Sedat Peker'in bugünkü köşe yazısı
Kıymetli dostlarım,
Son günlerde tüm iş yerlerinde, sokaklarda, kahvelerde hatta camilerin avlularında bile kısacası toplumumuza ait her yerde iki tane tehlikeli sohbetin yapılmaya başlandığı zannederim ki sizlerin de dikkatini çekmiştir.
Bunların birincisi "Tayyip Bey bu işi bitirmiş. En az %65 oy alacak. Gönlünüz rahat olsun." sohbetini devamlı işleyerek bence bazıları insanlarımızın mücadele reflekslerini gevşetmeye çalışmaktadırlar. %65’in rehavetine kapılan insanlarımızın belki de ciddi bir bölümü bu güzel gibi görünen aslında ise zehirli olan sözlerin etkisi altında kalarak seçim için çalışmayıp çok kötü neticelere sebep olabilirler.(YÜCE ALLAH korusun)
İkinci tehlikeli olan şey ise (bence çok daha önemli) özellikle dini cemaatlerin içerisinde taban tutturulmaya çalışılıp sonrasında ise tüm sokaklara yayılan bir sohbet konusu.
Sayın Cumhurbaşkanımızın etrafında bazı insanlar var. Tayyip bey çok iyi bir insan ancak çevresinde ki bazı kişiler maalesef ki kibirlerine esir olmuşlar. Bütün herkes oy verirse %65 gibi bir rakamla seçim kazanılabilir. O zaman Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın yanına sokulmuş bu insanlar çok daha fazla kibre kapılabilirler diyerek oy vermeye gidilmemesi yönünde telkinlerde bulunuyorlar.
Bunun da iyilik amacıyla yapıldığından dolayı tadında bir şefkat tokatı olacağını sohbetlerinde belirtiyorlar. Onların dediğine göre oy vermeye gidilmese de %51- 52 ile zaten seçimi mutlaka Cumhur ittifakı kazanır, ancak zor bela kazanırlarsa kibirlerinden hiç değilse biraz arınmış olurlar diye tehlikeli bir dedikodu yayıyorlar.
Kıymetli dostlarım ilk duyulduğunda kulağa sanki hoş bile gelen bu iki sohbet konusu bana tüm kalbinizle inanmanızı isterim ki zehirden çok daha tehlikeli sözlerdir. Hepimiz çocukluğumuzda fareli köyün kavalcısı masalını dinlemişizdir. (Bazen kulağa güzel gelen sözler insanı rahata değil de tamamen kontrolsüz bir felakete sürükler.)
Tarihte ilk yazıyı kullananlar sümerlerdir. Onların yazı tabletlerinin türkçeye çevrilmiş hallerini okursanız o zamanlarda da liderlerin yanına şu veya bu bahaneyle sokulmuş birkaç tane art niyetli bencil insanların olduğunu görebilirsiniz.(Ancak önemli olan yanındaki iyi dava adamlarının sayısının çokluğudur.) Yani bu gerçeklik dünya var olduğu sürece hiç değişmemiştir. Bence bizim için doğru olacak kıstas gerçeklerle yüzleşmek ama pireye kızarak yorganı yakmamak olmalıdır. (Yoksa kış vakti geldiği zaman soğuktan donarak mahvolur gideriz.)
Kıymetli dostlarım Afrin operasyonunda ortaya çıkan tünelleri basında görmüşsünüzdür. Bu tüneller Türkiye’ye kaçak tütün, kaçak çay sokulmak için ya da turistlik gezi amaçlı yapılmadığını herhalde hepiniz öngörmüşsünüzdür.
Bu tünellerin genişlikleri ve modernliklerine bakıldığında hem terörist grupları hem de düzenli ordularını ülkemizin içine sokup ülkemizin bir kısmını işgal etmek amacıyla yaptıkları açıkça ortadadır. Şanlı Afrin operasyonuyla emperyalist güçlerin terörist grupların bu hayallerini yıktık.
Ancak bu hayallerinden vazgeçmiş değiller. (Dünya var olduğu sürecede vazgeçecek görünmüyorlar.) Terörle ve düzenli ordularıyla yapamadıklarını siyasi hilelerle yani yan yana gelmesi mümkün olmayan parti liderlerini yan yana getirerek yukarıdaki satırlarda anlattığım hileli sözleri de toplumumuza yayarak önümüzdeki seçimde yapmak istiyorlar.
Kıymetli dostlarım dünyadaki tüm Müslüman ve Müslüman Türkleri bir tesbih olarak kabul edersek tesbihin imamesi ise Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bizim devletimizin imamesi de makamından dolayı Sayın Recep Tayip Erdoğan’dır. Tesbih dağıldığında eğer imameyi kaybederseniz tesbihi bir daha yan yana getirmemiz mümkün olmaz. Bu sebeple Sayın Cumhurbaşkanını ölümüne korumakla mükellefiz.
İşte bu sebeple size uzun adam bu işi bitirdi, %65 oy kesin derse ya da bunlara şefkat tokatı vurmak için seçime gidip oy kullanmayalım kim derse bilinki o haindir ya da hainden daha tehlikeli olan mücadele reflekslerimizi bilerek ya da bilmeyerek zayıflatan bir gafildir.
TÜM İSLAM ALEMİNİN CUMASINI KUTLARIM.
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
REİS SEDAT PEKER
Yorum Yazın