile bütünlüğü', 'dini hassasiyetlerin korunması' gibi kavramlar önümüzdeki dönem en çok duyulacak sözcükler. İslami bir bakış açısını egemen kılan, yalnızca o kodlarla konuşmaya izin vermeye çalışan havanın dağıtılmasının tek yolu laiklik mücadelesinin yükseltilmesi. Meclis muhalefetinin 'kutuplaştırmanın önüne geçelim' anlayışı bir tuzağı da beraberinde getiriyor. Sadece dini kodlarla yapılabilen tartışmada ve bu tartışmaların sonucunda gidilecek seçimlerden yurttaşların hayrına bir sonuç çıkmaz. Bu yüzden laiklik mücadelesi, emek ve özgürlükler mücadelesi gibi önemli ve acil görev olarak duruyor."
'Ayasofya’ya şeyhülislam' başlığı ile fitne çabası!
Ayasofya'nın yeniden Cami olmasını hazmedemeyen paçavra, Prof. Dr. Mehmet Boynukalın'ı hedef almayı da sürdürdü:
"Mehmet Boynukalın hem iktidarın hem de muhalefetin gündemi olmaya devam ediyor. İlk kez bir cami imamı ülkenin tüm önemli konularıyla ilgili fetva niteliğinde açıklamalar yapıyor. Ayasofya Camii imamı Boynukalın son 10 gün içerinde 8 Mart’tan İstanbul Sözleşmesi’ne ve faize kadar her meselede görüşünü bildirdi. Canlı yayınlar yaptı, Diyanet’i bile gölgede bıraktı. Daha ince tarikatların etkin olduğu camilere alışık olan Türkiye için Mehmet Boynukalın çok yeni bir durum."
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın