Başını CHP, İYİ Parti ve HDP’nin çektiği zillet ittifakı, Türkiye karşıtı cepheden de aldığı destekle her fırsatta, “Ekonomik buhran” yaygaraları, “Yalnız ülke” tantanaları, “Salgınla mücadelede zayıflık” iftiraları, “Hükümet krizi” yalanları ve “Diplomatik başarısızlık” ithamları ile AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanlığı sistemini hedef alıyor. Muhalefetin, ‘kriz’ söylemleri üzerinden iktidara çekilen operasyona ortak olduğunu belirten uzmanlar ise, “Bunların teşhisi yok, projesi yok. Sadece yalan ve iftira ile düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürüyorlar” görüşünde...
Zillet ttifakının bileşenleri, kaostan iktidar devşirebilmek adına olağanüstü bir kara propaganda yürütüyor. Yapay suni gündemler oluşturan muhalefet kanadı, her meselede kriz çığırtkanlığı yaparak halkı yeise düşürüyor. Milli iradenin dirayetli duruşunu zaafiyete uğratmak isteyen muhalefet, finansal parametreleri çarpıtarak ekonomik kriz algısı oluştururken, dimdik ayakta duran sağlık sistemimizin çöktüğünü iddia ederek toplumsal bir krizin yapı taşlarını örüyor. Türkiye’nin dış politikadaki onurlu duruşunu ‘yalnızlık’ olarak lanse eden muhalefet, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Akdeniz’den Kafkas coğrafyasına kadar elde ettiğimiz başarıları ise ‘diplomatik tecrit’ olarak yorumluyor.
Yalan siyaseti yürütüyorlar
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Oğan, şunları dile getirdi: “Cumhurbaşkanlığı sisteminde halka rağmen siyaset yapılamaz. Muhalefet bunu hazmedemediği için, hepsinin ağzında eski sisteme dönüş var. Halka dayalı sistemi hazmedemedikleri için yalan ve iftira siyasetiyle sürekli olarak bir yönetim zafiyetinden bahsediyorlar. Teşhisleri yok. Sadece yalan üretiyorlar.” Halka dayalı yönetim anlayışının Cumhurbaşkanlığı (Başkanlık) sistemiyle hayata geçtiğini kaydeden Oğan, şöyle devam etti:
Bu sistem halkın sigortası
“Bu sistem halkın elindeki en büyük güç ve sigortasıdır. Bu sistemde halka rağmen siyaset yapılamaz. Onun için aslı astarı olmayan söylemlerle yeni sistemi hedef alıyorlar. Devlet kurumlarında, noksanlık ya da yönetim zaafiyeti oluşturacak bir aksama görülmüş değildir.
Küresel liberal söylemde seçkinler demokrasisi artık seçimlerle değerlendirmiyorlar. Seçimlerin sonuçları üzerinden demokrasiyi değerlendiriyorlar. Küresel sisteme bağlı ve onunla hareket edecek biri sandıktan çıkıyorsa onu meşru kabul ediyorlar. Halkın oyuyla küresel sisteme rağmen seçilmişse onu da gayri meşru görüyorlar. Seçmen hatası olarak yansıtıyorlar.”
26. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner de şu değerlendirmelerde bulundu:
Türkiye’de muhalefet krizi var
“Türkiye’de bir yönetim krizi yok. Bir muhalefet krizi var. Yapay krizlerin kaynağı da muhalefet. Kendi içlerinde bin parçaya bölünmüş olan muhalefet, ayakları yere sağlam basan ve her geçen gün daha da oturan Cumhurbaşkanlığı sistemini itibarsızlaştırmak için kasıtlı olarak kriz algısı oluşturuyor. Gerçekte ise siyasal söylem ve yönetim krizi yaşayan zillet ittifakıyla karşı karşıyayız. Diğer yandan Cumhur İttifakı ise tavizsiz yoluna devam ediyor. Türkiye’de ayakları yere basan bir yönetim vardır. Sistem giderek oturmaktadır. AK Parti kendi içinde yekpare bir bloktur. MHP kendi içinde yekpare bir bloktur. Her iki partinin ittifakı anlamlı yürüyor. Dolayısıyla sorunlar zillet ittifakının içinde. Kendi içlerindeki sorunu iktidara yönelik varmış gibi gösteriyorlar” dedi.
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın