Yeniakit.com.tr’ye konuşan AK Parti eski Milletvekili Mehmet Metiner, HaberTürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı’nın “YPG’nin siyasi kanadının daha güçlü hale getirilmesi gerek” şeklindeki sözlerini sert tepki gösterdi. Metiner, “Nagehan Alçı’nın bu sözleri alenen bir sabotaj ve tuzaktır. Bunun adına ihanet denir.” dedi.
HaberTürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı’nın, katıldığı canlı yayında terör örgütü PKK’nın Suriye’deki yapılanması YPG ile ilgili dile getirdiği skandal sözlere tepkiler gelmeye devam ediyor. AK Parti eski Milletvekili Mehmet Metiner, Alçı’nın skandal sözlerini yeniakit.com.tr’ye değerlendirdi.
“Bunun adına ihanet denir”
HaberTürk yazarı Nagehan Alçı HaberTürk televizyonunda “YPG terör örgütüdür, ama PYD desteklenmelidir” mealinde sözler söyledi. AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen bir gazeteci olduğu gerekçesiyle bu ifadeler akla ‘acaba Ak Parti hükümeti Türkiye’dekine benzer bir çözüm sürecini getiriyor?’ Ne dersiniz?
Bahsettiğiniz yazarın sözlerini üzülerek dinledim. Öncelikle şunu belirtmek isterim: Sözkonusu yazarın AK Parti’yle bir alakası yoktur. Dolayısıyla onun söyledikleri üzerinden AK Parti’nin gelecekteki politikalarının nasıl olacağına dair menfi düşünceler izhar edenleri iyi niyetli görmem. Bir gazeteci ve yazar olarak zaman zaman AK Parti’yi destekliyor olsa bile zaman zaman eleştirdiği de oluyor. O yüzden bir gazeteci-yazarın sözleri üzerinden bu tarz bir AK Parti analizi yapanların aklına şaşarım. Liderimizin YPG için de PYD için de ne dediği ortadadır. Her ikisi de terör örgütüdür. YPG’yi terör örgütü, PYD’yi ise desteklenmesi gereken siyasi parti olarak parlatmaya çalışanların asla AK Parti’yle alakaları olamaz. O zaman PYD’yi terör örgütü olarak görmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nu ne diye eleştiriyoruz ki? Bize göre PYD de YPG de terör örgütüdür. YPG terör örgütünün silahlı kanadını PYD ise siyasi kanadını temsil ediyor. YPG/PYD’nin talimatı doğrultusunda silah kullanan bir örgüttür. PYD Kandil’deki PKK’lı terör baronları tarafından bizzat kurdurulmuş bir partidir. Birileri bize ‘YPG’yi terör örgütü olarak muhatap almayınız ama PYD’yi mutlaka muhatap almalısınız!’ diyorsa kusura bakmasın bu ABD ve Avrupa ağzıyla dile getirilen ihanetçi söylemin ta kendisidir. Evet açıkça söylüyorum: Bunun adına ihanet denir. Bu ABD-Avrupa patentli ihanet projesini kim dillendirirse dillendirsin onu kendimizden bilmeyiz.
“Vatan hainleri maalesef içimizde de bulunuyor”
Türkiye’nin ‘terör örgütü’ olarak kabul ettiği ve hatta bariz bir şekilde terör saldırıları ortada olan bir örgüte yönelik Nagehan Alçı gibi isimlerin benzer söylemlerde bulunmasını nasıl yorumlamak gerek?
Ülkemizin milli menfaatleri söz konusu olduğunda topyekün birlik ve beraberlik içinde dünyaya karşı aynı söylemi dile getirmemiz, aynı tepkiyi hep birlikte ortaya koymamız gerekirken maalesef o terör örgütlerinin sahipleri konumundaki dış güçlerin temsilcileri, sözcüleri, vatan hainleri içimizde de bulunuyorlar. Bu mantık bizi nereye götürür biliyor musunuz? FETÖ’nün silahlı kanadını sadece terörist olarak görmeye götürür. Birilerinin yapmak istediği şey tam da bu. Kim darbeye kalkışmışsa onun defteri dürülsün ama FETÖ’nün diğer silahsız ayaklarına dokunulmasın. Sözgelimi finans ayağına, medya ayağına, bürokrasi ayağına vs... Demek ki yarın FETÖ’nün partisi kurulsa sırf silahsız olduğu veya siyaset yaptığı için dokunulmaması gerektiği savunulacak...
“Başka söze gerek yok”
Bu tür ‘ihanet’ söylemleriyle nereye varılmak isteniyor?
‘YPG terörist-kötü PYD siyasi parti-iyi yaklaşımı’nın sonuçta bizi getirmek istediği yer burası. Bahsettiğiniz yazarın kendisi PYD’nin aslında PKK olduğunu söylediği halde böyle bir öneride bulunuyorsa başka söze gerek yok. Hem ‘PYD/PKK’dır’ diyecekseniz hem de Türkiye’nin PYD ile masaya oturmasını, hatta PYD üzerinden sorunun çözümünü araması gerektiğini salık vereceksiniz, olacak şey değil!
“Alçı’nın sözleri partimize yönelik siyasi bir sabotajdır”
CHP’den gelen benzer söylemlere karşı tepki gösterilirken Nagehan Alçı’nın sözlerini normal mi karşılanıyor?
Elbette ‘normal’ karşılamak mümkün değildir. Kılıçdaroğlu CHP’sinin bile Suriye’nin PKK’sı olan PYD’den yüz çevirmeye çalıştığı bir dönemde ‘iktidara yakın’ olarak lanse edilen birilerinin kalkıp böyle tezler ileri sürmesi ihanetin yanısıra Partimize yönelik siyasi bir sabotajdır. Çünkü siz bile ‘iktidara yakınlık’ üzerinden soruyorsunuz. Türkiye’nin hem askeri sahada hem diplomatik alanda ciddi anlamda güç ve kazanım elde ettiği bir süreçte tedavüle sokulan bu ABD-Avrupa patentli tezler Erdoğan liderliğindeki Türkiye’yi bir şeye icbar etme senaryosunun bir parçasıdır. Esedçi lobinin ‘Esedsiz olmaz!’ tezinin yanına bu kez bize güya yakınlığıyla bilinen birileri tarafından ‘PYD’siz olmaz!’ tezi eklenmek isteniyor. Bu alenen bir sabotaj ve tuzaktır. Çözüm sürecine gelince diyeceğim o ki bırakınız Suriye’nin PKK’sı olan PYD üzerinden bir çözüm arayışına yönelmeyi, Türkiye’de bile o eski çözüm süreci asla olmaz. PYD üzerinden bir tür çözüm süreci önerenler aslında Türkiye için de aynı süreci öneriyorlar. Bunun bir adım ötesi FETÖ’nün tıpkı PYD mantığı çerçevesinde meşrulaştırılmasıdır. Göreceksiniz günün birinde aynı kafalar FETÖ için de benzer bir “çözüm süreci” önereceklerdir.
“Nagehan Alçı, ‘asimile olmuş Kürtler’i açıklamalı”
Nagehan Alçı’nın ‘asimile olmuş Kürtler beni ilgilendirmiyor lafı’ ne anlama geliyor?
Hanımefendinin kendisine sorulmalı. Bu lafıyla kimleri kastettiğini açıklarsa biz de öğrenmiş oluruz. Herhalde hanımefendi PKK/PYD çizgisindeki Kürtleri asimile olmamış hakiki Kürt olarak görüyor. PKK/PYD’yi gerçekte Kürtlerin özgür geleceklerini karartan taşeron bir Terör örgütü olarak eleştiren, bir başka deyişle YPG ile PYD arasında hiç bir fark görmeyen, yani terörün tüm ayaklarını birbirinin aynı görüp eleştiren Kürtleri de asimile olmuş Kürt olarak görüyor. Şayet bu böyleyse bu yaptığının bir tür PKK/PYD sevicilik olduğunu, aynı zamanda da hadsiz ve densiz bir suçlama olduğunu vurgulamak isterim. Erdoğan düşmanı malum lobilerin ağzıyla bu bahiste konuşanların gerçekte Kürtlükle alakası olmayan bir terör örgütüne ölümüne başkaldıran şerefli Kürtleri ‘asimile olmuş Kürtler’ diye suçlaması gerçekte kendilerini konumlandırdıkları yeri gösterir. O hanımefendi aklınca Orhan Miroğlu ve Galip Ensarioğlu’na güzelleme yaparak AK Parti’nin içine fitne salmaya çalışıyor. O hanımefendinin kurnaz güzellemelerine kanıp tuzağa düşecek Kürtler çok şükür AK Parti’mizin içinde yoklar.
Yorum Yazın