Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, Mehmetçik'in sivil halka yönelik hassasiyetini "Sur operasyonu bir çocuk sesinden dolayı 15 gün ötelendi" diyerek açıkladı.
Orgeneral Hulusi Akar, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Konferans Salonu'nda, Türkiye'deki 185 üniversitenin rektörü, siyasal bilimler fakültelerinin dekanları, uluslararası ilişkiler bölümlerinin başkanları ve konuyla ilgili akademisyenlere, "Türkiye ve Dünya Güvenlik Politikaları ve Eğitim"konulu konferans verdi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın da yer aldığı konferansta Orgeneral Akar, Türkiye'nin terörle mücadelede 1980'li yıllardan itibaren çok yoğun bir çalışma içinde bulunduğunu anlattı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin,"Şu anda belirlenen çizginin batısındaki alanda 3-5 köy kaldı, operasyonlar devam ediyor. Nubl Zehra dediğimiz Halep'in banliyösüne kadar varmış olacağız. Dolayısıyla bir bütün halinde Afrin'in güvenliği, kontrolü sağlanmış olacak." dedi.
Ancak Akar'ın bu açıklamalarından kısa bir süre sonra Genelkurmay Başkanlığı'ndan Afrin'in tüm köylerinin terör unsurlarından temizlendiği ve kontrolün tamamen ele geçirildiği açıklaması geldi.
Ülkenin, milletin terörden çok çektiğini, şehitlerin ve gazilerin olduğunu, orada yaşayan vatandaşların çok büyük huzursuzluklarının olduğunu dile getiren Akar, "24 Temmuz 2015'ten itibaren devlet tek ses. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu mücadele devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.
"BİR ÇOCUK SESİNDEN DOLAYI SUR OPERASYONU 15 GÜN ÖTELENDİ"
Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının meskun mahaldeki operasyonlarında çok değişik anlar yaşandığını, Mehmetçik'in kalbinin ne kadar temiz ve ne kadar iyi niyetli olduğunun çok önemli göstergelerinin bulunduğunu aktardı. Operasyonlardan fotoğraflar paylaşan Akar, "Operasyonları belki 15 gün önce bitirebilirdik, belki bir ay önce bitirebilirdik, Afrin, il ve ilçeler dahil. Bir çocuk sesinden dolayı Sur operasyonu 15 gün ötelendi." dedi.
Bir uzman çavuşun Sur'daki bölük komutanına "Bir çocuk sesi duydum, burada bir aile olabilir." dediğini aktaran Akar, o sırada ateş edip orayı bir anda tahrip etmenin mümkün olduğunu ancak çocuk olabilir endişesi ile çok ince, çok sabırlı bir çalışma yürütüldüğünü anlattı.
Terörle mücadele konusunda terör örgütüne katılımın önlenmesinin önem taşıdığının altını çizen Orgeneral Akar, bu konuda verilecek eğitimlerin, sosyal programların ve hedeflerin de önemli olduğunu belirtti.
Akar, yurt dışı operasyonlara da değinerek, her ortamda muhataplara"Bizim hiçbir şekilde Suriye'nin, hiçbir şekilde Irak'ın toprak ve siyasi bütünlüğüne karşı bir tavrımız yok, böyle bir şey söz konusu değil, son derece saygılıyız." dediklerini aktardı.
"BÜTÜN ARKADAŞLARIMIZ İÇSELLEŞTİRDİ"
Yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadeleyi aralıksız sürdürdüklerini dile getiren Akar, "En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu iş olacak' diyoruz. Ölürsek şehit, kalırsak gazi, bunun sonu yok. Bunu bütün arkadaşlarımız içselleştirdi. Bir bütün halinde bu mücadele sürüyor. İnşallah bunu başarılı bir şekilde sonuçlandıracağız." diye konuştu.
Orgeneral Hulusi Akar, DAEŞ, PKK, YPG, PYD, KCK terör örgütlerinin birbirinden farkının olmadığını, bu terör örgütlerinin hiçbir hassasiyetinin, kutsalının bulunmadığını vurguladı.
FIRAT KALKANI HAREKATI
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında birinci safha olarak adlandırılan ve 2017'nin Mart'ına kadar devam eden süreç içerisinde çok ciddi mücadeleler yaşandığına vurgu yapan Akar, burada teröristlerin, sivillerin hayatını kaybetmesi yönündeki faaliyetlerine işaret etti.
Fırat Kalkanı bölgesinde hayatın normale dönmesi için çalışmaların devam ettiğini anlatan Akar, şu ana kadar 130 binden fazla Suriyelilerin Fırat Kalkanı bölgesindeki evlerine yerleştiğini belirtti.
İdlib'deki sivillerin zarar görmemesi için TSK olarak ciddi gayret gösterdiklerini ifade eden Akar, Türkiye, İran ve Rusya arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde herbir tarafın İdlib'de 12'şer gözlem noktası açacağını, TSK'nin bunlardan bir kısmını açtığını dile getirdi.
ZEYTİN DALI HAREKATI
Afrin harekatının 2 bin kilometrekarelik alanı kapsadığına dikkati çeken Akar,"Şu anda belirlenen çizginin batısındaki alanda 3-5 köy kaldı, operasyonlar devam ediyor. Nubl Zehra dediğimiz Halep'in banliyösüne kadar varmış olacağız. Dolayısıyla bir bütün halinde Afrin'in güvenliği, kontrolü sağlanmış olacak." dedi.
Akar, Afrin'e dönüşlerin başladığını da belirterek, bu dönüşlerin en hızlı, en güvenli şartlarda olması için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Afrin'de terör örgütlerinin koruganları, hendekleri ve yer altındaki inşalarına da vurgu yapan Akar, "Bu koruganlar teröristlerin yapacağı iş değil. Bir devlet aklı olmadan, bir mühendislik hizmeti olmadan, bir projelendirme olmadan bunların tek başlarına böyle bir şey yapmalarının imkan ve ihtimali yok." şeklinde konuştu.
"SİVİLLERİ VURMAMAK ADINA BİR HAREKATI YÖNETTİK"
Harekat sırasında teröristlerin "sivil kıyafet" giydiklerine de tanık olunduğunu belirten Akar, şunları kaydetti:
"Bu şekilde ölenleri kendi yandaşlarına fotoğraflattılar, oradaki terörist ölüsü olmasına rağmen, sivil kıyafetli olmasından dolayı, 'Siviller vuruluyor' diye bunu servis yaptılar. Sivil kayıpların yaşanmaması için çok büyük dikkat gösterdik. Ayrıca Afrin'in boşaltılması sırasında da bazı teröristlerin çıkıyor olabilme ihtimaline karşı sivilleri vurmamak adına bir harekatı yönettik."
"AFRİN'DE KÜRTÇE VE ARAPÇA YAYINLAR YAPILDI"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, sivillerin Afrin'den çıkması için TRT'nin yardımıyla Afrin'de Kürtçe ve Arapça yayınlar yapıldığını belirterek, 50 bin ila 150 bin bildirinin atıldığını ifade etti. Akar, teröristlere "Bu işleri bırakın, teslim olun", sivillere ise "Teröristlerden uzak durun." mesajının yazılı olduğu ayrı ayrı ilanlar atıldığını söyledi.
Afrin'de, üç katlı bir binada birinci katın teröristlere ait olduğuna ilişkin kesin istihbarat alındığını, ikinci katın komuta yeri ve üçüncü katın ise 12 çocuklu bir aileye ait olduğunu belirlediklerini anlatan Akar, burayı vurma imkanı olmadığı, başka yol ve yöntemlerle sorunları çözdüklerini vurguladı.
Zeytin Dalı Harekatı sırasında 49 askerin şehit olduğunu bildiren Akar, "Onları bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum. Çok büyük kahramanlıklar var. 157 arkadaşımız, doktorların şaşkın bakışları arasında tekrar görevlerinin başına geldiler. Hiçbir torpile, hiçbir ısrara, hiçbir izaha gerek kalmaksızın, normal davransalar 45 gün istirahat alacak arkadaşlarımız." diye konuştu.
Konferansta, mühimmat depolarının ve silahların fotoğrafını da gösteren Akar, buraya yapılan silah yardımlarının hiçbir ülkenin itiraz ve inkar emeyeceği boyutta açık ve net olduğunu vurguladı.
"HALKIMIZI ŞÜKRANLA ANIYORUM"
Türkiye Cumhuriyeti devletinin AFAD'ı, Kızılayı ve halkıyla bir bütün olarak hareket ettiğine dikkati çeken Akar, "Halkımızı şükranla anmam gerekiyor. Türkiye'nin her tarafından, 81 vilayetten zengini, fakiri ne bulduysa bunları silahlı kuvvetler personeline, şimdide oradaki halka göndermek için ellerinden gelen gayreti gösterdiler, göndermeye devam ediyorlar."değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yazın