Akıllı telefon alırken kamerasından, ekran büyüklüğüne, RAM’inden işlemcisine kadar neredeyse tüm teknik özelliklerine dikkat ediyoruz. Peki ya yaydığı radyasyon?
Günlük hayatımızı vazgeçilmezi haline gelen akıllı telefonlar, elektromanyetik alana da maruz kalmamıza yol açıyor.
Her ne kadar tüketiciler satın alırken, önce kamerası (hatta kameraları), ekran büyüklüğü ve çözünürlüğü ile depolama kapasitesi, işlemcisi, RAM’i, yüz tanıma, parmak izi gibi kriterlerine göre karar verse de, aslında SAR (Specific Absorption Rate - Özgül Soğurma Oranı) değeri ile ölçülen elektromanyetik etki, özellikle gün içinde telefon kullanımı ortalamanın üzerinde olan kişiler için kritik öneme sahip.
Dünya genelinde SAR değeri için standart hale getirilen tek bir limit değer yok. Ancak yeni bir akıllı telefon alırken, cihazın Avrupa Komisyonu’nun belirlediği 2W/kg’nin altında SAR limit değerine sahip olması tavsiye ediliyor. Belirlenen limit değerinin üzerine çıkan telefonlar, ilgili pazarlarda olduğu gibi Türkiye’de de satışa çıkamıyor.
Eko etiketi için limit 0.60 watt
Uzmanlara göre yeni bir akıllı telefon alırken, güvenli bir telefon radyasyonu seviyesi için evrensel bir yönerge olmamakla birlikte, SAR değerinin mümkün olduğunda düşük olmasında fayda var.
Hatta eko-etiketli çevrecilik sertifikası olan Blue Angel’in (Mavi Melek) kilogram başına 0.60 watt'tan daha düşük SAR değerine sahip olan telefonları onayladığını da belirtelim. Piyasada satılan bazı popüler akıllı telefonların SAR değerleri ise şöyle:
Yorum Yazın