Çatı davasını izleyen AK Partili milletvekilleri: Her şeyi hatırlıyorlar ama bir tek darbe gecesini hatırlamıyorlar. Sanki darbeyi başkaları yapmış. Hipnotize edilmiş, robot askerler gibiler
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Ankara'da Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin yargılandığı davayı başından beri izleyen 6 AK Partili milletvekili gözlemlerini SABAH'a anlattı. Vekillerden Aydın Milletvekili Abdurrahman Öz, "Sanki darbe olmamış gibi konuşuyorlar. Bazıları Cumhurbaşkanımızın konuşmasının ardından darbenin başarısız olacağını anlayıp kaçmış. Mahkemeye karşı çok rahatlar" yorumunda bulundu. Diğer 5 vekil ise şöyle konuştu:
'HİPNOTİZE EDİLMİŞLER SANKİ'
Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz: İfade verirlerken nasıl yüzsüzlük yaptıklarını, nasıl sırıttıklarını gördük. Şehit ailelerin tepkilerine alaylı cevap veriyorlar. Sanıklardan biri "Peygamberin söylediğini değil Fetullah Gülen'in söylediğini yaparım" dedi. Garipbir halleri var. Sanki hipnotize edilmişler. Ama çapraz sorular sorulduğunda bu çelişkileri ortaya çıkıyor. Bir sanık avukatı, "Bunların yakınlarını da suça bulaştırmış. Eşi KPSS hırsızlığından yargılanıyor, çocukları yargılanıyor. Aileleri zarar görecek diye itirafçı olmaya korkuyorlar" dedi. Bir kısmı aklını kiraya vermiş. Robot, kurşun asker gibiler.
Ankara Milletvekili Murat Alparslan: Örgütsel hiyerarşi içerisinde sistematik birsavunma strateji uyguladıklarını görüyoruz. Bir defa suçu kabul etmiyorlar. Onun ötesinde FETÖ üyeliğini kabul etmiyorlar. Terörist başını aklamaya yönelik savunmayapıyorlar. Tamamen bir tiyatro. Sanki, Meclis, Genelkurmay bombalanmamış, sanki bunları ilk defa duyuyorlar. Ne kadar takiye yaparlarsa yapsınlar ortada görüntüler var. Ne yaparlarsa yapsınlar hak ettikleri cezayı alacaklar.
'ADETA DALGA GEÇİYORLAR'
Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin: İnsanın aklı ile dalga geçiyorlar. Darbe gecesi Genelkurmay'ın önünde kulübede nöbet tutup o gece giriş çıkışları kontrol eden sanık, "Sabah 09.00'da darbe olduğunu öğrendim" diye yalan söylüyor. Karşısında Meclis bombalanıyor "Haberim yok" diyor. Daha mertçe darbe yapmaya kalktım diyene rastlamadık. O gece elinde silah fotoğrafı gösteriliyor. "Silah değil telefon" diyor. Ama yapılan çapraz sorguda bunların darbenin içerisinde birebir olduklarını görüyoruz.
Yozgat Milletvekili Yusuf Başer: Savunmaları inkâr üzerine kurulmuş. Kimisi de FETÖ'cü kimliğini saklamak için "Milliyetçiyim, Atatürkçüyüm, FETÖ ile işim olmaz"diyor. Sanığın biri şehidimize silah doğrultuyor. Sonra mahkemede "Silahın benim olup olmadığını bilirkişi tespit etsin" diye acayip savunmalar yapıyor. Her şeyi hatırlıyorlarama sadece darbe gecesini hatırlamıyorlar. Biri bir şey söylediği zaman diğer sanıklar alkışlıyor. Metin yazılmış ona göre ifade veriyorlar.
Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç: Vatandaşa silah doğrultan, üzerlerine bomba yağdıranlar yargılanıyor. Suçu kabul etmiyorlar sanki darbeyi başkaları yapmış tesadüfen içinde bulunuyorlarmış gibi. İfadelerindeki çelişkiler dikkat çekiyor. Bir sanığın dediğini diğer sanığın ifadeleri yalanlayan durumlar oluyor. Adamın silahçektiği belli, "Ben silah çekmedim' diye yalan söylüyor. Sanıkların tavır ve hareketleri şehit ailelerini daha da sinirlendiriyor.
Yorum Yazın