"Etki ajanı" Ümit Özdağ'ın Atatürk Havalimanı hadsizliği bardağı taşırdı! Sosyal medyada büyük tepki görüyor

Ömrünü dolduran Atatürk Havalimanı yerine İstanbul Havalimanı yapılmış ve Türkiye hava trafiğinde merkez ülke konumuna yükselmişti. Geçtiğimiz günlerde açıklama yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da "Atatürk Havalimanı kapatıldıktan sonra İstanbul'da trafik yüzde 30 azaldı" demişti.

Karaismailoğlu, emniyet olarak bir pistin açık kalacağını ifade etmişti.

Karaismailoğlu'nun Atatürk Havalimanı ile ilgili açıklaması şöyleydi:

KAPASİTESİNİ TAMAMEN DOLDURMUŞTU

"Muhalif olarak her şeye karşı olmak değil ki. Muhalefet demek iktidar kadar önemlidir. Maalesef Türkiye'de muhalefet olmak her şeye karşı gelmek, vatana millete yapılan yatırımlara düşmanlık haline geldi. Atatürk Havalimanı'nın bir tarafında Bakırköy, kuzeyinde Bahçelievler, Sefaköy, Florya. Yerleşimin en yoğun olduğu yer burası. Kapasitesini tamamen doldurmuştur. Marmara denizinin üzerinde aşağı inebilmek için saatlerce dönüyorduk. O uçakların sağladığı egzoz emisyonu düşünebiliyor musunuz? Kapasitesi dolmuş bir havalimanı tamamen yerleşim yerlerinin içine kalmıştı.

KAPATILDIKTAN SONRA TRAFİK YÜZDE 30 AZALDI

Gidin dışarıda havalimanlarına bakın. Çoğunluğunu gece kapatırlar. Berlin Havalimanı şehir içerisinde kaldığı için kapatıldı, tamamen halka açıldı. Park yapıldı. Amsterdam, Frankfurt, Düsseldorf geceleri kapatılır. Burasının bir kısmı hastane oldu, bir kısmı park olarak hizmete devam edecek. Emniyet olarak bir pisti açık kalacak. Bu havaalanı kapatıldıktan sonra İstanbul'da trafik yüzde 30 azaldı. Buradaki kapasite yetmiyordu. İstanbul'a kapasitesi yüksek önemli bir havalimanı ihtiyacı vardı. Burası dünyaya hizmet ediyor. 120 milyon yolcuya hizmet ediyor. Bizim ileriki hedeflerimiz de var. Aynı zihniyet hem İstanbul Havalimanı'na uçak inmez diyordu, aynı şeyi Sabiha Gökçen Havalimanı'na yaptılar.

İSTANBUL HAVALİMANI AVRUPA'DA BİRİNCİ, DÜNYADA ÜÇÜNCÜ OLDU

İstanbul Havalimanı Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü oldu bu Kovid sürecinde. Üst üste rekorlar kırıyor. İstanbul Havalimanı'nın yapıldığı alan ekonomik değeri sıfır olan, yaşam alanının olmadığı alandı. 10 milyar Euroluk yatırımla 200 bin kişilik istihdama dönüştürdük. İşletme süreci boyunca gelir akışı sağlanıyor. Acil durum hastanesi yapılırken çok tartıştık.

BURASI ÇOK KIYMETLİ BİR ARAZİ, KESİNLİKLE İMARI OLMAYACAK

Mevcut terminal yapısı olduğu için hastaneye dönüşümü pratik olmadığını düşündük. Kuzey Batı pistinin olduğu yer tamamen millet bahçesi olarak yapılacak. Çevre Şehircilik Bakanlığımız konuyla ilgili çalışıyor. Burası çok kıymetli arazi. Kesinlikle imarı olmayacak. Kesinlikle burası tamamen İstanbul'a hizmet edecek. Şehrin ortasında nefes alınacak bir alan olacak."

ÖZDAĞ NEDEN SÜREKLİ YALAN ÜRETİYOR?

Atıl halde olan Atatürk Havalimanı konumu ve alanı itibariyle Millet Bahçesi'ne dönüştürülmesi sonrası Zafer Parti'li Ümit Özdağ da yeni ürettiği veya kendisine telkin edilen provokasyona sözcülük etti. Robot hesaplarla sahte gündem oluşturan ve toplumda fitne çıkarmaya çalışan Özdağ, devleti tehdit etme cüretinde bulundu.

YENİ ROLÜ BELLİ OLDU: ATATÜRK HAVALİMANI

Özdağ'ın Twitter hesabından yaptığı tamamıyla yalan olan paylaşımı şöyle:

"Atatürk Havalimanı önünde yıkım için hazırlık yapılıyormuş. Atatürk Havalimanını yıkmak barbarlıktır. Bu barbarlığı yapanlar tarih ve millet önünde suçludur. Bu suç cezasız kalmayacak."

Yine binlerce sahte etkileşim aldırmayı ihmal etmeyen Özdağ'ın hadsiz paylaşımının altına binlerce tepki yorumu geldi. 

"SOROS ÇOCUĞUDUR"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sığınmacılarla ilgili sahte bilgiler uydurarak ırkçıları kışkırtmaya çalışan Özdağ ile ilgili, "Hiç adam yerine koymam. Kabul etmem; bunu söylerseniz toplantıyı terk ederim. Ben bu adamı adam yerine ve insan yerine koymam. Bu hayvandan aşağı bir adamdır. Bu kadar basit. Adam yerine koymam. Kendisi adam yerine girmeye çalışıyor Soros çocuğudur ve operasyon çocuğudur. İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir" demişti.

"BU OLAYLAR BİR MERKEZDE YÖNETİLİYOR"

Psikolojik harp yöntemlerine kullanan Özdağ, sığınmacılar ve düzensiz göçmenleri hedef alan 9 dakikalık "Sessiz İstila" filmine sponsorluk etmesine karşı, "Ümit Özdağ’ın yaptığı Soros taktiğidir” diyen Bakan Soylu şu ifadeleri kullanmıştı:

"Operasyon çocuklarına izin vermeyiz. Bu olayların hepsi bir merkezde yönetiliyor. Türkiye göçmen deposu olsun istiyorlar. AB Türkiye'nin 'göçmen deposu' olmasını istiyorlar. Bu film kin, nefretlik ve düşmanlık üzerine yapıldı. Ümit Özdağ fonladıysa bu paranın nereden buldun. Ruhşen Çakır gibi sen de ABD'deki bir takım Türkiye'yi karıştırmaya yönelik vakıflardan mı aldın? Ruhşen Çakır ile oturup sohbet edip, eziyet çeken insanların üzerinden başkalarının parası ile keyif yapmayı bu ülkenin yargısı tarafından cezasız bırakılmayacak. Bunlar bu ülkenin çocukları değiller, bunlar başka ülkelerin çocukları olmuşlar."

Bakan Soylu'nun adam yerine bile koymam dediği Özdağ yine şovu tercih ederek eşkıya üslubuyla Bakan Soylu'ya hakaretlerde bulunmuş, İçişleri Bakanlığı önünde kameralare şov yapmıştı. Psikolojik harp elemanı olduğu iddia edilen Özdağ istediğini elde edememişti.

HER YERİ SAHTE

Gazeteci Nevşin Mengü geçtiğimiz günlerde Ümit Özdağ'ın sosyal medyadan troll hesaplar üzerinden yaptığı algı operasyonunu deşifre etmişti.

Mengü'nün kendi YouTube hesabından yaptığı Özdağ açıklaması şöyle:

"İyi bir medya ajansıyla anlaşmışlar. Ciddi bir bot, troll operasyonuyla sürekli gündemde kalıyor"

ABD'DE PKK İLE GÖRÜŞTÜĞÜ MİT RAPORUNDA

Ümit Özdağ'ın PKK ile 1997 yılında ABD'de görüştüğü 2002 yılında da PKK temsilcilerini Türkiye'deki ofisinde ağırladığı ortaya çıktı. Etki ajanı şüphesi artan Özdağ delilsiz ithamlarının dozunu artırırken Türk ordusunun sınır ötesi operasyon yaptığı tarihleri provokasyon için özellikle seçtiği iddialar arasında.

25 YIL ÖNCE TERÖR ÖRGÜTÜ PKK İLE AMERİKA’DA GÖRÜŞTÜĞÜ MİT RAPORUNDA

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın 1997 yılında ABD’de terör örgütü PKK yöneticileri ile görüştüğü belgelendi. Yazar Bekir Tiryaki sosyal medya hesabından yayınladığı belgeyle Özdağ’ın ihanetini belgeledi.

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın 2003 tarihli Genelkurmay Başkanlığı MGK Sekreterliği'ne gönderdiği özel belgedeki Ümit Özdağ'ın görüşmesi ile ilgili detaylar şöyle:

FETÖ'CÜLERE DE YALAN SÖYLEME DERSLERİ VERMİŞTİ

Son zamanlarda sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarda yalan olduğunu bildiği halde ısrarla bazı iddiaları tekrarlayan Özdağ’ın zamanında ders verdiği FETÖ’cü teröristlerden sosyal medyada aldığı destek dikkatlerden kaçmıyor.

FETÖ ile derin bağları bulunan Özdağ’ın çıkardığı derginin yazar kadrosunda firari Emre Uslu başta olmak üzere FETÖ’cü pek çok isim yer alıyor.

FIRAT KALKANI VE ZEYTİN DALI OPERASYONU'NU KÖTÜLEDİ

Türkiye ne zaman PKK’ya karşı sınır ötesi operasyonu gerçekleştirse sokakları karıştırmak için harekete geçen Özdağ, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonu’nda da bugün olduğu gibi karışıklık çıkarmak için çok uğraşmıştı.

Fırat Kalkanı Harekâtı’nda "Türk askerleri Suriye sınırları içinde aç, susuz haldeler, giymeye giyecek, yemeye yiyecek, banyo yapmaya yer bulamıyorlar" diyerek, Türk ordusunu adeta düşmanları karşısında aciz göstermeye çalışmıştı. TSK o günlerde “Bir kısım çok da iyi niyet taşımayan ferdi girişimleri dikkate alarak yapılan haberler, bizden önce halkımızı üzmektedir. Devlet bütün gücünü o bölgeye cömertçe seferber etmektedir” açıklaması yaparak adeta Ümit Özdağ’ı fırçalamıştı.

CHP İLE PKK/YPG/PYD'YE ÖRTÜLÜ DESTEK

Ardından Zeytin Dalı Operasyonu’nda ortaya çıkmış ve "Afrin’i almak için ne verdiniz sorusunun sorulması gerekiyor" kara propagandasını yapmıştı. 4600 YPG’li teröristin öldürüldüğü ve Afrin’e huzur getiren operasyonda kime, ne verilmiş oldu? 4600 YPG’li terörist öldürülerek sadece CHP’ye üzüntü verilmiştir. CHP, HDP ve partisi İP, bu operasyona karşıydı ve aklınca onların düşüncelerini böyle propagandalarla güçlendirmeye çalışıyordu. Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden Ümit Özdağ, Türk ordusunun operasyonunu itibarsızlaştırmaya çalıştı.Aynı zamanda bölücü terör örgütü YPG ve PYD’ye sahip çıkan CHP’ye tek kelime eleştiri dahi yapamıyordu.

ÜMİT ÖZDAĞ, ABD VE MOSSAD İLE BAĞLANTILI MI?

Özdağ, İdlib meselesini sulandırmak için de ekranlardaydı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın sosyal medyadan bu haline suçüstü yapmış ve şu ifadelerle Ümit Özdağ’ın ilişkilerine yönelik oldukça çarpıcı değerlendirmelerde bulunmuştu:

"1-İdlib’de Türk askeri büyük bir beka mücadelesi ve şehitler verirken televizyon ekranlarına çıkıp provokasyon yapan, toplumu kaos ve infiale sevk etmeye, Türkiye düşmanlarının lehine algı operasyonu düzenlemeye yeltenen Ümit Özdağ’ın gerçek yüzünü gösterme zamanı geldi.

2-15 Temmuz ihanet teşebbüsü sırasında, tıpkı babasının geçmişteki darbelerde kader arkadaşı Başbuğ Alpaslan Türkeş’i terk ederek ortadan kaybolduğu gibi, Ümit Özdağ da aynı gece ortadan kaybolmuştur.

3-Vaktiyle MHP’nin geleneksel çizgisinden saptığını, PKK’nın güçlenmesine yol açtığını ileri sürerek Lider Devlet Bahçeli’ye karşı 2006’da bayrak açan Ümit Özdağ, CHP ve İP’in bölücü terör örgütü PKK’nın siyasi kanadı olan HDP ile gayriresmî seçim ittifakına sesini çıkarmamıştır.

4-Ümit Özdağ, ortalıkta pişkin pişkin dolaşacağına İsrail ve Yahudi lobileriyle ve ABD’deki Yahudi think-tank kuruluşu JINSA ile kurduğu gizli ilişkilerin, Rant Corporation ile görüşmelerinin sebebini açıklamalıdır.

5-Adlarına pervasızca konuşmaya cüret ettiği Türk milliyetçileri; Ümit Özdağ’ın ABD ile İsrail’de Türkiye’nin ve Ülkücü Hareketin geleceğine dair ne tür kirli pazarlıklar yaptığını bilmek istemektedir.

6-Ümit Özdağ, vaktiyle başkanı olduğu Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) bütçesiyle gerçekleştirdiği İsrail gezileri sırasında Mescid-i Aksa’yı mı yoksa MOSSAD’ı mı ziyaret etmiştir?

7-Kamuoyunda Özdağ’ın, Türk milliyetçiliği davasına fitne ve tefrikayla zarar vermek üzere görevlendirilmiş kripto FETÖ destekçisi bir eleman olduğuna dair kanaatler giderek güçlenmiştir.

8-Ümit Özdağ’ın “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi olup olmadığı araştırılmalı; bu sözde milliyetçinin, aslında Türk milliyetçiliğinin kripto düşmanı ve Türkiye’de küresel aktörler adına görev yapan pis bir ajan olup olmadığı acilen aydınlatılmalıdır.