Sabah Gazetesi yazarı Şebnem Bursalı bugünkü köşesinde, gündemde sıkça yer alan aktif siyasette yer almayan bazı siyasetçilerin 'yeni parti' kurma iddialarını kaleme aldı. Bursalı yazısında "Liderle ters düşmek, küsmek, eski partisine, eski liderine ders vermek" gibi intikam hırsıyla yola çıkanların, Türk siyaset tarihinde hiçbir şey elde edemediklerini sayısız örnekleriyle gösterdi..
İşte Sabah Gazetesi yazarı Şebnem Bursalı'nın yazısının tamamı:
SİYASİ PARTİLER MEZARLIĞI
Demokratik Parti, Hürriyet Partisi, Cumhuriyetçi Parti, Güven Partisi, Demokrat Türkiye Partisi... Yaşı genç olanlar veya siyasi tarihle çok içli dışlı olmayanlar bu partilerinisimlerini bilmezler. Siyaseti bilen ve izleyenler de eminim ki hayal meyal hatırladılar. Yavuz Donat üstadım yazmıştı geçenlerde (4 Mart 2019-Sabah): Yukarıda isimlerini saydığım bu partilerin nasıl doğup nasıl siyasetin tozlu raflarında yer aldıklarını.
FİYASKO
Mesela;
Hürriyet Partisi: Adnan Menderes'in DP'sinden ayrılan 21 milletvekili kurdu bu partiyi. 1957 seçimlerinde sadece 4 vekil çıkarabildiler ve kendilerini feshedip; CHP limanına demir attılar. Yani fiyasko...
Mesela Cumhuriyetçi Parti; Bülent Ecevit CHP lideri seçilince Kemal Satır ve 14 vekilin öfkeyle kurduğu bu partinin ömrü sadece 6 ay sürdü. Yani fiyasko...
Mesela Demokrat Türkiye Partisi. Ambleminden dolayı Şemsiye Partisi olarak da anıldı. Tansu Çiller'e kızıp DYP'den kopup Şemsiye Partisini kuranlar arasında kimler yoktu ki; Hüsamettin Cindoruk, İsmet Sezgin, Necdet Menzir, Rifat Serdaroğlu, Gökberk Ergenekon ve daha nice isimler. Bir bölen oldular, 28 Şubat sürecinde DYP'den koparak koalisyon ortağı oldular ve iktidar olarak girdikleri ilk seçimde (18 Nisan 1999) binde 58 oy alabildiler. Yani koca bir fiyasko...
İLK YOKUŞTA NEFESİNİZ KESİLİR, SAF DIŞI KALIRSINIZ
Bütün bunları niye hatırlattığıma gelirsek; şimdilerde aktif siyasetin dışında olanların parti kurma hazırlığında olduklarını duyuyorsunuz. Bir zamanlar AK Parti'de siyaset yapmış, yıllarca milletvekili, bakanlık, Başbakanlık hatta Cumhurbaşkanlığı yapmış isimler bu oluşumların içinde, başında veya dolaylı olarak destek veriyor. Siyaset kulislerinde konuşulan bu gelişmeler, siyasetin, siyasi partilerin ve siyasi hareketlerin ne olduğunu da bir kez daha düşündürttü. Siyasi partiler, bir ideoloji temeline oturtulmazlarsa çok uzun ömürlü de olmaları beklenemez. Siyaset bir iddia ve inanç işidir. Yıllarca size sunulan makamlar, koltuklar verilmediğinde yenisıfatlar arama derdine düşerseniz bunun adı ne inanç ne siyaset değil; olsa olsa intikamdır. Her aklına esen parti kurmaya kalkarsa, yazının başında verdiğim örnekler gibi siyasi partiler mezarlığında yerini alacak onlarca yeni (sözde) parti daha olur. Liderle ters düşmek, küsmek, eski partisine, eski liderine ders vermek, intikam almayı hedeflemek ne siyasi ahlaka ne ideolojiye sığar. Siz yine de inat eder, kapris yapar parti kurarsanız iyi kötü bir müddet yaşar ama sonrasında ilk yokuşta ilk seçimde nefesiniz kesilir ve oyun dışı, sistem dışı kalırsınız...
SİYASİ PARTİLER MEZARLIĞI, 'KAPRİS-HAYAL-İNTİKAM-RÜYA' PARTİLERİNİN TABELALARIYLA DOLU..."
Son sözü yine Yavuz Donat üstadıma bırakmak isterim: "Parti, sağlam temeller üzerine oturur. İnanç, ideoloji temeli. Kapris, öç alma duygusu sağlam temel değildir. KırgınlarKulübü'ne parti tabelası asmak kolay. Ama unutmayın ki böyle bir partide , ilk rüzgarda yaprak dökümü başlar. Örnek mi istediniz? Siyasi Partiler Mezarlığı, 'kapris- hayal-intikam-rüya' partilerinin tabelalarıyla dolu..."
Yorum Yazın