Muhalefetin aday bulamadığını belirten Gazeteci Yazar Engin Ardıç, "Kafayı yemek üzereler. Aday yok aday" ifadesinde bulundu ve "Bir baskın seçim bunlara atılacak en güzel kazık olur" diye yazdı.
İşte Engin Ardıç'ın o yazısı:
Kafayı yemek üzereler. Aday yok aday.
"Siyaset dehası" Kılıçdaroğlu'nun kimi aday göstereceği belli değil, bir türlü belli olamıyor.
Bir tek Meral Hanım'ın adaylığı kesin ama onun da yüz bin imza toplaması gerekiyor.
(Perinçek de var ama neyse ki onun tam bir milyon imzası garanti!) Bu durumda bir de "erken seçim" ihtimali, defalarca yalanlansa bile, ödlerini patlatıyor.
Ortaya attıkları hiçbir isim tutmadı, İlhan Kesici'den Cem Boyner'e, hatta Abdüllatif Şener'e kadar hiçbir isim kamuoyunda yaprak bile kımıldatmadı.
(Öte yandan Koç Holding yazarları kör umutlarını sürdürüyorlar, bir kardeşe Fenerbahçe Kulübü'nü öbür kardeşe Türkiye Cumhuriyeti'ni uydurursak işimiz iş!) Herşeye rağmen Kılıçdaroğlu'nu "forse" etmek isteyenler de umutlarını kaybetmediler.
Buldukları son numara şu:
Sayın Kemal aday olacakmış ama "cumhurbaşkanı yardımcılığı adayları" olarak da Meral Akşener'i, Temel Karamollaoğlu'nu ve de Celal Doğan'ı öne sürecekmiş!
Hatta belki üçüncü yardımcı Dengir Mir Mehmet Fırat bile olabilirmiş...
Yani, adı konmamış CHP- İP- SP- HDP ittifakı böylece sağlanmış oluyor!
Bu bir "geçiş koalisyonu" sayılırmış.
Seçmen de eşek olduğu için koşup oylarını yağdıracak...
Seçmenin geçiş istediğini nereden çıkarıyor bunlar?
Başkanlık sistemine onay vermiş seçmen şimdi niçin bundan vazgeçsin? Niçin tükürdüğünü yalasın? Niçin geri dönülmesini istesin?
Basın ağaları istiyorlar ya, yeter.
***
CHP içinde bazı milletvekillerinden Sayın Kemal'e "siz olun" baskısı da var ama topu sürekli taca atıyor.
Hiçbir şekilde, ama hiçbir şekilde buna yanaşmayacaktır.
Kaybedince meclis koltuğundan da olacağını ve "iyot gibi" açıkta kalacağını görmek için politika uzmanı olmak da gerekmiyor.
Bu kadar çaresiz kalmayı hazmedemeyenler de Abdullah Gül'den işaret bekliyorlar.
Abdullah Gül kaçak güreşmeyi tercih ediyor.
Fakat Abdullahçılar bastırıyorlar:
Ekmeleddin İhsanoğlu niçin kaybetmiş? Aslında çok değerli bir bilim adamıymış ama (yok yahu?) o zamanlar kamuoyuna yeterince tanıtılamamış...
Ama buna rağmen yüzde 40 oy almış...
Eh, tanınmayan adam yüzde 40 alıyorsa, tanınan adam yüzde 60 alır işi bitirir.
Abdullahçılar böyle diyorlar.
Çok çok iyi tanınan "Tayyip" bu hesaba göre yüzde kaçta kalır acaba?
Zavallılık paçalardan akıyor.
Aslında bir baskın seçim bunlara atılacak en güzel kazık olurdu...
Bir şey daha ekleyelim de bol bol gülün: Mustafa Sarıgül de Şişli'de harıl harıl çalışıyormuş!
Yorum Yazın