Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’dan alınacak hava savunma sistemi S-400’lerin kaporasının gönderildiğini söyledi. ABD’den gelen tepkilere “Türkiye’nin savunmasıyla ilgili kararımızı kendimiz veririz” diye rest çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’a yaptığı resmi ziyareti tamamlayarak Türkiye’ye dönerken uçakta habercilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan’a, dış basında Türkiye’nin Rusya’dan S-400 satın almaktan vazgeçebileceğine dair bazı yorumlar yer aldığı hatırlatılarak, son durum soruldu. Erdoğan, bu soruyu şöyle cevaplandırdı:
PUTİN DE BEN DE KARARLIYIZ
“S-400 ile ilgili arkadaşlarımız imzalarını attılar. Bildiğim kadarıyla kaporayı da verdiler. Bundan sonraki süreç de zaten Rusya’dan bize aktarılacak krediyle ilgili devam edecek bir süreçtir. Gerek sayın Putin, gerekse şahsımın bu konuda kararlılığımız var. Türkiye Cumhuriyeti’nin savunma sanayii veya savunmasıyla ilgili bağımsızlık ilkelerini veya bağımsız kararını herhalde kimsenin tartışmaya hakkı yoktur. Biz kendi bağımsızlığımızla ilgili kararımızı kendimiz veririz; ülkemizi savunmak için koruma tedbirlerini de, güvenlik tedbirlerini de kendimiz almakla mükellefiz.
BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKACAĞIZ
Eğer bir yerlerden bu noktada herhangi bir savunma unsurunu tedarikte zorluk çekiyorsak, girişimlerimiz çoğu kez engellemelere takılıyorsa biz ne yapacağız, başımızın çaresine bakacağız. Mesela, silahsız hava araçlarını maalesef dostlardan alamıyorduk biz, çok da yüksek paralar istiyorlardı, bedava da istemiyorduk üstelik. Terör örgütüne tank, top, zırhlı araçlar veriyorlar ama biz parasıyla istediğimiz halde bazı ihtiyaçlarımızı tedarik edemiyoruz. Sonuçta ne oldu? Hamdolsun insansız hava aracını da kendi ülkemin insanı üretir hale geldi, silahlısını da üretir hale geldi.”
400 KM UZAKTA İMHA EDİYOR
Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi, düşük iz bıraksa bile herhangi bir füzeyi 400 kilometre uzaktan teşhis ederek imha edebiliyor. S-400, kısa, orta ve uzun menzillerde aynı anda kullanılabilen değişik füzelere sahip bulunuyor.
Almanya yanlışlara bir son vermeli
Türkiye düşmanlığıyla oy toplamaya kalkışan Alman siyasetçilerin gerginleştirdiği ilişkilerin seçimden sonra nasıl olabileceği sorulan Erdoğan, şunları kaydetti: “Sorun, Almanya yönetimindeki yetkililerin yanlış tavırlarından kaynaklanıyor. Dolayısıyla yanlış tavırlara son verilmesi lazım. Saldırıları sürdürmeleri halinde Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak elbette onurumuzdan taviz veremeyiz. Almanya’nın şu anda teröre yataklık yapan bir ülke haline gelmesini normal karşılayamayız. Bizim Alman halkıyla hiçbir sorunumuz yok. Sadece hatalı tavırlar dolayısıyla Alman yönetimine kırgınlığımız var.”
Astana görüşmelerinde ihtilaf söz konusu değil
Erdoğan, İdlib’in durumunun 14 Eylül’de Astana’da yapılacak zirvede netleşeceğini, bu konuda Rusya ve İran’la ihtilaf olmadığını belirtti.
Erdoğan’a, Astana sürecinde Suriye’nin İdlib ve Afrin kentleri konusunda Rusya ve İran’la daha
önce sağlanan mutabakatın durumu da soruldu. “Özellikle İdlib hakkında şunu söyleyebilirim. Ayın 14'ünde yapılacak Astana Zirvesi önem arz ediyor” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
GELİŞMELER OLUMLU YÖNDE
“Şu anda İdlib'de Rusya ile daha önce mutabık kaldığımız gibi süreci işletiyoruz ve bu şekilde süreç şu an çalışıyor. Rusya ile bu konuda aramızda herhangi bir ihtilaf söz konusu değil. İran ile de yaptığımız görüşmede ihtilafa konu olabilecek herhangi bir başlık gündeme gelmedi. Öyle zannediyorum ki Astana Zirvesi sonrasında da aramızdaki sağlıklı görüşmeler bu şekilde devam edecektir. Gelişmeler olumlu istikamette devam ediyor.”
GÖRÜŞMEYE NİYETİM YOK
Sosyal medyada Suriye’nin eli kanlı devlet başkanı Beşar Esed’le görüştüğü yolunda iddialar olduğu hatırlatılan Erdoğan, “Herhalde birileri özel dolaştırıyor. Ben Esed ile görüşmedim, görüşmeye de pek niyetim yok” karşılığını verdi.
TEŞEKKÜR ETMEK YERİNE BİZE SALDIRIYORLAR
SİHA’lara savaş açan CHP’li Tanrıkulu’na tepki gösteren Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’na saldırmaya hazırlanan terörist vuruldu. Teşekkür etmen lazım. Bırak teşekkürü bize saldırıyorlar” ifadesini kullandı.
Türkiye’de son bir haftada 90 teröristin öldürüldüğüne dikkati çeken Erdoğan, silahlı insansız hava araçlarına (SİHA) karşı savaş açan CHP’li vekil Sezgin Tanrıkulu’nun ise bu durumdan rahatsız olduğunu hatırlattı.
TAKINDIĞI TAVRA BAK
Tanrıkulu’na “Sen kimden yanasın? Teröristten yana mısın yoksa benim güvenlik güçlerimden yana mısın?” diye soran Erdoğan, şunları kaydetti: “Ne yapacaktık, benim bu kadar vatandaşım, güvenlik gücü, askerim, polisim, subayım şehit edildi; adamın takındığı tavra bak. Tabii ki bunların üzerine gideceğiz, kusura bakmasınlar. Bu konuda savcılarımızın soruşturma açmasını da takdirle karşılıyorum. Böyle bir durumda, ana muhalefetin başındaki zat, kalkıp o milletvekilini ‘Sen ne diyorsun?’ diye uyarmalıydı. Ama bunlar haddini bilmiyor. İşte yanında bir hukukçusu var. Görüyorsunuz, öldürülen teröristlerin hakkını savunuyor. Ne hakkı ya? Bunlar terörist. İşte bir tanesi de Kılıçdaroğlu’nun Artvin’de kendisine eylem hazırlığında olan terörist ya. Bak, onu vurdular. Yahu teşekkür etmen lazım senin. Bırak teşekkürü, tam aksine gelip üzerimize saldırıyorlar.”
ÇOK MÜREKKEP YALAMALI
CHP ile Danıştay Başkanı arasında yaşanan sözde 'adalet yürüyüşü’ ve sözde 'Danıştay Başkanı’ polemiği hatırlatılan Erdoğan, “CHP’nin yürüyüşü gerçekten ‘sözde adalet yürüyüşü’dür. Zira CHP’nin önce adalet kavramını anlaması lazım” dedi. Kılıçdaroğlu’nun yakışıksız söylemlerinden Yargıtay ve Danıştay başkanlarının rahatsızlık duyarak hukuk dersi verme noktasına gelmiş olabileceklerini ifade eden Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’nun kalkıp da Zerrin Hanım’a hukuk dersi vermesi için daha çok mürekkep yalaması lazım” diye konuştu.
Yeni elçiler Beştepe’de
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan İslam Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Muhammad Sirus Seccad Gazi, Gana Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Salma Frances Mancell-Egala, Nijerya Federal Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Ilyasu Audu Paragalda ve Avusturya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Ulrike Tilly’i Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ayrı ayrı kabul etti. Erdoğan, güven mektuplarını sunan yeni büyükelçiler ve heyetleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Yorum Yazın