Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Foreign Policy dergisinde 'Zeytin Dalı Harekatı’nın Anlamı' başlıklı bir makale kaleme aldı. Çavuşoğlu, 'Zeytin Dalı Harekatı YPG'nin dikkatini dağıttı ve DEAŞ'la mücadeleyi aksattı' söylemine karşı, 'bu durumda YPG'ye güvenmek ahmaklık emaresi' ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Foreign Policy dergisinde yayımlanan “Zeytin Dalı Harekatı’nın Anlamı” başlıklı makalesinden bazı bölümler şu şekilde;
"DIŞ GÜÇLERİN DESTEĞİYLE VARLIĞINI SÜRDÜREN DEAŞ VE YPG/PKK"
Orta Doğu’daki kasvetli manzara barışın ulaşılabilir olduğu gerçeğini gölgelememelidir. Barışın sağlanmasının esas temeli, devletlerin toprak bütünlüğünün korunması olmalıdır. Bu, başkalarını feda etme pahasına ve dış güçlerin desteğiyle yalnızca distopyalarını sürdürmek üzere var olan, DEAŞ ve PKK/YPG teröristleri de dahil olmak üzere, tüm güçlere karşı çıkmak demektir. Bu örgütlerin bitmek bilmeyen katliam vizyonuna karşı gelinmeli ve bu vizyon mağlup edilmelidir.
"DEAŞ BÜYÜK ÖLÇÜDE YENİLDİ, FAKAT BU YPG ELİYLE OLMADI"
DEAŞ askeri olarak büyük ölçüde yenilmiştir, fakat bu sadece ABD tarafından eğitilen ve silahlandırılan grupların son bir darbesi sayesinde olmamıştır. DEAŞ, Irak ordusunun ve Türkiye’den faaliyet gösteren küresel bir koalisyonun azimli çabaları sayesinde mağlup edilmiştir.
"DEAŞ'A DOĞRUDAN MÜDAHALE EDEREK BOZGUNA UĞRATAN TEK NATO ORDUSU TSK'DIR"
DEAŞ’ın zayıf yönleri, Türkiye’nin DEAŞ’a doğrudan müdahale ederek tahmin edilebileceği üzere onları Kuzey Suriye’deki Cerablus’ta bozguna uğratan tek NATO ordusu olmasıyla bariz şekilde açığa çıkarılmıştır. Yabancı terörist savaşçılara karşı en geniş yasaklı listesine sahip olan ve dünyanın en büyük sivil DEAŞ karşıtı güvenlik harekatını yürüten Türkiye’nin de dahil olduğu koalisyonun azimli çabaları ile DEAŞ’ın yeniden bir araya gelme olasılığı engellenmektedir.
"TERÖRİSTLERLE İTTİFAK OLUŞTURAN ABD!"
Amerika Birleşik Devletleri’yle uyuşmazlık noktalarından birisi, ABD'nin PKK/YPG’yi, terörizm geçmişlerine rağmen, birer nefer olarak silahlandırma politikasıdır. Bu, son günlerinde Obama yönetimi tarafından hazırlanan hukuki ve ahlaki açıdan şaibeli politikadır ve bir şekilde Trump yönetimine taşınmıştır. ABD, kendi değerleri ve teröristlerin ana hedeflerinden olan Türkiye ile 66 yıllık müttefikliğine rağmen teröristlerle bir ittifak oluşturmaya karar vererek tüm eleştirmen ve muhaliflerinin ekmeğine yağ sürmüştür.
Birçok NATO müttefikinin, ittifakımızın temsil ettiği değerlere zıt düşen bu politikadan uzaklaştıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Bu politika, aynı zamanda bölgede ve bölgenin ötesindeki ortak çıkarlarımıza ters düşmektedir. Umuyorum ki, Dışişleri Bakanı olarak atanan mevkidaşım Pompeo ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Büyükelçi Bolton, gidişatı düzeltmeyi bir öncelik olarak görür.
"AFRİN'DE EL KOYDUĞUMUZ SİLAHLAR, SINIRIMIZDAKİ PKK KAMPLARININ AMACINI GÖSTERİYOR"
Sınırlarımızdaki büyük PKK/YPG terörist kampları iki ayrı amaca hizmet etmiştir. Birincisi, PKK’nın terör harekatları için Kuzey Irak’a ilave olarak bir ek cephe açmak ve bunları daimi bir terör şeridi oluşturmak amacıyla bir araya getirmekti. Afrin’de el koyduğumuz silahlar ve askeri altyapı, bu değerlendirmeyi kesin olarak kanıtlamaktadır.
Terör kamplarının ikinci amacı, Suriye ve Irak enkazı üzerinde DEAŞ tarafından tahliye edilen bölgelere inşa edecekleri kendi küçük devletleri için güvenli bölgeler oluşturmaktı. Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekatı, çöküşün daha büyük bir savaşa dönüşmesini ve terörizmin yükselerek Avrupa ile ABD’yi içine çekmesini engellemektedir. Bunun yerine, barışa giden bir yol açmaktadır.
"ZEYTİN DALI, DÜNYANIN GÖRDÜĞÜ EN BAŞARILI HAREKATLARDAN BİRİ OLMUŞTUR"
Gerçek ötesi çağda, Zeytin Dalı Harekatını gölgelemek için geniş bir kampanya yürütüldüğünün farkındayım. İftiralarla karşılaşmadığımız tek bir gün bile yok. İşin gerçeği, sivil zayiata yol açmamak için büyük özen gösterdik ve bu açıdan ZDH dünyanın gördüğü en başarılı harekatlardan biri olmuştur.
"BU, YPG'YE GÜVENME AHMAKLIĞININ EMARESİDİR"
YPG’li teröristler Türk ordusunun ilerlemesine karşı koymaya odaklandığı için harekatımızın DEAŞ’a karşı yürütülen mücadeleyi sekteye uğrattığı iddia edildi. YPG’nin bu tercihinin, onlara güvenme stratejisinin ahmaklığının bizatihi emaresi olduğunu düşünüyorum. Ancak, sizi temin ederim Türkiye DEAŞ’ın bir şekilde yeniden bir araya gelmesine izin vermeyecek ve bu hususta ABD ile birlikte çalışacaktır.
"YPG 400.000 KÜRDÜ SINIR DIŞI ETTİ"
Zeytin Dalı Harekatı’nın “Türklere karşı Kürtler” mücadelesi gibi tasvir edilmesine de engel olmalıyız. PKK ve YPG’li teröristlerin Kürtleri temsil etmediği bariz olmalıdır. YPG Suriye’de kontrol altına aldığı topraklardan yaklaşık 400.000 Kürtü sınır dışı etmiştir. Sözkonusu Kürtler, YPG izin vermediği için Suriye’ye geri dönemediler. Türkiye, bütün Kürtlerin, iki taraf arasında kaldıkları tüm ülkelerde barış ve refah içinde yaşamasını arzu etmektedir. PKK’nın mikro milliyetçiliği ve terörizm Kürtler dahil herkese zararlıdır.
Yorum Yazın