Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasına karşı çıkan, meydanlara katil papaz Makarios’un heykelini diken, Türk Mukavemet Teşkilatı’nı “Suikastçı” olarak tanımlayan zihniyet; Ege ve Akdeniz’deki hak arama çabalarımızın da “yayılmacı” olduğunu savundu. CHP’nin kirli siyasetini değerlendiren uzmanlar, “CHP Yunan’dan bile beter” yorumunda bulundu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin küresel hamlelerini sabote eden CHP ve fondaşları, tarihi düşmanımız Yunanların ekmeğine yağ süren bir siyaset anlayışı güdüyor. Kuva-i Milliye ruhunu hiçe sayarak dış güçlerin espiyonaj merkezine dönüşen Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP ve yandaş medyası, Yunanistan’ın ve Rumların ülkemiz üzerindeki yıkıcı emellerine adeta zemin hazırlıyor.
Zillet, Palikarya'nın uşağı gibi
Palikarya’nın uşaklığına soyunan zillet paydaşlarının, şehitlerimizin ruhunu inciten skandal açıklamalarından bazıları ise şöyle:
CHP’nin kanalı Halk TV sunucusu Ayşenur Aslan, Makarios ağzıyla yaptığı açıklamada, Kıbrıslı Türkleri Rum terör örgütü EOKA’dan korumak için kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’na yönelik, “suikastlarla bilinen illegal bir oluşumdu” ifadesini kullandı.
CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü’nü yönettiği dönemde, Kıbrıs’ta Türklerin katledilmesine sebep olan katil Başpiskopos Makarios’un heykelini dikti.
Hilalin haça karşı üstünlüğünün ezeli ve ebedi sembolü olan Ayasofya’nın açılmasını “gereksiz” bulan ve ‘gündem değiştirme’ çabası olarak yorumlayan İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu, kutlu mabedin tekrar cami olmasına karşı çıktı. Ayasofya’nın ibadete açılmasına karşı çıkan CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, “Sultanahmet Camii de müze olmalı” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun dış politika başdanışmanı Ünal Çeviköz ise, “Mavi Vatan diye bu 200 mile kadar uzanan alanı da kendi egemenlik alanınız olarak görürseniz, o zaman saldırgan ve yayılmacı bir algı yaratırsınız” diyerek, Doğu Akdeniz’de yürütülen siyasetin yayılmacı olduğunu savundu.
Yunan'ı kendilerinden görüyor
Konuyla ilgili Akit’e konuşan Strateji ve Güvenlik Uzmanı Ali Coşar, şunları dile getirdi: “Bunlar, Yunanlıları kendilerinden biri olarak görüyorlar. Malum şahıs İBB Başkanı seçildiğinde ilk arayan Atina Belediye Başkanı oldu. Bunlar, Mavi Vatan olsun, Libya meselesi olsun, Ege Adaları olsun, bu hususta Türkiye’nin menfaatlerine yönelik bir adımın atılmasını asla istemiyorlar. Rumlar, papazlarına bile adadaki Kıbrıslı Türkleri katletmesi için silahlı eğitim veriyor. Ermeniler ise ‘Keskin Nişancı’ eğitimi için Yunanistan’a aralarında kadınların da olduğu bir sürü adam gönderdiler. Bizdeki CHP’liler ve sözde gazeteciler ise Kıbrıslı Türkleri korumak için canlarını dişine takarak mücadele eden Türk Mukavemet Teşkilatı’nı terör örgütü olmakla itham ediyor. Bu açıklamayı bir Yunanlı yapsa ancak o kadar olurdu.”
İçimizdeki ‘Haçlı artıkları’
Malum güruhun kendilerini, Türkiye’de yapılan her türlü hizmeti engellemekle görevli gördüğünü vurgulayan Coşar, şöyle devam etti: “Bunlar, içimizdeki ‘Haçlı artıkları’ gibi hareket ederek, zihniyetlerine uygun şekilde davranıyorlar. Dertleri Türkiye’nin menfaati değil, Batılı emperyal devletlerin temsilcisi gibi hareket etmektir. Bunların selefleri kendilerine altın tepsi içerisinde iktidar sunulmaya alıştığı için, kendileri de o istikamette giderek kısa yoldan iktidara gelmek istiyorlar. Türkiye’nin kahir ekseriyetinin değerlerini gözetmek yerine, her zaman karşısında yer aldılar. Bugüne kadar her türlü darbenin arkasında durdular. Son 15 gündür yaşananlar, İBB’nin başındaki zatın İngiliz elçisiyle yaptığı gizli kapaklı görüşme, Koç ailesiyle yapılan toplantı ve İngiliz elçisinin de katıldığı Yunanistan’daki ihanet görüşmesi, hep bu hesabın bir parçasıdır.”
Hiçbir zaman milli olamadılar
Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican ise şu değerlendirmede bulundu: “CHP, hiçbir zaman milli olamamış, bu ülkeye ve millete daima tepeden bakmış, değerlerimizi aşağılamış, kurulduğundan bugüne kadar emperyalistlerin kuklası olmuş ve sözcülüğünü yapmıştır. Üstad Necip Fazıl’ın deyimiyle, ‘CHP bir parti değil; Türk’e dinini, dilini ve özünü unutturmaya memur bir katliam müessesesidir.’ Kuruluş felsefesinden hiç kopmayan CHP, günümüzde ise yaptığı eylem, söylem ve tutumuyla da Türkiye düşmanlarının kullanışlı aparatı olduğunu ispat etmektedir. Yunanistan’da veya Rum kesiminde bir gazeteci çıkıp EOKA için terör örgütü diyebilir mi? Siyasetçileri ülkelerinin aleyhine iş çevirebilir mi? Mümkün değil. Maalesef CHP’lilerin kahir ekseriyeti Ayşenur Arslan gibi düşünüyor ve onun yolunda ilerliyor.”
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın