Mehmet METİNER'in köşe yazısı
Kürt annelerin haklı isyanı, HDP’yi siyaseten bitirmeye aday.
Diyarbakır HDP İl binası önünde Kürt annelerin sergilediği direniş her bakımdan anlamlı ve değerlidir.
Bu yürekli isyanın görünen o ki devamı gelecek.
Evlatlarını kendilerinden kopartıp dağa, yani ölüme gönderen HDP’ye karşı Kürt annelerin yükselttiği bu ses, bu coğrafyaya yönelik siyasetin yürek damarına işaret ediyor.
O damarda çok değişiklik var.
Ve artık o coğrafyada da PKK ve onun siyasi partisi HDP ne derse o olmayacak.
Tersine HDP’de siyaset yapan siyasi aktörlerin sadece ölümden beslenen siyasetleri değil bizatihi hayat tarzları da artık kökten sorgulanıyor.
Bir Kürt annenin yüreğinden kopup gelen “Sizin çocuklarınız hangi özel okula gidiyor? Sizin karınız şu an hangi plajda?” sözleri bireysel olmanın ötesinde bir anlam içeriyor.
Görünen o ki HDP kendi yoksul ve acılı sosyolojisinden kopmuş.
Diyarbakır vb. şehirlerdeki mutlak iktidar, HDP siyasetçilerini “elit”e dönüştürerek halktan koparmış.
HDP elitlerinin farklılaşan hayat tarzları ciddi bir probleme dönüşmüş. HDP elitleri güçlerini Kandil’den aldıkları için halka çoktan sırtlarını dönmüş durumdalar. Yeniden seçilebilmeleri veya güç elde edebilmeleri için Kandil desteğini yeterli gören siyasal elitler ile yoksul Kürt sosyolojisi arasında derin bir uçurum oluşmuş.
O Kürt annelerin yaşam tarzlarına yönelik eleştirileri bu açıdan çok anlamlı bir sosyolojik değişime işaret ediyor. “Başlarım sizin Kürdistan davanıza...” diye başlayan eleştiriler iki açıdan devrimsel niteliktedir.
Bir: Size inanmıyoruz. Çünkü sizin Kürdistan diye bir davanız yok. Siz bizi Kürdistan üzerinden kandırıyorsunuz.
İki: Siz kim Kürdistan kim? Sizin asla Kürdistan diye bir davanız yok. Bizim evlatlarımızın kanı üzerinden kendinize bir gelecek inşa etmeye çalışıyorsunuz.
Bu bilinç devrimi Kürt sosyolojisinde kendi siyasetini beraberinde getirecektir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Kürt annelerin sırf evlatlarını kurtarmak için başlattıkları bu direniş yeni bir bilinç devriminin ayak sesleri niteliğindedir. Bunu günlük kısır siyasi polemiklerin konusu yapmamak gerek.
Bu yeni sosyolojiyi HDP’ye karşı politik amaçlarla “kullanma” isteği ters tepebilir. “Kullanmak” onları araçsallaştırmaktır. Bu çok incitici ve kaybettirici olur. “Anlamak” lazım onları. Onların tepkilerini “doğru okumak” lazım.
Yeni bir sosyoloji doğuyor. Kürtlüğünü sahiplenen ama evlatlarının kanları ve kendi yoksullukları üzerinden kanla beslenen HDP siyasetine meydan okuyan yeni bir sosyoloji. HDP’nin içinden çıkan bu sosyoloji asıl HDP’nin kapısına kilit vuracaktır.
HDP’nin Diyarbakır’da kepenk indirmesinin siyaseten sembolik anlamı yabana atılamaz.
Eski HDP dönemi bitti artık.
Yeni HDP’ye Kandil izin vermez.
Daha doğrusu Kandil’in ipini elinde tutan ABD izin vermez.
ABD’nin kendi çıkarları için “Kürt Mehmetlerin kanı”na ihtiyacı var.
O yoksul Kürt gençlerini kandırıp dağa gönderecek ve ABD’nin Kürt kanından beslenen yeni politikasına siyasi lejyonerlik yapacak HDP’ye ihtiyacı var.
Bunu kanlı siyaseti boşa çıkartmanın tek yolu var: Kürt annelerinin yüreği.
O yoksul ama asil bedenlerinin üzerine yerleştirdikleri cesur yüreklerinden dolayı Kürt annelerimizi saygıyla ve minnetle alkışlıyorum.
O hayatın kendisine sahip çıkan annelerimizin ellerinden öpüyorum.
Herkes bilsin ki bu bilinç devriminden sonra artık HDP canibinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Yorum Yazın