BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Fransa'da sarı yeleklilerin yaptığı eylemleri kimsenin özenmemesi gerektiğini belirterek, "Hiç kimse Gezi ve benzeri bir eylemi aklından geçirmemeli. Sarı yeleklilere özenmemeli. Milletimiz, devletimiz Gezi ve 15 Temmuz'da hangi cevabı vermişse, Gezi veya 15 Temmuz özentisi içine girenlere misliyle cevap verecek güçtedir." dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Genel Kurulda, parti olarak görüşlerini açıklayacak imkanlarının olmadığını belirten Destici, Mecliste grubu bulunmayan partilerin kendilerini ifade edebilecek bir iç tüzük değişikliğine ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Bütçe görüşmeleri sırasında HDP'li bir milletvekilinin "Türkiye'yi, Suriye'de işgalci bir devlet gibi gösterdiğini" belirten Destici, "Sırtını terör örgütüne dayayan sözde siyasi parti olan HDP'nin vekili pervasızca ordumuza, mehmetçiğimize işgalci damgası vurmuştur. Siz kimsiniz de Mehmetçiğimize dil uzatıyorsunuz? Bu ne cesaret? Mehmetçiğimiz kutsal ve dokunulmazdır, kırmızı çizgimizdir. Siyasi parti kisvesi altına girip Mehmetçiğimiz hakkında ileri geri konuşamazsınız. Ordumuza dil uzatılmasına asla izin vermeyiz." diye konuştu.
"Ordu mensupları, bu vatan için kar kış demeden çalışırken, birilerinin çıkıp Mehmetçiğe işgalci demesini BBP olarak asla kabul etmeyeceklerini" vurgulayan Destici, şöyle devam etti:
"Mehmetçiğimizi kirli nefeslerin diline düşürmeyiz. Bebek katillerine 'sayın' diyeceksin, terörist cenazelerinde en önde saf tutacaksın, ipi Kandil'e bağlı bir kukla olacaksın, sonra da Meclis'te gösteri yapmaya kalkışacaksın. Böyle bir dünya yok. Böyle bir dünyayı kurmak isteyenlere, bu dünyayı dar ederiz. Biz, ipi Kandil'e bağlı olanların ipini de keseriz. Bizim olduğumuz yerde hiç kimse askerimize hakaret edemez."
"Fırsatçılığın öne çıktığı bir dönem yaşıyoruz"
Destici, ekonomik sorunlara dikkat çekerek fırsatçılığın öne çıktığı bir dönemin yaşandığını, bu durumun fiyat artışlarına neden olduğunu ve vatandaşların zaruri ihtiyaçlarını kısmak zorunda kaldığını söyledi.
Son üç ayda 550 bin vatandaşın işsiz kaldığını, bu sayının kayıtsız işsizlerle birilikte 850 bine ulaştığını kaydeden Destici, böyle devam etmesi durumunda işsizlik oranının yüzde 15'ler seviyesine çıkabileceğini belirtti.
Büyüme rakamlarına da değinen Destici, ekonomide büyümenin, stokların tüketilmesi ile ilgili olduğunu savundu. Mustafa Destici, bütçede dolaylı vergilerin arttığını ve bunun da çalışan kesimlere yük getireceğine dikkati çekti.
Türkiye'nin, "tarım ve hayvancılığın ülkesi" olarak bilindiğini anımsatan Destici, ancak gelinen noktada tarım ve et ürünlerinin ithal edildiğine işaret ederek, tarım üreticilerinin ve çiftçilerin borçlarının ertelenmesi gerektiğini, aksi takdirde tarımda ithalatın artacağını kaydetti.
Emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin görüşlerini de açıklayan Destici,"Emeklikte yaşa takılanların mağduriyetinin hızla giderilmesi lazım. Bunlar erken emeklilik istemiyor, hakları olan emekliliği istiyor." ifadesini kullandı.
Destici, 3600 ek göstergeyi bekleyen vatandaşlara verilen sözlerin yerine getirilmesini beklediklerini belirterek, asgari ücretle geçinen çalışanların da mağduriyetlerinin ortadan kaldırılmasını istedi.
Mustafa Destici, Rize'de makamında uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit olan Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin ailesine başsağlığı ve yaralılara da şifa dileğinde bulundu.
"Hiç kimse Gezi olaylarını aklından geçirmesin"
Destici, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir basın mensubunun, Fransa'daki sarı yeleklilerin eylemlerine ilişkin sorusu üzerine Destici, Fransa'daki eylemciler arasında PKK, DHKP/C, FETÖ ve diğer terör örgütleri mensuplarının da olduğunu belirtti.
Bu yöndeki bilgilerin basına da yansıdığını vurgulayan Destici, şöyle devam etti:
"Biz, Gezi olaylarını yaşadık. Hiç kimse aklından Gezi ve benzeri bir eylemi geçirmemeli. Sarı yeleklilere özenmemeli. Milletimiz, devletimiz, Gezi ve 15 Temmuz'da hangi cevabı vermişse, Gezi veya 15 Temmuz özentisi içine girenlere de onun misliyle cevap verecek güçtedir. Bizim de tavsiyemiz hiç kimsenin onlara özenmemesidir ama haklı taleplerin dile getirilmesi de çok doğaldır. Haklı talepleri dile getirdi diye geçmişi ve mazisi milli iradenin yanında olanlar da hedef haline konulmamalıdır. Bu ikisinin birbirine karıştırılmaması gerekir."
Yorum Yazın