Türkiye artık CHP iktidarlarının batışla sonuçlanan hastalıklı dönemlerinde olduğu gibi sadece fındık-fıstık ihracatıyla yetinen bir ülke değil. Ekonomide son yıllarda yapılan atılımlar sayesinde ihracatta ürün çeşitliliğini büyük oranda artıran Türkiye, dünyanın en çeşitli ihracat portföyüne sahip 38'inci ülkesi oldu.
Türkiye "Harvard Growth Lab" uzmanlarının hazırladığı ihracat ürünlerinin çeşitliliğini simgeleyen "Ülke Karmaşıklık Sıralaması"nda yükselirken dünya ülkelerinin tamamı gözönüne alındığında olumlu sayılacak bir dereceye sahip oldu. Ülkeler mal ve örneğin turizm gibi hizmet ihraçlarıyla ölçüldü.
Endeksin ilk sırasında yüksek nitelikli üretim bilgisi gerektiren ürünlerden oluşan ihracat ekonomisiyle Japonya yer aldı.
Harvard Growth Lab, endeksle ilgili açıklamasında geçmişte uluslar arasındaki ticareti kavramanın daha kolay olduğunu hatırlattı. Hammadde ve az sayıda işlenmiş malın bir avuç ülke arasında basit yollarla naklinden ibaret ticaretin yerini bugün dünya limanlarında resmi olarak sınıflandırılmış 6 bin malın el değiştirmesi şeklinde gerçekleştiği belirtildi. Dijital ürün ve hizmetlerin ihracat sektörüne dahil olduğunu hatırlatan HGL, ABD'nin ihracat çeşitliliği endeksinde ilk 10'dan çıktığını ve 12'nci sıraya düştüğünü belirtti.
İhracatı en çeşitli 10 ülke şöyle: Japonya, İsviçre, Güney Kore, Almanya, Singapur, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Finlandiya, İsveç, Macaristan.
İlk sıralardaki ülkelerin ihracat ürünlerinde yüksek çeşitliliğe sahip oldukları, yüksek üretim bilgisi gerektiren mallar ya da "turizm" gibi başka ülkelerde benzerine zor rastlanan zenginliklere dayandıkları belirtildi.
Tarım ve petrol dahil maden endüstrileri karmaşıklık ölçeğine daha düşük puan veriyor. Makine üretimi ise oldukça karmaşık olabiliyor ve küresel ekonominin birçok yönüne bağlı bulunuyor.
Harvard Growth Lab'a göre aslında düşük bir ekonomik karmaşıklık seviyesi bir sorun olarak kabul edilmez zorunda değil. Sıralamada orta-düşük puan alan birçok ülke, büyük yaşam standartlarına ve yüksek bir servete sahip olabiliyor.
Öte yandan, bazı ülkeler çeşitliliği ekonomik modellerinde bir öncelik haline de getirebiliyor. Örneğin Kazakistan gibi petrol zengini bir ülke dünyanın gelişen enerji ürünü çeşitliliği karşısında kendi ürünlerini de çeşitlemeye çalışıyor. HGL "Dünya ekonomileri geliştikçe ve fosil yakıtlarda değişim devam ettikçe, büyük olasılıkla genel olarak ekonomik karmaşıklığın da arttığını göreceğiz" açıklamasında bulundu.
Yorum Yazın