Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının yayılmamasında evden çıkmamak büyük önem taşıyor.
İtalya, İspanya, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde salgının bu kadar hızlı bir yayılım göstermesinin yegane sebebinin, ‘Bana bir şey olmaz’ mantığıyla hareket eden insanların, virüsü başkalarına da bulaştırması olduğu belirlendi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi ilan edilen koronavirüs salgınının büyümemesi için en etkili yöntemin kişisel izolasyon olduğu vurgulanıyor. Kıta Avrupası’nda hayatı durdurma noktasına getiren koronavirüsün bu kadar hızlı yayılmasında, insanların sosyal hayatlarında hiçbir kısıntıya gitmemesi gerekçe gösteriliyor. Amerika’da faaliyet gösteren Seattle Hastalık Modülleme Enstitüsü’nün yapmış olduğu bir araştırma evde kalmanın önemini gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, evde kalma oranı arttıkça vakalarda ve virüs kaynaklı ölüm oranlarında ciddi bir azalış gösterdiği kaydediliyor. Uzmanlar, virüsün yaygınlaşmaması için sosyal alanlardan uzak durmak ve kişisel izolasyona önem vermek gerektiğin kaydediyor.
Kişisel izolasyon şart
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Kart Yaşar, “Devlet salgınla ilgili her türlü önlemini aldı. Salgının yaygınlaşmaması için halkın kendini sosyal alanlardan izole etmesi şart. İnsanımızın bir kısmı işin ciddiyetinin farkında değil gibi. Avrupa bugün bu salgını pençesindeyse, halkın uyarılara kulak asmaması ve sosyal yaşantısından vazgeçmemesi nedeniyledir. Lütfen evde kalalım ve bu salgını ülkemizin bir an önce atlatmasını sağlayalım” dedi. Devletin önlemlerinin yanı sıra vatandaşların tutumunun da önemli olduğunu kaydeden Prof. Yaşar, “Çok basit nedenlerle korona testi yaptırmak isteyenler var. Oysa orada gerçekten bu virüsü taşıyan hastalar olabilir. Bu hastalığın en belirgin özelliği, ateş, öksürük, nefes darlığı. İnsanımızın bir kısmı neden evde oturması gerektiğin tam anlamamış durumdalar. Halen piknik yapanlar, düğün yapanlar var. Lütfen hastalığın yaygınlaşmaması için evde kalalım ve kişisel temizliğe önem verelim” şeklinde konuştu.
Evde kalmak elzem
Doç. Dr. Genel Cerrah Fatih Çiftçi, “Salgınların önlenmesinde en birinci şart taşıyıcı olmamaktır. Bunun için de evde kalmalıyız. Bana bir şey olmaz mantığı, salgın riskini artıran en ciddi faktördür. Genç olmamız yaşlı olmamız fark etmez. Taşıyıcı olmaktan kaçınmak gerekir. Taşıyıcılık riski herkes için eşit” dedi. Bireysel izolasyonun şart olduğunu kaydeden Çiftçi, “Devlet gerekli önlemi aldı. Vatandaşlar da elinden geleni yapmalı. Avrupa’da salgının bu denli hızlı yayılmasını nedeni insanların virüsü ciddiye almamasıydı. Sonuç ortada. Aynı duruma düşmemek için devletin uyarılarına kulak vermeliyiz. Sosyal alanlardan maksimum derece izole olmalıyız. Kişisel izolasyonumuza dikkat etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu’ndan “Evde kal Türkiye” çağrısına destek
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı başlatılan “Evde kal Türkiye” çağrısına destek verdi. Bakan Çavuşoğlu, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Evde kalalım! Tüm sevdiklerimize zaman ayıralım. Onları da koruyalım” ifadelerini kullandı.
En güvenilir kaynak Sağlık Bakanlığı
İletişim Bilimleri Enstitüsü ve Fram Araştırma tarafından yapılan araştırma, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) haberlerinde en güvenilir kaynağın Sağlık Bakanlığı olduğunu ortaya koydu. İletişim Bilimleri Enstitüsünden yapılan açıklamaya göre, 14-18 Mart tarihleri arasında 824 kişinin katılımıyla Risk Algısı Araştırması gerçekleştirildi. Katılımcıların büyük çoğunluğu (yüzde 16 başarılı, yüzde 64.2 çok başarılı) Sağlık Bakanlığının süreci iyi yönettiğini düşünüyor. Sağlık Bakanlığı bilgi kaynağı olarak yüzde 80’le en güvenilir kurum olarak algılandı.
Yüzde 44 haberleri inandırıcı buluyor
Koronavirüsle ilgili yapılan haberleri katılımcıların yüzde 44’ü inandırıcı bulurken, yüzde 12’si hiç inandırıcı bulmadı. Eğitim seviyesi düştükçe haberleri inandırıcı bulmama oranı da arttı. Görüşülen kişilerin yüzde 25’i şu anda oluşan panik ortamını “çok abartılı”, yüzde 27.6’sı “orta düzeyde abartılı” buldu. Yapılan açıklamalar sonrası alınan kişisel önlemlerin başında hijyene dikkat etme, toplu ortamlarda dikkatli davranma ve evde kalma gelirken, yüzde 12’lik bir kesim ise hiçbir konuda önlem almadığını belirtti, eğitim seviyesi düştükçe bu oran arttı.
Yine açıklamalar sonrası toplu taşıma kullanımı azaltılmış ya da bırakılmışken, yüzde 22’lik kesim ise hâlâ hiçbir yere gitmekten çekinmediğini belirtti.
Yorum Yazın