Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan ailelerin eylemleri devam ederken HDP İl Başkanı Zeyyat Ceylan'ın ailelerin oturma eylemlerininHDP’ye yönelik hazırlanan saldırı senaryolarının bir parçası olduğunu söylemesi ailelerin tepkilerine neden oldu.
Diyarbakır'da, çocuklarının PKK’lı teröristlerce kaçırıldığını öne süren 3 ailenin, dün HDP İl Başkanlığıönünde başlattığı oturma eylemi bugün de sürüyor. Aileler, dağa kaçırılan çocuklarının geri getirilmesi için çağrılarını yineledi.
Diyarbakır'da 22 Ağustos günü HDP İl Başkanlığıönüne gelen Hacire Akar, oğlu Mehmet Akar'ın (21) dağa kaçırıldığını öne sürerek oturma eylemi başlattı. Oturma eyleminin 3'üncü gününde oğluna kavuşan anne Hacire Acar, eylemine son verdi.
Dün sabah saatlerinde Çetinkaya ailesi, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne gelip, oğulları Süleyman Çetinkaya'nın HDP'lilerce Suriye'ye kaçırıldığını öne sürerek, oturma eylemi başlattı. Çetinkaya ailesinin eylemi sürerken, 4 yıl önce 10 yaşında olan oğlu Azad'ın teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia eden Remziye Akkoyun ile oğlu Mustafa Biçer'in (18), terör örgütü PKK/YPG'liler tarafından kaçırıldığını öne süren kanser hastası Ayşegül Biçer (35) de oturma eylemi başlattı.
"Diğer anaları da buraya çağırıyoruz"
3 aile, bu sabah saatlerinde HDP önünde bir araya gelerek, dün başlattıkları oturma eylemini sürdürdü. Annelerden Ayşegül Biçer, çocuklarının kendilerine teslim edilinceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. Biçer, "Evlatlarımız ölüsüyle, dirisiyle gelene kadar buradayız, mücadelemize devam edeceğiz. Mücadelemizi bırakmıyoruz, evlatlarımızı geri istiyoruz. Bizim gibi gönlü yanık analar varsa, onları da buraya çağırıyoruz, onlara sesleniyoruz, sesimize ses versinler, çoğaldıkça inşallah onları geri getireceğiz. Kesinlikle davamızdan vazgeçmiyoruz, hiçbir şey bizi yıldıramaz. Çocuğumuz gelmezse ben HDP binasını ateşe vereceğim” dedi.
'Evladımızı verene kadar mücadelemizi devam ettireceğiz"
Ayşegül Biçer'in eşi Rauf Biçer ise oğullarının terör örgütü PKK’nın elinde olduğunu bildiklerini ve gelene kadar buradan ayrılmayacaklarını söyledi. Biçer, “Evladımızı bize verene kadar eylemimizi sürdüreceğiz. HDP dün iddia ediyor ki; PKK’nın elinde değil çocuklarınız diye, biz iddia etmiyoruz, gerçeği söylüyoruz, ses kayıtları bizde var. Bu ses kayıtlarını bütün dünyaya dinletin, izletin, uzmanlar karar versin. Evladımızı verene kadar mücadelemizi burada devam ettireceğiz. Biz oğlumuzun ölmesini değil, gidip bir taşa sarılmak değil, onu istiyoruz. HDP evladımızı getirene kadar biz burada mücadelemizi sürdüreceğiz. Benim oğlum adalet mitingine katıldıktan sonra 2 gün nezarette kaldı, çıkınca dağa götürdüler. Evin tek oğluydu, anası hastadır zaten. Oğlumuzun devlete karşı düşmanlık beslemesini istemiyoruz. Allah'ın ve peygamberimizin yolunda giden insanlarız, kimseye zarar gelmesini istemiyoruz. Askeri de bizim, polisi de bizim, jandarması da bizim, herkes kardeşimizdir. Bu ülkede yaşıyoruz" diye konuştu.
HDP il başkanının açıklamalarına ailelerden tepki
Ailelerin oturma eylemi sürdüğü sırada, HDP İl Başkan Zeyyat Ceylan, düzenlediği basın toplantısında, ailelerin oturma eylemlerinin HDP’ye yönelik hazırlanan saldırı senaryolarının bir parçası olduğunu iddia etmesi, ailelerin tepkilerine neden oldu.
HDP önünde ailelerin oturma eyleminin 31 Mart seçimlerinden sonra partilerine yönelik hazırlanan saldırı senaryolarının bir parçası olduğunu öne süren Ceylan, oturma eylemi yapan ailelerin yönlendirildiğini söyledi. HDP'nin kaybolan çocuklarla bir ilgisinin olmadığını belirten Ceylan, ailelerin kendilerine yönlendirilmesi ve kendilerine yönelik iddialarla ilgili yargıya başvuracaklarını söyledi.
"O çocuk gelmesin burayı yakacağım"
Basın açıklaması yapan HDP'lilere oturma eylemine katılan anneler ile yakınları tepkilerini dile getirdi. HDP'lilerin bu tepkileri sloganlarla bastırmaya çalıştıkları görüldü. Çıkan tartışma polisin müdahalesiyle sona erdi.
Anne Ayşegül Biçer, kendilerinin yönlendirildiği iddialarına ilişkin, "Sen gel içimdeki yangını gör. AKP'ye kurban ol. O çocuk gelmesin burayı yakacağım, başınıza yıkacağım. Bir candır canımı vermeye hazırım. Ben her gün ölüyorum." dedi.
Çocuğunun kandırıldığını savunan Biçer, şöyle konuştu:
"Kesin çocuğum onlarla. Gelsinler ispat edeyim. Çocuğumu onlar kandırdı. Barışın neresindesiniz? Elin çocuğunu Amerikan uşaklığına gönderen sizlersiniz. Yanan yüreğimin ateşiyle oturuyorum. Diyarbakır sizin rezilliğinizden bıkmış artık. Bizim yüreklerimizi yakmak için parti kurmuşlar. Bunlar neyin barışından bahsediyorlar. Kayyum haklarıdır, kayyum getirilmiş. Yoksa daha çok anaların yüreği yanacak. Biz mücadeleyi bırakmıyoruz. Tehdit edildim, 'oğlunun peşini bırak' diye. Oğlumun peşini bırakmıyorum, mücadeleye devam ediyorum. Hiçbir şeyden korkmuyorum. Artık yeter, her gün ölüyorum. Hiçbir şey yıldırmaz beni bu saatten sonra."
Biçer daha sonra, kaçırıldığını iddia ettiği oğlu ve örgüt mensuplarıyla yaptığı telefon konuşmasına ilişkin ses kaydını basın mensuplarına dinletti.
Yorum Yazın