Metiner’den yine gündemi sarsacak iddia: FETÖ yeniden örgütleniyor

Türkiye’nin FETÖ ile mücadelede geldiği noktaya ilişkin AK Partili Mehmet Metiner, yeniakit.com.tr’ye flaş açıklamalarda bulundu.

“Reis’in kararlılığı olmasaydı devlet tamamen FETÖ’cülerin eline geçerdi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığıyla FETÖ ile mücadelede ciddi başarılar elde edildiğini dile getiren Mehmet Metiner, “Reis’in kararlılığı olmasaydı 15 Temmuz’dan sonra devlet aygıtı tamamen kripto FETÖ’cülerin eline geçerdi.” şeklinde konuştu.

“Devlet kurumlarında, gerekli temizliğin yapıldığını zannetmiyorum”

Erdoğan’ın dışında hiç kimsede FETÖ ile mücadele kararlılığı görmediğini belirten Mehmet Metiner, şöyle konuştu:

“Devlet kurumlarında, yani bürokraside gerekli temizliğin yapıldığını zannetmiyorum. Çünkü siyasetin kılcal damarlarında hala etkililer. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ gerçekliğini anladığını söyleyenleri çabucak affeden, en fenası ya onları yerlerinde tutan ya da daha iyi yerlere taşıyan bir yanlışlığın içine düştük.”

“FETÖ unsurları, devlet ve siyaset katında hala itibarlı”

Geçmişte FETÖ’nün medyada sözcüsü olanlardan mahremine girecek kadar gözdesi olan iş adamlarına varıncaya kadar bir dizi insanın hiçbir şey olmamış gibi affedildiklerini hatırlatan Mehmet Metiner, “FETÖ unsurları, devlet katında hala itibarlı. Siyaset kurumu nezdinde de maalesef itibarlılar.” dedi.

“Kripto unsurların kritik görevlere getirildiklerini görmek derinden üzüyor”

"Paralel ile mücadele kapsamında açılan o kadar çok davalar var ki üstüme cübbeyi tekrar geçirmeyi arzu ediyorum. Maaşımın yarısını KHK mağdurlarına vereceğim.” diyen bazı kişilerin etkin pozisyonlarda tutulmasına anlam vermekte zorlandığına işaret eden Mehmet Metiner, şunları söyledi:

“Oysa bu isimlerin hiç birini o mevkilerde tutmamalıydık. Hala o tarz kripto insanların şu veya bu göreve getirildiklerini görmek derinden üzüyor bizi. Kültür Turizm Bakanlığındaki son atamalar düşündürücüdür. Dava hassasiyeti olmayanlar iki şeyi yapıyorlar: Ömer’leri uzaklaştırıyorlar. Kripto unsurları yerleştiriyorlar. Bu kripto unsurların içinde dava hassasiyetini yerle bir eden gezici zihniyetteki unsurlar da var. Zaten FETÖ dediğimizde hepsini birden anlamamız gerekiyor. FETÖ hepsini sembolize eden üst aklın bir şemsiyesi; sadece Pensilvanya’daki İblis’ten ibaret değil.”

“FETÖ bu iklimden cesaret alıp yeniden örgütleniyor”

FETÖ ile mücadelede hiçbir zaman ve hiçbir şekilde vazgeçilmemesi gerektiğine dikkat çeken Mehmet Metiner, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üzülerek beyan etmek isterim ki FETÖ bu iklimden cesaret alıp yeniden örgütlenirken, devlet içinde de daha önce kendileriyle iltisaklı ama sonradan tarafımızca affedilmiş elemanlar marifetiyle kitlelerine moral aşılayabiliyorlar. ‘Devran değişecek, az kaldı!’ mesajı vererek tabanı tekrar diri tutup örgütlemeye çalışıyorlar. Abdullah Gül-Ali Babacan gibi eski Ak Parti’nin bir dönem güçlü aktörleri üzerinden devlet içinde önemli mevkilere getirilen unsurlar yerli yerinde duruyorlarsa oturup düşünmek lazım.”

“Başka terfiler gerçekleşebiliyorsa oturup düşünmek lazım”

Gazetecisinden, siyasetçisine kadar FETÖ ile mücadele eden birçok insanın pasifize edildiğine işaret eden Mehmet Metiner, “FETÖMETRE’nin mucidi olan ve FETÖ ile ölümüne mücadele eden bir paşamız terfi almazken Gül’ün sistem içindeki dostları ve arkadaşları marifetiyle başka terfiler gerçekleşebiliyorsa oturup düşünmek lazım.” yorumunda bulundu.

“Pensilvanya’daki İblis’in geçmişteki gözdeleri bugün gözde muamelesi görüyor”

Son günlerde gündeme gelen Kültür Bakanlığı‘nda gelişmelere ilişkin de konuşan AK Parti eski Milletvekili Mehmet Metiner, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kültür Turizm Bakanı kalkıp bu elemanlardan birini en önemli birimin, hem de milyon dolarlık para akışının olduğu bir birimin başına getirebiliyorsa kime ne diyeceğiz? Pensilvanya’daki İblis’in geçmişteki gözdeleri bugün gözde muamelesi görüyorsa inandırıcı olamayız. Reis artık halkın rahatsız eden bu duruma neşter atmalıdır. Aksi taktirde oluşan yeni algı AK Parti’ye kaybettirir. 15 Temmuz’da başaramadıklarını içimizden birileri marifetiyle siyaseten başarmalarına izin vermemeliyiz. Biz Reis’in dediği gibi misyonumuzdan saparsak asıl o zaman biteriz. Geçmişte nasıl hainler içimize sızdıysa bugün de sızbileceklerini varsayarak temkinli olmalıyız. Misyonumuzla alakalı olmayan hatta misyonumuza ters insanları hiç bir şekilde etkili ve yetkili makamlara getirmemeliyiz diyorum. Aksi halde bir de bakarız ki altımızdaki halı çekilmiş.”