Unutmayın; dünyada yaşamıyorsunuz, dünyadan geçiyorsunuz. Kısacık zamanlarımızda “ KEŞKELERİMİZ” olmasın.
Cryonics(Yunanca 'soğuk' anlamına gelen κρύος 'kryos-'), gelecekte çağdaş tıp teknolojisinin gelişmesi umuduyla insan ya da hayvan bedeninin dondurulması ve düşük sıcaklıkta korunmasıdır. Türkçede kriyojeni terimi çok düşük sıcaklıklarda yapılan işlemler anlamında kullanılmaktadır. Cryonics, gelecekte çağdaş tıp teknolojisinin gelişmesi umuduyla insan ya da hayvan bedenlerinin dondurulması ve düşük sıcaklıkta korunmasıdır.
Vücut kriyoprezervasyonu (Cryonics), yasal ölüm ilanı yapılmış insanların veya ötanazinin serbest olduğu ülkelerde hastanın talebi ile geleceğin tıbbi ilerlemelerine eriştirilmesi suretiyle yeniden hayata getirilmelerinin amaçlandığı, deneysel bir tıbbi prosedürdür. Ölüm sonrası süreçte doğal şartlarda ceset üzerinde gözlemlenen postmortem değişimlerin önüne geçilmesi ve cesedin belirsiz bir süre boyunca muhafazasının (hücresel boyutta) sağlanabilmesi için metabolizma aktivitelerinin askıya alınması amacıyla ultra düşük sıcaklıklar (-196 oC) kullanılmaktadır. 1960'lı yılların başındaki ilk çalışmalardan bu yana kriyoprezervasyon uygulaması teorik bir konseptten buz oluşumunu ortadan kaldırmak için acil tıbbi prosedürleri ve modern vitrifikasyon teknolojilerini kullanan, kanıta dayalı bir uygulama haline gelmiştir. Bu işlem hukuk ve etik biliminin değişen sosyal şartlarına göre şekilleneceği göz önüne alındığında zamanla çeşitli düzenlemelerin kanun koyucular tarafından benimsenmesi muhtemeldir.
Transhümanizm (h+), insanın birtakım düzeltilebilir kusurlara sahip olduğunun kabulüyle, insan vücudunun evriminin yalnızca doğal sürece bırakılmayarak yapay yollardan iyileştirilebileceği düşüncesini savunan felsefi bir düşüncedir. Transhümanizmin temel ilkeleri bilim kurgu literatüründen esinlenilmiş olsa da gelecekteki teknolojik gelişme beklentileri neticesinde fantezi alanından somut dünyaya nüfuz etmesi beklenmektedir.
Ölümsüz insan ütopyaları, Cryonics hareketinin kavramsal ve pragmatik ana ilham kaynağıdır. Bu yeni ütopya türü sosyal ve kültürel değil, saf teknolojiye olan inanca dayanmaktadır. Diğer yandan Cryonics, robotik temelli Japon transhümanizmi ve öjeni temelli Avrupa transhümanizminden farklı olarak, Amerikan merkezli kriyojenik temelli özel bir transhümanist teknolojidir.
Bugünün teknolojisine göre ilkel sayılsa da 1967 yılında ilk olarak James H. Bedford üzerinde uygulanmaya başlanan Cryonics teknolojisi, 1960’lı yılların başındaki ilk çalışmalardan bu yana teorik bir konseptten buz oluşumunun ortadan kaldırılması için acil tıbbi prosedürleri ve modern vitrifikasyon teknolojilerini kullanan, kanıta dayalı bir uygulama biçimine bürünmüştür.
Cryonics’in tercih edilmesinin temelinde muhtemelen hayatın uzatılmasına dayanan insan arzuları bulunmaktadır. Boston’um belirttiği gibi, ‘’hastalık, yaşlanma ve ölüme karşı hepimizin sağlıklı ve canlı kalmak için kendine has bir gerekçesi vardır.”
Öncelikle Gerçekleşecek Yan Projeler
Kısırlık (infertilite) çiftlerin düzenli olarak ve korunmasız bir şekilde ilişkiye girmelerine rağmen 1 yıl içinde gebeliğin gerçekleşmemesi olarak tanımlanmaktadır. Ancak, 35 yaşın üstündeki kadınlarda düzenli ve korunmasız olarak ilişkiye girilmesine rağmen hamilelik gerçekleşemiyorsa gerekli tahlil ve tedavilere daha erken başlanabilir.
Sperm-yumurtalık bankamız, donör erkeklerden alınan spermleri saklayarak ve ihtiyaç duyan çiftlere veya kadınlara sunan kuruluş olarak ta hizmet sağlayacaktır. Donörlerimize ödeme yönteminde CRYS kullanılacak olup; çift ya da kadına hizmet sağlandığında ise tarafımıza yapılacak ödemede yönteminde CRYS kullanılacaktır. Sperm-yumurtalık bankamız, çiftlerin veya kadınların doğurganlık sorunları, sağlık problemleri veya genetik riskler gibi nedenlerle çocuk sahibi olamaması durumunda bir seçenek olarak kullanılacaktır.
Sperm-yumurtalık bankamız, donörlerden sperm-yumurtalık örnekleri toplar ve spermleri-yumurtalıkları daha sonra kullanılmak üzere dondurur. Donörlerin sağlık geçmişini, aile öyküsünü ve genetik geçmişlerini değerlendirmek için titiz bir tarama ve test süreci uygulanır. Bu tarama ve testler, kaliteli ve sağlıklı sperm-yumurtalık örnekleri sağlamak için çok önemlidir.
Ayrıca Sperm-yumurtalık bankamız sağlıklı bireylerin kendi namına sperm-yumurtalık dondurma taleplerine de hizmet verecektir. Sperm-yumurtalık bankamız, birçok nedenle kullanılabilir.
Bunlar arasında şunlar yer alır:
Doğurganlık sorunları: Erkeklerdeki/kadınlardaki doğurganlık sorunları, çiftlerin çocuk sahibi olmasını engelleyebilir. Kuruluşumuz, çiftlere veya kadınlara, çocuk sahibi olmalarına yardımcı olacak kaliteli spermler/yumurtalıklar sunar.
Sağlık problemleri: Bazı durumlarda, çiftlerin veya kadınların sağlık problemleri, gebelik için riskli olabilir. Sperm-yumurtalık bankamız, sağlıklı sperm-yumurtalık örnekleri sunarak, çiftlerin veya kadınların sağlık problemleri nedeniyle çocuk sahibi olmalarına olanak sağlayacaktır.
Genetik riskler: Aile öyküsünde bulunan genetik hastalıklar veya risk faktörleri nedeniyle çiftlerimiz veya kadınlar çocuklarının sağlıklı olmasını sağlamak için kuruluşumuzu tercih edebilirler.
Genetik bozukluklar embriyoların anne rahmine tutunma ihtimalini düşürmekte, gebeliklerin düşükle sonuçlanma riski artmaktadır. Çiftlerin kalıtsal hastalık riskinin olduğu bazı durumlarda embriyodan örnek alınmaktadır. Alınan örneklerin genetik dizilimleri ve DNA’ları incelenmekte, genetik bozukluk olabilecek embriyolar ayıklanarak, sorunsuz olan embriyolar seçilmektedir. Testler sonucunda rahim içerisinde tutunma ihtimali en yüksek embriyo belirlenmekte, gebelik şansı yükseltilmektedir. Böylelikle genetik taramalı embriyolar meydana gelmektedir.
Donörde bulunabilecek genetik riskler araştırılıp ve doğru tarama ve testler tarafımızla titizlikle yapılacağından dolayı risk neredeyse minimumdur.
Bazı kadınların vücutlarının estetik olarak bozulmasını istememeleri veya bazı hastalıklarından dolayı doğum gerçekleştiremedikleri de düşünülürse rahim dışı kontrollü özel ortamda gebelik projemiz bilim ve teknolojinin gelişmesi ile dünyada çığır açacağı düşünülmektedir.
Zeka, genetikten çok güçlü bir şekilde etkilenen bir özellik olduğu için, hızla gelişen genetik araştırmaları kısa bir süre sonra süper-zeki bir insanlar sınıfı yaratmakta kullanılabilir. Bu insanlar, günümüzdeki en zeki insanlardan 1000 kata kadar daha yüksek IQ değerlerine sahip olabilir! İleri bilim ve teknoloji ile rahim dışı kontrollü özel ortamda gebelik projemizde genetik ve zeka ile ilgili çalışmalarda yapılacaktır.
Michigan State University'den Teorik Fizik Profesörü ve Araştırmalar Başkan Yardımcısı olan Stephen Hsu, zekayı kontrol eden binlerce genetik varyantı tespit etmekten sadece 10 yıl kadar uzakta olduğumuzu düşünüyor. Aleller denen bu varyantlar, doğacak olan çocukta istendiği gibi seçilebilir ve genetik mühendislik teknikleri kullanılarak bunlar, zekanın katlanması için kullanılabilir. Hsu şöyle söylüyor:Bunu, savant-benzeri özelliklerin tümünün maksimum versiyonlarının bir arada olması gibi düşünebiliriz. Neredeyse kusursuz bir şekilde resimleri ve dilleri hatırlama, süper-hızlı düşünme ve hesaplama, çok güçlü bir geometrik görselleştirme, hatta üst boyutlarda bile düşünme yeteneği, birden fazla analiz ile düşünce zincirlerini bir arada ve paralel olarak yürütme.
Aynı anda istek halinde doğum yapacak müşterilerimize bebeklerinin ultrason filmlerinin, doğum anının birkaç saniyelik videolarının NFT’si de hazırlanacaktır.
Ailenin önceden talebi doğrultusunda, doğumu takip eden 10 dakika içinde bebeğin göbek kordonunda bulunan kanı özel bir sistem yardımı ile toplanır. Toplanan ortalama 40 -100 ml hacmindeki kan hemen laboratuvara gönderilir. İçindeki kök hücreler laboratuvar ortamında özel yöntemler ile ayrıştırılarak, azot tanklarında -196 derecede dondurulur ve bireyin ilerleyen zamanlarda geçirebileceği hastalıklarda kullanılmak üzere saklanır.
Talep halinde müşterilerimize çocuklarının süt dişlerini muhafaza etmelerine de yardımcı olunacaktır. 16-20 yaş arasındaki bir gencin çürük olmayan 20’lik yaş dişlerinin de saklanması büyük önem taşımaktadır.
Kök hücreler çeşitli hastalıkların (Multiple scleroz, Alzheimer, Parkinson, kalp hastalıkları, bazı kanser türleri, felç, göz hastalıkları, bağışıklık yetmezliği) gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde nörolojik hastalıklar, parkinson, diyabet, kas hastalıkları gibi pek çok hastalığın tedavisinde de dişten elde edilecek kök hücrenin kullanılması amaçlanmaktadır. Araştırmalara göre diş kök hücresi, kardeşlere % 25, anne babalara ise % 50 oranında uyum sağlamaktadır.
Kök hücrelerin alınması ve saklanması hazırlamış olduğumuz özel bir sistemde yapılacaktır. Öncelikle çekilen süt ve 20’lik dişlerinin canlı kök hücre içermesi çok önemlidir. Eğer çekilen dişte canlı hücrelere rastlanırsa ve herhangi bir enfeksiyon tespit edilmezse bunlar özel bir enzim solüsyonu içine konulup, çoğaltılacaktır. Ardından -196 derecede dondurularak, sıvı nitrojen tanklarında saklanmaya alınacaktır. İlerleyen bilim ve teknolojinin ışığında, eksik doku ve organ kayıplarının telafisinde gelecekte kök hücreler insanlık için büyük umutlar vaat etmektedir.
Yapılacak olan çalışmalarımızda çekilmiş bir dişin yuvasına kök hücreler yerleştirip yeni bir diş elde etme çalışmalarımız da olacaktır. Bu sayede protezler tarihe karışacak olup, yeni bir hekimlik/uzmanlık dalı da ortaya çıkması muhtemeldir. Belki bu da Koruyucu diş hekimliği olacaktır.
Tesis sürdürülebilirliğini ve aktifliğini korumak için güneş enerji sistemi, rüzgâr tribünleri gibi temiz ve geri dönüşümlü enerji kullanarak aktifliğini devam ettirecektir. Olası bir durumda gelişmiş jeneratör sistemlerini de yedek olarak bulundurur. Dondurulmuş materyallerin etkilenmemelerini ve yapıların aktif kalmalarını sağlar.
Unutmayın doğarken biz, ölürken ise sevdiklerimiz ağlar. Kimsenin sevdiklerinin ağlamadığı CRYONICS TOKEN ile güzel geleceğe.
İnsanoğlunun en cesur amaç ve idealiziminin temsili;
“CRYS”
Yukarıda ki yazıyı okuduktan sonra teknolojinin ve bilimin gelecek yıllarda ne kadar ileriye gideceğini kestirmek çok zor. Bazılarınıza bu ütopik gelse bile yüzyıl önce bir aya yolculuk yada kullandığımız cep telefonları bile böyleydi. Ekibi ve güncel gelişmeleri aşağıda ki sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.
Yönetimden aldığımız bilgilere göre de bu ay içinde birkaç borsaya çıkmayı düşündüklerini öğrendik. Dijital bir dünyaya açılmış olan bir zamanda takip edilmesi gereken bir Türk projesi olarak görmekteyiz.
(https://t.me/cryonics_token)
https://twitter.com/Cryonics_Token
https://www.instagram.com/invites/contact/?i=mgufrtb9h08w&utm_content=qswqq7o
https://youtube.com/@cryonicstoken
“Bu haber bir yatırım tavsiyesi değildir.”
Kaynak:akgazete
Yorum Yazın