Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna dönüşü aralarında gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, vekil listeleri hakkında 'yeni kriterler' ve liste dışında kalan isimler ile ilgili çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
Listemiz İnşallah hayırlı olur diyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Ehliyet, liyakat önemli. Parlamentodaki prensiplerimize dikkat etmemiş, devamda hassasiyet göstermemiş arkadaşlarımızı listelere koymadık, koymuyoruz' dedi.
'YAZILI TAAHHÜT ALINDI'
Bu seferki aday belirleme sürecinde farklı bir hassasiyet daha gösterdiklerini açıklayan Erdoğan, 'Aday adayı arkadaşlardan yazılı bir taahhüt aldık. ‘Haftanın üç günü Ankara'dasınız. Üç günü dışında, hepinizin seçim bölgenizde ofisleriniz olacak. O ofislerde çalışmaları yürüteceksiniz. Oralardaki çalışmalarınızı da her hafta rapor edeceksiniz.' dedik. Bunların taahhüdünü de arkadaşlardan yazılı olarak aldık.” dedi.
SEÇİM SONRASI İSRAİL’E BOYKOT HAZIRLIĞI
"İslam İşbirliği Teşkilatı olarak, bunların ürünlerine yönelik bir boykot uygulanması konusunda tavsiye kararı aldık. Temenni ederim ki İİT üyesi ülkeler alınan tavsiye kararı doğrultusunda boykot uygulamasına girerler; neticede oralardan artık herhangi bir ürün alınması da söz konusu olmaz. Tabii ki biz de aynı şekilde bu durumu gözden geçireceğiz. Türkiye olarak orasıyla olan münasebetlerimizi, özellikle ekonomik, ticari ilişkilerimizi masaya yatıracağız. Önümüzde malum seçim var, seçimin ardından bizler de bu istikamette adımlarımızı atacağız."
"FİLİSTİN'DE BM GÜCÜ CAYDIRICI OLUR"
"Bağımsız soruşturma komisyonu kurma kararı verdik. Ama bir komisyon kurulmasının da ötesinde, Kosova’da olduğu gibi, Bosna Hersek’te olduğu gibi orada Birleşmiş Milletler’in bir barış gücünün oluşturulması için de tavsiye kararı aldık. Bunun caydırıcı olacağını; İsrail’in, BM güçlerine kurşun sıkmasının kolay olmayacağını düşünüyoruz."
TRUMP’IN SURİYE KARARI
(ABD’nin kuzeybatı Suriye’ye yardımları kesmesi) "Kuzeybatı Suriye’ye Amerika’nın ne yardımı var? Kuzeybatı Suriye’de zaten Rusya var. Bu pek tutarlı bir açıklama değil. Amerika daha çok Menbiç tarafında. Amerika’nın oralardaki yardımı da YPG’ye yönelik silah ve mühimmat. İnsani yardım faaliyetleri yok. Ayrıca İdlib’de, Duma’da ABD yok. Oraların hepsi, Afrin dahil o bölge, şu anda Rusya ile bizim ortak çalışmalar yürüttüğümüz bölge."
"BM'DE SADECE BEŞİN DIŞINDAKİLER BİZE HAK VERİYOR"
"Benim gözlemim, o beşin (BM Güvenlik Konseyi üyeleri) içinde yer alanlar konuyla pek ilgilenmiyorlar. Beşin dışındakiler ise ne yazık ki sadece ‘Haklısın, doğru söylüyorsun’ diyorlar. Ama bir şey yapmaya gelince hareket yok. 24 Haziran seçimlerinden sonra bu konunun üzerinde daha fazla durmamızın faydalı olacağına inanıyorum. Benim ‘Dünya Beşten Büyüktür’ adlı bir kitabım var. Gelen misafirlere hediye ediyorum, ilgilerini çekiyor. Ama uluslararası camiada ‘Dünya beşten büyüktür’ konusunu çok daha iyi işlememiz lazım. Ben BM Genel Kurulu’ndan ümitliyim."
"FİDAN'A 'BİR GÜN ÖNCE GİT' DEDİM"
(Saraybosna’da suikast ihbarı) "MİT’e dünyanın değişik yerlerinden, istihbarat örgütlerinden gelen bir ihbardı. Bunun üzerine MİT yoğun bir çalışma yaptı, muhatapları ile görüşmeler yaptı. Ekiplerini devreye soktu. Ben MİT Müsteşarımıza ‘Sen de bir gün önceden git’ dedim. Bir gün önceden gitti, tedbirlerimizi aldık. Sağ olsun Bekir (Bozdağ) Bey de gerekli tedbirleri aldı. Bu tür ihbarları ilk defa almıyoruz, zaman zaman bu tür ihbarlar yurtiçi, yurtdışı hep olmuştur. Ama eğer bu ihbarlarla hareket edecek ve siyaset yapacak olsak bizim hiç evden çıkmamamız lazım. Dolayısıyla biz tedbir alırız, ama bu tür tehditleri hiç kaale almadan yolumuza devam ederiz. Zira biliyoruz ki kaderin üstünde bir kader vardır.”
"AMERİKALILAR İNCE'Yİ NİYE ARASIN?"
“Amerikalılar Sayın İnce’yi niye arasınlar? İade konusunun muhatabı ya da yetkilisi olmayan birini ne diye arasınlar? Hukuk denen bir şey var. Kaldı ki biz onun iddialarının aksine FETÖ ile ilgili bir meselede hiçbir zaman ‘120 koli’ diye ifade kullanmadık. Biz ‘85 koli’ dedik. Yok efendim neymiş, hepsi gazete kupürüymüş! Peki o zaman o kişinin parlamentoda kürsüden salladığı o gazete kupürlerine ne demeli? Dara düştüklerinde yaptıkları tek iş Meclis kürsüsünden gazete kupürü sallamak. Kaldı ki Adalet Bakanlığımızın ABD’ye gönderdiği koliler, FETÖ’yle ilgili bugüne kadar açılan davalar ve iddianamelerden, onların belgelerinden oluşuyor. Dolayısıyla söyledikleri doğru değil. Yalan bunların ruhuna işlemiş. Bu konuda dürüst isen, samimi isen yapacağın iş nedir; Adalet Bakanlığı’na müracaat edersin, ‘Bakın siz böyle böyle diyorsunuz ama bize de böyle bir şey geldi’ dersin. Konuyla ilgili Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ çok sert bir basın açıklaması yaptı. Fakat bunların hiç umurlarında değil. Yaptıkları iş, ya tutarsa ya vatandaş inanırsa mantığıyla yalan söylemekten ibaret.”
"BALKAN BARIŞ YOLU’NU BİRLİKTE YAPACAĞIZ"
Erdoğan, Bosna-Hersek’teki çalışma ziyaretinde ticaret hacmini 800 milyon dolardan hızla 1 milyar dolara çıkarmaya dönük kararlar aldıklarını vurguladı. Erdoğan şunları söyledi:
“Serbest ticaret anlaşmasını çok önemsiyoruz. Bosna-Sırbistan-Türkiye üçlü mekanizması ile önemli projeleri inşallah hayata geçiriyoruz, geçireceğiz. Bunların en önemlilerinden biri Belgrad-Saraybosna otoyolu projesidir. Ben buna Balkan Barış Yolu diyorum. Otoyol projesi ile ilgili fizibilite çalışmaları tamamlandı, bütçe çıkarıldı, şimdi projenin hayata geçirilmesi için gerekli adımları atıyoruz. Diğer önemli projemiz Bosna’dan Türkiye’ye et ithalatı projesi. 1 Temmuz 2018’den itibaren yıllık toplam 13 bin ton et mamulünün 5 yıl boyunca Bosna-Hersek’ten ithalini kararlaştırdık. FETÖ ile mücadelede önemli mesafe aldık. Maarif Vakfı burada okullarını açmaya başladı. Temmuzda yapılacak NATO zirvesinde Bosna Hersek’in NATO’ya yönelik eylem planının etkinleştirilmesini de gündeme getireceğiz. Avrupa’nın vizyonu daralırken bizim bakış açımız, vizyonumuz genişliyor ve derinleşiyor. Ekonomiden ticarete, mülteci meselesinden Filistin sorununa, dünyadaki gelir eşitsizliğinden küresel adalete ve insani yardımlara kadar her alanda bizim bir vizyonumuz var. Bu vizyon genişliyor, evrensel insani değerleri ayağa kaldırıyor.
Buna mukabil dünyanın zengin ve kudretli ülkelerinin bunca zulüm, haksızlık ve hukuksuzluk karşısında sessizlik ve bencilliği seçmesi son derece üzücüdür. Bu yüzden biz, ‘Erdem, İrade ve Cesaret’ sloganı ile ortaya çıktık. Bununla da yolumuza hayırlısıyla devam edeceğiz.”
Yorum Yazın