FETÖ'nün 17-25 Aralık darbe girişiminde, yasa dışı ses kayıtlarını servis ettiği dönemin Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve CHP eski Milletvekili Eren Erdem ile gazetenin sahibi Turan Ababey'in de aralarında bulunduğu 12 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması tamamlandı. Eren Erdem'in belediyeden maaş bağlattığını belirten Ababey, Mustafa Sarıgül ile de kahvaltıda buluştuğunu ve kendisine çıkarken bir torbanın içerisinde 50 bin lira para verildiğini söyledi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan Karşı gazetesinin internet sitesinin sahibi sanık Alaaddin Akkaşoğlu, ByLock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.
Gazetenin sahibi sanık Turan Ababey ile herhangi bir tanışıklığının olmadığını iddia eden Akkaşoğlu, "Karşıgazete.com adresini de kendisinden devralmadım. Kendi haber sitemiz için eleman ihtiyacımız vardı ve eleman arıyorduk. Bize de bu siteden bazı çalışanlar iş başvurusunda bulundu. Kendileri bu sitenin haklarını aldıklarını ve bize satabileceklerini söylediler. Biz de çalışanlardan aldık bu adresi. Karşı gazetesi ile hukuki ve ekonomik olarak hiçbir bağlantım olmadı. ByLock programını kullanmadım." şeklinde savunma yaptı.
Eren Erdem tarafından kandırıldım
Duruşmada savunma yapan sanık Turan Ababey de tutuklu sanık Eren Erdem tarafından "ticari kazanç ve özgür basın" vaadiyle kandırıldığını, Karşı gazetesinin imtiyaz sahipliğini üstlendiğini iddia etti.
Erdem ile Gezi Parkı eylemleri sırasında tanıştığı iddiaları yalanlayan ve bir akrabası aracılığıyla tanıştığını söyleyen Ababey, "Lütfen iftira atmadan konuşalım. Hepimizin çoluğu çocuğu var. Onun iftiraları yüzünden 'vergi kaçakçısı' diye adım gazetelerde manşetlere çıktı. Okula giden çocuğum var. Hani masumiyet karinesini savunuyorlardı. Burası mahkeme, burada yalan olmaz. Kimse kimseye iftira atmasın. Kim ne biliyorsa anlatsın, mahkeme heyeti kararını versin, kim ne cezası varsa çeksin." ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Erdem'in kendisine gazetede 25-30 kişi çalıştırılacağının söylendiğini iddia eden Ababey, "Bir baktık gazetede 40-50 kişi olmuş. İnsan kaynakları bana 47 kişi olduğumuzu söyledi. Ben de Erdem'e 'Siz bana bu kadar kişi çalışacak dediniz, kaç kişi var?' dedim. 'Biz gazeteyi 100 bin sattıracağız, sıkıntı yok.' dedi. İnsan kaynakları sonra bana 60 kişi olduğunu, daha sonra 77 kişi olduğumuzu söyledi. Gazete ilk gün 47 bin sattı." diye konuştu.
Mustafa Sarıgül torbayla para verdi
Tüm harcamaları kendi cebinden yaptığını ve bazen borç aldığını söyleyen Ababey, "Eren Erdem, Mustafa Sarıgül ve ismini Yalçın Çakır olarak hatırladığım bir kişi ile birlikte bir kahvaltıda buluştuk. Mustafa Sarıgül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıydı. Kendisinin medyaya para dağıttığını söylediler. Seçime son bir hafta kala kahvaltıya çağrıldık. Çıkarken de bize torbada para verildi. Gazeteye geldim, 50 bin lira çıktı torbadan. Reklam da veriyordu ama onun parasını ayrı alıyorduk. Torbadan çıkan para, reklamın parası değildi, yapılan haberlerden dolayı verdiler." iddialarını dile getirdi.
Tutuklu sanık Eren Erdem'in "Gizli tanık olması nedeniyle Turan Ababey'in vergi borçları silinmiştir." iddiasının yalan olduğunu anlatan Ababey, vergi borçlarına ilişkin belgeler ile hakkındaki haciz kararlarını mahkemeye sundu.
Eren Erdem maaş bağlattı
Gazetenin kapanmasının ardından Eren Erdem'in kendisine Büyükçekmece Belediyesi'nden maaş bağlatabileceğini söylediğini belirten Ababey, şöyle devam etti:
"Eren Erdem, önce beni Büyükçekmece Belediyesi’nde danışman gibi gösterebileceğini söyledi. Ancak benim vasfımın ve yaşımın uygun olmadığını söyledi. Sonra eşime başka bir yerden maaş bağlattı. Birkaç ay para gönderdi. Hani bana 'parayla tutulmuş gizli tanık' diyor ya parayı veren kendisi. Parada gözüm yok. Taksicilik de yaptım, sokakta da yattım. Beni mafyayla tehdit etti."
Ababey, Eren Erdem'in kendisinden TUSKON ile görüşmesini istediğini dile getirerek, "TUSKON Başkanı Rızanur Meral ile görüştüm. 'Gazeteyi tape tape kullandınız, bu gazeteyi satın alın tepe tepe kullanın.' dedim. Verdikleri tapeleri kastettim. 'Ben 500-600 bin dolar para harcadım, yarısını verin razıyım.' dedim. Hidayet Karaca ile görüşüp bana haber vereceklerini söylediler ama bana daha sonra dönüş yapmadılar." diye konuştu.
Savunma yapan bazı tutuksuz sanıklar da tüm suçlamaları reddetti. Duruşmada savunma yapan sanık avukatları da müvekkillerinin suça karışmadıklarını iddia etti. Duruşmaya 11.30'da devam edilmek üzere ara verildi.
Yorum Yazın