Petrole dayalı, vergisiz refah toplumu hayatı süren Körfez ülkeleri masalı kötü sona gidiyor. Petrol talebinin düşmesiyle zora giren ülkeler, teker teker vergi koyup, ekonomiyi çeşitlendirmek için çok çalışmak zorunda kalacak
2017 Ortadoğu ve Körfez ülkeleri için hareketli bir yıl oldu. Arap Yarımadası'nın geleneksel dostları ve müttefikleri ile olan krizler ve büyük Körfez bölünmesiyle geçen bir yılın ardından ekonomide de büyük değişiklikler yaşanmaya başladı. Küresel yavaşlama, petrol fiyatlarındaki düşüş ve bölge ülkelerinin petrolüne olan ihtiyacın azalmasıyla birlikte ülkeler birbiri ardına reform paketleri açıkladı. Verginin olmadığı refah içinde görülen, tüm dünyanın petrol için avucuna baktığı hatta tüm dünyaya karşı petrolü koz olarak kullanan 'zengin Körfez' efsanesi çatırdamaya başladı.
100 YIL RAHATTILAR
100 yıldır petrole dayalı ekonomiyle servetlerine servet katan Körfez ülkeleri şimdilerde robotları vatandaş ilan ederek ekonomideki çeşitliliği artırmaya çalışıyor. Kimi uzmanlar, 20 yıl gibi bir sürede bu ekonomilerin zor günler yaşayacağını söylerken, bazılarına göre ise enerji sektöründeki tüm yeniliklere rağmen önümüzdeki 15-20 yıl bu bölgedeki ülkeler petrol piyasasında belirleyici olacak. ABD'nin petrolde önümüzdeki yıllar içinde bir patlama yapacağı ve baskın güç olacağı da belirtiliyor. Temel sebep ise kaya gazında yaşanan gelişim. Uluslararası Enerji Ajansı'nın bu öngörüsünde 2025 yılında ABD'nin fosil yakıt ihracatçısı olacağı da vurgulanıyor. ABD en son 1948'de net ihracatçı olmuştu.
S. ARABİSTAN VERGİ KOYDU
Suudi Arabistan'a bakacak olursak, batı dışında Çin gibi ülkeler yarımadadan petrol alımlarını azalttı. Suudi Arabistan hükümeti ise gelirlerini artırmak için ilk vergileri yürürlüğe koydu. Ülkede evde pişirilen yemeğin maliyetinde yüzde 80'lik bir artış bekleniyor. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tahminlerine göre, konulan KDV'ler Körfez ülkelerinde petrol dışı GSYİH'de yüzde 1.5-3 arasında bir orana ulaşacak. Bütçe açığı standart hale gelen Suudi Arabistan'da hükümet yetkilileri bugünden itibaren ilk bütçe fazlasının 2023 yılında ancak verilebileceğini düşünüyor. Bu temenninin arkasında ise ekonomik dönüşümün sağlanması ve 2017'de 10 milyon varil olan üretimin 11.03 milyon varile çıkması var. Suudilerin 2023 petrol fiyatı öngörüsü ise 75 dolar.
SÜBVANSE ETMEK ZORLAŞACAK
Reuters Petrol Araştırmaları Avrupa ve Afrika Müdürü Serkan Şahin, önümüzdeki 15 yıl içinde bölgedeki çöküş olmayacağını daha uzun vadede bölge ülkelerinin etkileneceğini belirtirken, "Uzun vadede Körfez ülkeleri petrol piyasasında yine söz sahibi olacaktır ancak burada daha çok bir siyasi gerilim var. Suudi Arabistan ve BAE, Arap Baharı'nın kendilerine sıçramaması için çok fazla sübvansiyon verdi. Ancak bu sürdürülebilir değil. İçeride kontrol edilemeyen talep, düşen petrol ihracat kapasitesi olarak geri dönüyor. Son yaşanan vergi ayarlaması da bence sübvansiyonların azaltılması için bir adım" şeklinde konuştu.
SİNEMA DA GERİ DÖNDÜ
Suudi Arabistan'da kurulacak olan 500 milyarlık teknoloji şehri NEOM dışında ülkede 2018'de çok büyük değişiklikler olacak. Suudi kadınların araç kullanmalarına izin verilmesi dışında artık spor müsabakalarına da alınacaklar. Ayrıca ülkede sinemalar da geri döndü. 35 yıllık yasağın ardından ilk ticari sinemalar marttaa açılarak faaliyete geçecek. Uluslararası büyük zincirler 30 milyonluk bu pazarın açılmasından oldukça memnun. Turizmde de değişim yaşanıyor. Turistler ülkeye vize alarak girebilecek. Suudi turizm ve ulusal tarih komisyonu iş ve kutsal yerleri görme dışında 2018'de ilk turistik vizesini verecek. Ülke, şu anda 18 milyon olan ziyaretçi sayısını 2030'da 30 milyona çıkarmayı hedefliyor. 2030 için ekonomik dönüşüm planları yapan Suudilerin en büyük hamlesi ise ülkenin en büyük şirketi Aramco'nun bu yıl gerçekleştirilecek olan halka arzı.
ARTIK HAYAT DAHA PAHALI
Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) de benzer sorunlar var. Her ne kadar petrole bağımlı olan ekonomiyi dönüştürme konusunda Suudi Arabistan'dan daha önce davrandıysa da BAE'de de ilk vergiler geldi. Ülkede petrolden okul masraflarına, kitaplardan yüksek eğitime kadar birçok üründen KDV alınmaya başlandı. Ülkede yaşam maliyetinin yüzde 1.5 artmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Yorum Yazın