Bülent Arınç’ın, “Ahmet Türk’ün terörle alakası yoktur” sözlerine Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak’dan da sert tepki geldi. Yeniakit.com.tr’ye konuşan Dilipak, “Bülent Arınç’a Ahmet Türk’ü değil, ‘kozmik oda’yı sormak lazım. Bana kalırsa üstü örtülen ‘kozmik oda’ konusu Ahmet Türk’e verdiği destekten daha önemlidir. Bülent Arınç ‘kozmik oda’yla neyi amaçlamıştır ve kimlere hizmet etmiştir.?” sorusunu yöneltti.
“Ahmet Türk’ün terörle alakası yoktur” ifadelerini kullanan AK Partili Bülent Arınç’a Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak tepki göstererek kendisine ‘kozmik’ sorular yöneltti.
Dilipak’tan Arınç’a ‘kozmik’ sorusu: Neyi amaçladın?
"Ahmet Türk'ün terörle alakası yoktur" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ı eleştiren Abdurrahman Dilipak, “Bülent Arınç’a aslında önce bunları değil, ‘kozmik oda konusu’nu sormak gerek. Bana kalırsa üstü örtülen konu bunlardan daha önemli idi. O Ankara’ya gelen bir kamyon dolusu el bombası hikayesi neydi? Maalesef ‘hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.’ Buradan Bülent Arınç’a ‘kozmik oda konusu’nu açıklamasını istiyorum. Ankara’ya geldiğini iddia ettiğin bir kamyon dolusu el bombası hikayesinin gerçeği nedir? ‘Kozmik oda’ meselesiyle neyi amaçladın? Kimlere hizmet ettin?” diye sordu.
Bülent Arınç, 1 Mart Tezkeresi’nin kritik ismiydi!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1 Mart tezkeresinin Meclis'ten geçmemesiyle ilgili "1 Mart Tezkeresi’nin yanındaydım, karşı olanlar bunu toplantılarımızda söylemediler. Birileri de gizli kulisler attılar. O insanları araştırır bulursunuz" şeklindeki sözleriyle Abdullah Gül ve Bülent Arınç'a göndermede bulunmasına da atıfta bulunan Abdurrahman Dilipak, şöyle konuştu:
"Bülent Arınç 1 Mart Tezkeresi’ne karşı çıkmış ve TBMM’deki oylamayı da kendisi yönetmişti. Bülent Arınç’ın ilginç tutumlarını hatırlatmakta fayda var. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, ‘ya Erdoğan, ya Gül, bunlar değilse ben adayım’ demişti."
"Bülent Arınç, F.Gülen’e ailece yakın ilişkileri olan bir isim"
Bugünkü siyasi fotoğrafa bakıldığında Bülent Arınç’ın bir AK Partili olmadığına dikkat çeken Abdurrahman Dilipak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bülent Arınç, standart bir FETÖ’cü de değil. Bu şartlarda o hep bir politik aktör olarak kalacaktır, ama kendi başına siyasi bir hareketin lideri olmayacaktır. Bülent Arınç sadece parti kurucusu değil, milletvekili, parti yöneticisi, bakan, Meclis Başkanı olarak önemli roller üslenen biri. F. Gülen ile ailece yakın ilişkileri olan bir isim. AK Parti’nin oluşumunda Erdoğan Anadolu’yu ve gençliği, Arınç gelenekçi kanadı temsil ediyordu. Ömrü boyunca siyasi tercihleri dolayısı ile, kendi ve çevresine karşı yapılanları eleştiren ve kendini müvekkilleri savunmak zorunda kalan, politik bir aktör olarak bir avukatın refleksleri açısından baktığınızda bu normal olarak görülebilir.. Hep şunu söyledik; ‘Politikacı, STK temsilcileri, gazeteci ve kanaat önderlerinin genişletilmiş eleştiri hakkı ve kamu otoritelerinin artırılmış tahammül yükümlülüğü vardır. Bu kamu düzeni, güvenlik, genel ahlak, kamu sağlığı konusunda açık ve yakın bir tehlike oluşturmadıkça böyledir.’”
“Babacan, Gül ve Davudoğlu ayrılırken, Arınç yaklaşmayı tercih etti”
HDP, FETÖ ve KHK’lılara yönelik skandal sözleriyle Türkiye gündemini meşgul eden Bülent Arınç’a yönelik Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak, sözlerini şöyle tamamladı:
“İlginç ve önemli bir politik figür olarak MSP günlerinden beri gündemde olan bir isim… Babacan, Gül ve Davudoğlu partiden ayrılırken, Arınç yakınlaşmayı tercih etti. Hem de FETÖ suçlamalarına rağmen. Arınç’ın hukuki, siyasi risk almadan, yalnızlığını AK Parti ile aşması onun açısından bir çıkış yolu olarak not edilebilir. Erdoğan’ın da, Partinin kuruluş aşamasındaki sacayağından 2.sini yanında tutarak aslında, geleneksel tabanı temsil eden birini yanında tutması yanında, Arınç’ın başka yere giderek karşısına geçmesi riskini devre dışı bırakmış oluyor. Arınç bir hukukçu. Polemik yaptığında sert çıkışlar yaparak kırıcı olabiliyor. Onun için kendi de, muhatapları da dikkatli olmaya çalışıyor olsa gerekir.”
Yorum Yazın