Diyanet’in salgın tedbirleri sebebiyle “İtikaflarımızı camide değil evde yapalım” çağrısına rağmen daha önce birçok provokasyonda bulunan Alparslan Kuytul ve ekibi, HDP benzeri “sivil itaatsizlik”, “alternatif namaz” çalışmasıyla fitneciliğe soyundu. Kirli olaya destek, FETÖ’cü firari Emre Uslu’dan geldi.
FETÖvari söylem ve eylemleriyle adından söz ettiren Furkan Vakfı Başkanı Alpaslan Kuytul’un talimatıyla camileri işgale kalkışan grupların “itikaf” bahaneli provokasyonu, ilahiyatçıların ve kamuoyunun büyük tepkisini çekti. Müslümanların etrafında kenetlendiği yegane saha olan camilerimizi, bazı provokatörler kirli emellerini gerçekleştirmek için araç olarak kullanmak istiyor. Alpaslan Kuytul fitnesi bunun son örneği oldu.
Provokasyon
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın salgın tedbirleri sebebiyle “İtikaflarımızı evde yapalım” çağrısına rağmen daha önce birçok provokasyonda bulunan Kuytul ve ekibi, HDP benzeri “sivil itaatsizlik”, “alternatif namaz” çalışmasıyla provokatif girişiminde bulundu. İtikaf gibi muazzez bir sünnet ibadetinden fitne çıkartmaya çalışan ekibe, FETÖ’cü firari Emre Uslu sosyal medyadan destek verdi. İtikafa girme bahanesiyle, önceki yıllarda hiç itikaf talebi olmamış camilerde düğmeye basılan provokasyona, ilahiyatçılar ve yazarlar tepki gösterdi.
Niyetleri hayır değil
“İtikaf dinimizde önemli bir ibadettir” diyen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emk. Öğr. Üy. Prof. Dr. Faruk Beşer, “Ancak fitne ve karışıklık çıkarmak ibadetle yan yana gelemeyecek kadar büyük bir kötülüktür” ifadelerini kullandı. Beşer, “Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle ‘fitne öldürmekten daha kötü bir şeydir’. Farz olmayıp sünnet olan bir ibadet için böyle bir fitneyi göze alan grubun niyeti asla hayırlı olamaz. Burada gaye fitne çıkarmaktır. Fitne için ne gerekirse onun yapıldığını görüyoruz” dedi.
Dış yönlendirmelere değinen İslam Hukuku Profesörü Faruk Beşer, “Şu ana kadar sadece Türkiye’de değil bütün İslami ülkelerde dini oluşumlar iyi niyetle başlamış olsalar da, ayrıştırma sebebi yapılıp diğer dinamiklerle çatıştırılabiliyor. Bunun misalleri pek fazladır. Niyetler iyi veya kötü olsun, bugün Batı’nın İslam ülkelerinde yaptığı en mühim tahribat Müslümanları birbiriyle çatışan, fitne-fesat çıkaran gruplara ayırmaktır. Fitneye müsait olan gruplar çatışma için beslemek de, Müslümanlar arasında kavgalar meydana getirmek de Batı’nın hususiyetidir. Bu meselede de dışarıdan bir yönlendirme olduğunu düşünüyorum. Netice itibariyle bu girişimin kötü bir fitne olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Hedef, dindarları iktidara küstürmek
Provokasyona bir tepki de Gazeteci Yazar İsmail Nacar’dan geldi. “Bunların derdi cami, namaz, ibadet, itikaf değil” diyen İsmail Nacar, derin tezgaha şu sözlerle değindi:
“Bazı kavramlar bizim milli ve dini kavramlarımızdır. Bir takım karanlık yapılar da bu kavramlar hassasiyet besleyen insanları kışkırtmak, yanına çekmek için bunları kullanırlar. İslami hassasiyeti olan kesimi mevcut iktidara küstürmek için bu tip provokasyonlar itikaf üzerinden başlatıldı. Devamı da gelecektir. Nasıl ki ‘Cemaat’, ‘Hizmet’ gibi kavramların arkasına saklanan FETÖ çirkin eylemlere kalkışmışsa, bugün de malum kişinin adamları ‘itikaf’ın arkasına saklanıp fitne peşindedir.”
“FETÖ’yü, DEAŞ’ı besleyen karanlık odaklar devreye girmiştir” diyen Nacar, şunları ifade etti: “Sözde itikafa cep telefonlarıyla girip video kayıtları yapan da bunlar, polisin camiye ayakkabıyla girdiği yalanını dillendiren de bunlar. Alnı secdeliler AK Parti’ye ve Tayyip Erdoğan’a sırt çevirsin diye, mümkün olduğu kadar İslami kavramlar ve ibadetler üzerinden bu fitne kazanını kaynatacaklar. Dindar cenahın en önemli oluşumlarından olan Akit’in tutumu bu hususta çok önemli. Allah sizden razı olsun” diye konuştu.
Dini istismar etmeye çalıştılar
Olayın dini istismar olduğunu ve vatandaş sağlığının hiçe sayılmasıyla dine uygun olmadığını ifade eden Diyanet Bir Sen Genel Başkanı Hasan Türüt ise, “Burada devletin gölgesinde Diyanet İşleri Başkanlığının aldığı kararlar var. Dünyayı kasıp kavuran bir virüs var. Peygamber efendimizin bu günler için, ‘Salgın da evinizden çıkmayın’ uyarısı var. Diyanet İşleri Başkanlığımız vatandaşımızın sağlığını düşünerek, camide cemaatle namaz kılmayı yasakladı. Yeri geldi cumaya gidemedik, yeri geldi teravihi kılamadık camide.
Din görevlilerimiz ve vatandaşlarımız büyük fedakarlıklar yaptı. Şimdiye kadar camilerde çok iyi yönetilen pandemi süreci Gaziantep’teki olayla istismar ediliyor, din üzerinden, cami üzerinden vatandaşı ile devleti karşı karşıya getirmek istediler. Müslümanlık bu değil, ibadet bu değil. Oradaki bir polisin sert müdahalesi de yanlış. Onların o algısına fırsat vermemeliydi” ifadelerini kullandı.
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın