15 Temmuz gecesi Dalaman Havalimanı’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı uçağından almak amacıyla giden esrarengiz helikopterlerin kimlik numaralarına SABAH ulaştı. Sıra o darbecileri bulmakta...
15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimi sırasında Dalaman'a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı almak amacıyla giden esrarengiz helikopterlerin transponder numarası tespit edildi.
tarafından Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılan 24 Ekim 2016 tarihli yazıda "16 Temmuz 2016 tarihinde saat 00.38.44'te Dalaman Havalimanı üzerinde tespit edilmeye başlanan ve askeri kaynaklarca LK 423-LL014 iz numaraları ile takip edilen trafiğe ilişkin bilgimiz bulunmamaktadır" deniliyor. Bu ibare, helikopterlerden birinin transponder (kimliklendirmeye yarayan teknik aparat) numarasını gösteriyor. Dolayısıyla helikopterin o geceki pilotunun kim olduğunu bulmak mümkün.
KULEDE GENERAL KONUŞMASI
Ayrıca Milli İstihbarat Teşkilatı'na devredilen Gölbaşı Elektronik Sistemler'in tespit ettiği LK 460 numaralı helikopter var. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı kayıtlara göre bu helikopter, 00.37.57'den 00.41.29'a kadar Dalaman Havalimanı üzerindeyken radara takılıyor. Diğer helikopterlerin transponder numarası ise LK 2563 ve LK 2475. Dalaman'da darbe girişimi sırasında primary radar kayıtları vasıtasıyla tespit edilen ve kimi görevliler tarafından çıplak gözle de görüldüğü doğrulanan üç esrarengiz askeri helikopterin transponder numaralarının tespiti, helikopterleri kullanan pilotların kimliğinin belirlenmesi için zorunlu. Ancak bugüne kadar bu pilotların kimliğine ulaşılmadı. Ankara Ahlatlıbel Kule'de 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece yapılan bir konuşmada Sönmezateş ve suikast ekibinin Marmaris'ten Milas'a gideceği ve orada Yılmaz Özkaya'nın bulunduğu yönünde bir konuşma geçiyor. (Bu konuşma ceridelere geçirilmedi) Konuşma anlaşılmayınca görevliye tekrar ettiriliyor ve görevli "Özkaya Milas'taymış, oraya gideceklerini söylediler" diyor.
15 Temmuz günü Dalaman'a gelen subaylardan biri de Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekât Başkanı Abdurrahman Arslan.
Arslan darbe girişimine katılmaktan tutuklu. 15 Temmuz'un hemen öncesinde, 12 Temmuz'da Dalaman'a giden iki general daha var, onlar da darbe girişimine katılmaktan tutuklu. Bu generaller, Diyarbakır 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi eski Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli ile 8'inci Ana Jet Üssü eski Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe. İki general, o gün Dalaman Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (TİGEM) girişinde Dalaman Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Albay Murat Selçuk Çol ile buluştu. Bu buluşma kavşaktaki polise ait MOBESE dome kamera (Yatay düzlemde 360, dikey düzlemde 180 derecelik harekât kabiliyetine sahip kamera) tarafından tespit edildi.
Generaller Dalaman'a arsa bakmak üzere geldiklerini söylediler. Tıpkı Adil Öksüz'ün Akıncı'ya arsa bakmaya geldiğini söylemesi gibi... Kartepe ve Darendeli darbe girişimine katılmaktan yargılanıyor. Ancak bu ikilinin Dalaman'daki keşif istihbarat faaliyetleri ve buluşmaları ne Marmaris, ne Dalaman, ne de Akıncı dosyasına şüpheli eklenmedi. Gökhan Sönmezateş, hain timiyle birlikte bu keşif fotoğraflarıyla Marmaris'e gitmişti. Kartepe, Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu otelin havadan keşif istihbaratının F-16'larla yapıldığı, fotoğraflarının çekildiği tarihte, yani 12 Temmuz'da Diyarbakır'dan kalkan uçaklarla Dalaman'a geldi. İzinli olan Darendeli de Aksaz Deniz Üssü'nden özel aracıyla Dalaman'a intikal etti. Burada Darendeli ve Kartepe ile buluşan Murat Çol, NATO bünyesinde görev yapmak üzere Afganistan'a geçici görevle gönderildi. Çol'un Dalaman'da düzmece ceridelerin hazırlanmasından birinci derecede sorumlu olduğu belirtiliyor.
KAYITLARA GEÇİRİLMEYEN GÖRÜŞMELER
Erdoğan'ı öldürmek ya da yakalamak üzere saat 03:30'da Marmaris'e giden hain timin başındaki isim olan darbeci Gökhan Sönmezateş savcılıktaki ifadesinde o gün izinli olan Korgeneral Yılmaz Özkaya ile bir telefon görüşmesi yaptığını söylüyor.
Cerideye (kayıt) bu görüşme ile ilgili herhangi bir not düşülmemiş. Sönmezateş ifadesinde o gece pek telefon kullanmadığı halde 'operasyonla ilgisiz' olduğunu savunduğu birkaç telefon görüşmesi yaptığını açıklıyor. Bu noktada görüşme yaptığını söylediği ve ismini verdiği kişi Korgeneral Yılmaz Özkaya ile ilgili "Özkaya beni arayarak (ki kendisi de benim gibi izinde idi) Ankara'da bir hareketliliğin olduğunu, olanlardan haberimin olup olmadığını sordu. Ben de Ankara dışında olduğumu öğrenince kendisine haber vereceğimi söyledim" diyor.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
1- 15 Temmuz gecesi Dalaman Kule'de FETÖ'cü olduğu bilinen, askerlerden sorumlu imam ve ByLock kullanıcısı olduğu sonradan ortaya çıkan Muhammed Mustafa Öğüt'e nasıl görev verildi? Öğüt, o gece kulede olduğu ve esrarengiz helikopterlerle ilgili bütün operasyonu yönettiği halde darbe ve Cumhurbaşkanı'na suikast girişiminden değil, neden sadece örgüt üyeliğinden ceza aldı?
2- Dalaman'a 12 Temmuz'da tıpkı Adil Öksüz gibi "Arsa bakmak için geldik" diyen tutuklu darbeci generaller Deniz Kartepe ve Atilla Darendeli ile 12 Temmuz günü buluştuğu dome kamera kayıtlarıyla sabit olan Albay Murat Selçuk Çol hakkında neden işlem yapılmadı? Çol niçin apar topar Afganistan'a dış göreve gönderildi?
3- Yılmaz Özkaya, ifadesinden anlaşıldığı kadarıyla o gece darbe girişiminin içinde olan Gökhan Sönmezateş, Bekir Ercan Van, Hasan Hüseyin Demirarslan ve Necip Yılmaz gibi isimleri aradı. Her ayrıntıyı cerideye yazdıklarını ifadesinde söyleyen Özkaya, bütün bu isimlerle yapılan görüşmelerin cerideye yazılmasını neden sağlamadı?
4- Kütahya'da 15'inde izinli olan ve okey oynayan personel bile neden 16'sında nöbetçiymiş gibi cerideye yazıldı. 16'sına ait Kütahya Radar bant çözüm raporunda Bülent Tuğçebay ismi -kulede öyle biri olmadığı halde- neden yazıldı?
Yorum Yazın