Sınav sorularında ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanını, ailesini ve imam hatip liselerini hedef alan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Bülent Nami Nomer’e tepki gösteren hukukçular, üniversitelerin akademisyen kılıklı militanlardan arındırılmasını isterken, kamuoyundan “Bu militanları akademilerden atın” çağrısı geldi.
Akademik özgürlüğü, ideolojik saplantılarına kılıf olarak kullanan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Bülent Nami Nomer’e tepki yağdı. Sınav adı altında Başkan Erdoğan ve ailesi ile İmam Hatiplere hakaretler yağdırarak siyasi propaganda yapan ve milletin aklıyla dalga geçme küstahlığında bulunan Nomer’in istifası kamuoyu tarafından bekleniyor. Konuya ilişkin Akit’e konuşan hukukçular ise, “Herkes yasalara uymalı, bu kadar basit adamların ne işi var üniversitelerde” dediler. İşte o görüşler:
Özgürlük, tetikçiliğe kılıf olmamalı
Avukat Yakup Alar: “Akademik özgürlük hiç bir zaman toplumu ayrıştırmaya, nefret dilini kullanmaya, algı yaparak ideolojisini öğrenciye empoze etmeye, bir siyasi partinin arka bahçesi olmaya ve marjinal ideolojilerin tetikçisi olmaya kılıf olamaz. Üniversiteler eğitim yuvası olup siyaset yapmak isteyenlerin, bir başka siyasi partiye göz kırpmak isteyenlerin çiftliği değildir. Militan arayan zihniyet önce kendisine bakmalı. Bu tür rezaletlerin 2547 sayılı YÖK yasasının 53/5 maddesinde düzenlenen ‘üniversite öğretim mesleğinden çıkarma’ başlığı altında düzenlenmesi gerekiyor.”
O zümrenin hadsizi
Hukukçu Ferhat Çakır: “Akademisyen alımlarının somut kriterlerle denetlenmesi lazım. Bu kadar basit düşünen bir adamın uluslararası nitelikteki kriterleri sağlaması mümkün değil. Muhtemelen akademik hiçbir vasfı yoktur. Varsa da sorgulanması gerekir. Basit zihniyetteki bu tür insanların üniversitelerde zehir saçmaması lazım. Siz iktidara yüzde 75’le gelseniz de üniversitelere rektöre atama hakkınızın olmadığını düşünüyor. Rektör yeni hocaları, hocalar da kendilerine uygun rektörü seçsin istiyorlar. Temel beklentileri bu düzenin sürmesi.”
Disiplin cezası gerektirir
Avukat Kerami Özdemir: “Bir akademisyenin bir sınavı kendi siyasal düşüncelerinin tezgâhı olarak kullanması, işi militanlık boyutuna vardırır. Disiplin cezası gerektirir. Bir akademisyenin siyasi görüşü olabilir, hatta Cumhurbaşkanını da sevmeyebilir. Fakat bunu ifade edeceği yer öğrencilerin girdiği sınav olmamalıdır. Hiç hoş olmamıştır. Bu olay üniversitelerin saygınlığına halel getirecek, gölge düşürecek bir davranıştır. Bu skandala imza adan akademisyene belli bir ceza verilmesi gerektiği fikrindeyim.”
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın