Sedat Peker'in köşe yazısı
Kıymetli Dostlarım,
İnsanlık tarihinde bazı dönemler ve bazı anlar vardır ki o dönemlerde yaşamış olmak bile bir insan için gerçekten ayrıcalıktır. Bizlerde şuanda böyle bir zamana şahitlik yapan şanslı kişileriz.
Düşünsenize teröristlerin partisinin genel başkanı kendisine sempati duyan tüm teröristleri sokağa davet etmişken elinde silahı olmadan inanmış olduğu dine ve ihtiyaç sahiplerine hizmet edebilmek için ölümü göze alarak kurban eti dağıtmaya çıkan sonrasında ise teröristler tarafından akıl almaz zulümlerle şehit edilen 16 yaşındaki YASİN BÖRÜ ile aynı çağda yaşadık.
Bu hayatta en büyük hayali sevdiklerinin “İYİ Kİ VARSIN EREN” demeleri olan 15 yaşındaki EREN BÜLBÜL’ün elinde silahı olmadığı halde subay ve polis abilerine teröristlerin yerini gösterirken şehit edilişine milletçe tanık olduk. Bizim için ne büyük şerefki EREN BÜLBÜL kardeşim ile de aynı çağda yaşadık.
Darbeciler tarafından tüm vücudunun kurşunlarla doldurularak vahşice şehit edileceğini bildiği halde darbeci general semih terziyi öldürerek darbenin kaderini değiştiren ÖMER HALİSDEMİR’le de büyük şeref duyarak aynı çağda yaşadık.
Tüm siyasetçilerin başbakan olabilmek için her türlü kıvraklığı yaptığı bir dönemde kılıçdaroğlu tarafından kendisine kurulacak koalisyon hükümetinin başbakanlığı teklif edildiğinde en yakınları tarafından bile haksızca eleştirileceğini bildiği halde başbakanlığı elinin tersi ile itip ülkemizin yeni bir fetret dönemine girmesine izin vermeyerek vatanımızın kaderini kurtaran Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı Sayın DEVLET BAHÇELİ ile de aynı zamanda, aynı vatanda yaşama şerefine nail olduk.
Öz güvenini yitirmeye yüz tutmuş bir milleti “Dünya 5’ten büyüktür” diyerek dünyadaki gariban milletlerin hamisi, koruyucusu makamına yükselten Sayın Cumhurbaşkanımız RECEP TAYYİP ERDOĞAN ile de aynı zamanda ve aynı mekanda büyük bir şerefle yaşadık..
Kıymetli dostlarım hayallerini yitirmiş bir milletten ufkunu KIZIL ELMA’ya dikmiş olan bir millete dönüşmemizde emeği geçen herkesten YÜCE ALLAH razı olsun. Bu yaşanan kahramanlıkları çocuklarınıza, torunlarınıza mutlaka anlatın. Onlara da vasiyet edin onlarda kendi çocuklarına ve torunlarına anlatsınlar.
Şu an yaşadığımız dönem hayatta kalarak inandığımız davaya hizmet etmek içinde ölerek şehit olmak içinde çok güzel bir dönem. Yani kısacası ölmenin de, gülmenin de kutsal olduğu bir dönem!
Yukarıda anlattığım bu olaylardaki kutsaliyeti görmeyerek topluma korku pompalayan zavallı, aciz basit insanları gördüğünüzde lütfen onlara gülünüz.
Çünkü onlar önce Ortadoğu’da yön bulup sonrasında ise tüm dünyanın dengelerini değiştirecek olan ikinci Ergenekon destanının başladığını göremeyen, zamanı okumaktan aciz hastalıklı ruhlara sahip hainler, en iyi ihtimalle ise gafil kimselerdir.
Tarihimiz gelecekte milli ve yerli yazarlarımız tarafından yeniden yazılırken bu hainlere ve gafillere zaferden pay çalma şansını asla vermeyeceğiz. Vatan evlatlarına Köroğlu, Kara Murat gibi payeler dağıtılırken bu hain ve gafillere ise Bolu beyine denk düşen aşağılık, değersiz, zalimleri simgeleyen ünvanlar vereceğiz!
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
REİS SEDAT PEKER
Yorum Yazın