Türkiye Haber Merkezi Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Uzun'un sosyal medya hesabından yayınladığı videoyada, 24 Haziran seçimlerine ve gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Türkiye Haber Merkezi Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Uzun, sosyal medya hesabı üzerinden bir video yayınladı.
'HİÇ KİMSE KORKUSUZ BAŞINI YASTAĞA KOYAMAZ'
24 Haziran seçimlerini ele alan Uzun, erken seçimin açıklanmasının ardından hiç görmediğimiz kişileri yan yana gördüğümüzü söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast iddialarına ilişkin de konuşan Uzun, Erdoğan'ın kılına zarar gelmesi durumunda yer yüzünde hiç kimsenin oturup rahat rahat kahvaltı yapamayacağını, korkusuz başını yastığa koyamayacağını söyledi.
Erdoğan'a suikast planlayanlar, bizi iyi dinleyin!
Bilirsiniz atalarımızın söylediği her söz ve deyim yeri geldiğinde 'heh tam da öyle' dedirten şekilde karşımıza çıkmıştır hep. Hani olur ya, hava biraz sıkışır, nedeni bilinmez bir sessizlik, durağanlık oluşur, ardından kasırgalar patlar... Sonradan çıkacak şiddetli olaylardan önce ortamı kaplayan gergin suskunluk ve sıkıntılı bekleyiştir o... Adına da fırtına öncesi sessizlikderiz.
Hatırlayın; seçim kararı alınır alınmaz kulisler bi hareketlendi, ittifak kurmak için trafikler, at pazarında vekillerin alınıp satılması, milli görüşçü geçinenlerin devrimci salvoları, 4 benzemezin bir araya gelişleri vs. vs...
Bizler anons arabaları, mitingler, vaadler, caddelerde parti bayrakları, kapı kapı gezen FETÖ'cü ablalar beklerken, a aa ortada saçma sapan konuşan, çapsız, vizyonsuz yok beni Amerika'dan devamlı arıyorlar, yok traktör remörkünü geri geri parketmede üstüme yoktur diyen, dün Ramazan'da soğuk bira yudumlarken bugün ezan okununca saygıda kusur etmeyen bi Muuaarremm...
Başka kimse yokk.
Yani derin bir sessizlik...
Bir yerlerden gelecek haberi beklercesine "Ben cumhurbaşkanı olacağım" diyen ama nasıl olacağını bir türlü açıklamayan çakma ülkücü bir Meral,
"Kiraz mevsimi geliyor. Yeni bir bahara uyanacağız. Biz iktidara geleceğiz" diyen inanmış ancak aday dahi olmayan bir Kemal,
"Tayyip de Özal gibi, Menderes gibi gider" deyip kafa karıştırmaya çalışan Muharrem,
Adamlığı şehit eşinin üzerine yürümek zanneden ve "Böyle giderse bir kalkışma meydana gelir müsebbibi de siz olursunuz" diyen Temel,
"Evimizin içini düzene sokmazsak, gün gelir insanlar ayaklanır ve dış müdahale kaçınılmazdır" diyen Abdullah Gül...
Bütün bunların yanında, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Yunanistan gibi batık bir ülkeyi bile iyi gösterirken Türkiye’nin notunu kırması, doların petrolün anormal şekilde artması, ABD kaynaklı haber-analiz sitesinin Mossad elemanlarının Erdoğan’a suikast yapmak üzere Türkiye’ye giriş yaptıklarını yazması, Pensilvanya’daki köpeğin zırt pırt suikast mesajları vermesi, Akdeniz’de savaş gemileri cirit atarken Suriye sınırında yeni terör örgütlerinin silahlandırılması...
Eğer 24 Haziran'da bu milleti durduramazlarsa bir daha da durduramayacaklarını iyi bilenler ne var ne yok geliyorlar.
15 Temmuz gecesi abdestlerini alıp, sokaklara dökülen, "Bizim canımızı almadan memleketimizi alamayacaksınız" diyen bizler yine diyoruz ki!
Gelin!
Bütün kirli planlarınızla, bütün gücünüzle, içerde ve dışardaki bütün maşalarınızla toplanın ve gelin...
Bizler, kavgadan, çatışmadan yana hiç olmadık.
Ancak; söz konusu olan vatanımızsa, Dünya’nın şah damarını kesmekten bir an bile geri durmayacağımızı bilerek gelin!
Milletin evladı Erdoğan'a suikast kelimeleri ortalıkta kol gezmeye başladı... Erdoğan’ın kılına zarar gelecek olursa, vallahi de billahi de yeryüzünde kimse oturup rahat rahat kahvaltı yapamayacak, korkusuz başını yastığa koyamayacak... Biz kefenimizi giydik dediğimizde bizi hafife alanlar bilsinler ki, sizler kapalı kapılar ardında sinsice hazırlıklar yaparken bizler de, o kapının önünde başınızı ezmek için bekliyor olacağız.
"Ben bu memleketin öz evladıyım" diyenler, abdestlerinizi taze tutun! 24 Haziran'a kadar gevşeme yok, dağılmak yok, yorgunluk yok, uyku yok, Allah’a inanan, Allah’ın davasına hizmetkar olan hiç kimse korkmasın, ye’se kapılmasın, kavgaysa kavga, ölümse ölüm.
1 dakikasına dahi hükmedemediğimiz bu hayat için fırıldak olmadan, yarının büyük Türkiye'si için minarelerinden ezanlar okunan bir Ayasofya için, ümmetin umudu olan şahlanmış bir Türkiye için kinini diri tut, 4 aç gözünü ve şaire kulak ver.
Tasalanma yiğidim, zaman bizden yanadır.
Külümüzden yükselen duman bizden yanadır.
Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır.
Dünya düşman olsa da iman bizden yanadır.
Kapıları açacak coşkun bin niyaz kaldı
Ufka bir bak yiğidim, inkılaba az kaldı.
Kalın sağlıcakla…
Yorum Yazın