Her fırsatta çevrecilik naraları atan, hükümeti eleştirmek için paylaşım üzerine paylaşım yapan Tarkan, Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz'ı köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, “Kaz Dağları'ndaki eyleme destek olup daha sonra devlet 'Hadi hep birlikte fidan dikelim' çağrısında bulununca sessizliğe gömülmek ikiyüzlülük değil mi?” ifadelerini kullandı..
Başkan Erdoğan'ın başkanlığında yapılan 'Geleceğe Nefes' kampanyasıyla milyonlarca fidan dikildi. Ancak her fırsatta çevrecilikte bahseden, Kaz Dağları için paylaşımda bulunan sanatçılar dün yapılan fidan dikimine sessiz kaldı.
Günler önceden yapılan fidan kampanyası ve teşvik paylaşımlarının hiçbirini görmemiş olacaklar ki, sosyal medya hesaplarından bir tek paylaşım dahi yapmadılar.
"İKİYÜZLÜLÜK DEĞİL Mİ?"
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, özellikle Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve Tarkan'ın bırakın fidan dikimine katılmayı paylaşım dahi yapmadıklarına dikkat çekti.
Bu üç ismin hükümeti eleştirmek için Kaz Dağları paylaşımları yapıp, konu gerçek çevreciliğe gelince sus pus olmalarını eleştiren Tezel, "Kaz Dağları'ndaki eyleme destek olup daha sonra devlet 'Hadi hep birlikte fidan dikelim' çağrısında bulununca sessizliğe gömülmek ikiyüzlülük değil mi?" ifadelerini kullandı.
İşe Mevlüt Tezel'in o yazısı:
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın başlattığı 'Geleceğe Nefes' kampanyası kapsamında dün saat 11.11'den itibaren 81 ilde eş zamanlı olarak üç saat içinde 11 milyon ağaç dikildi. Üç saatlik zaman dilimi önemliydi, çünkü bu sürede dünyada en çok fidan diken ülke olmak için Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuracağız.
Dün Gezi Parkı ve Kaz Dağları için gösteriler yapan muhalifleri 'Geleceğe Nefes' kampanyasına destek verirken görmedik. Çevreye duyarlı olan ve hükümeti çevreye duyarsız olduğu için eleştiren sanatçıların da çoğu ne fidan diktiler, ne de kampanyaya sosyal medyadan destek verdiler.
Kaz Dağları için muhaliflerin başlattığı kampanyaya destek olan, ağaca ve yeşile dair duygusal paylaşımlar yapan Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve Tarkan'ın sosyal medya hesaplarına baktım. Hiçbiri bu yazının yazıldığı saat 15.00'e kadar paylaşımda bulunmadılar. Saat 14.00'ten sonra paylaşım yapsalar da bir anlam ifade etmezdi.
TWEET BİLE ATMADILAR
Çünkü rekor kırılması için üç saatte 11 milyon fidan dikilmesi gerekiyordu. Bu süre içinde sosyal medyadan yapılacak paylaşımlar halkı fidan dikmeye teşvik edebilirdi.
Ama başta Cem, Şahan ve Tarkan olmak üzere ağaca ve çevreye duyarlı birçok sanatçımız bırakın fidan dikmeyi, kampanyaya destekte bulunmak için tweet bile atmadılar.
Maden şirketinin ağaçları kesmesi elbette eleştiriyi hak ediyor. Ama Kaz Dağları'ndaki eyleme destek olup daha sonra devlet 'Hadi hep birlikte fidan dikelim' çağrısında bulununca sessizliğe gömülmek ikiyüzlülük değil mi?
HÜKÜMETİ ELEŞTİRMEYE GELİNCE SİNEKTEN YAĞ ÇIKARTIYORLAR
Cem, Şahan çok eleştiriliyor diye üzülen, bu konuda duygusal yazılar yazan sevgili Ahmet Hakan ve Hıncal Abi (Uluç); işte ben onları bu ikiyüzlü tavırları yüzden eleştiriyorum. "Hadi arkadaşlar ağaç dikelim" diye tweet atmak çok mu zor ama bunu bile yapmadılar.
Niye? Çünkü bu bir hükümet projesi.
Ama hükümeti eleştirmeye gelince sinekten yağ çıkartıyorlar!
İNSAN KÖPEĞİ ISIRIRSA HABER OLUR
Dün 'Recep İvedik 6'nın ilk üç günlük gişesinin yaklaşık bir milyon olduğunu yazdım. Hesabım doğru çıktı, yapımcının verdiği rakam da 1 milyon 23 bin oldu. Ben bu veriyi daha önceki 'Recep İvedik' filmleriyle karşılaştırdım.
Örneğin 'Recep İvedik 5'in açılış gişesi 1 milyon 890 bin kişiydi. Ortada yüzde 40'lık bir düşüş olduğunu yazdım.
Dün Şahan Gökbakar sosyal medyadan '3 günde 1 milyon seyirci ile yine muhteşem bir açılış yaptık...
Tüm zamanların en iyi Kasım açılışını yaptık' diye paylaşımda bulundu.
Habertürk sitesi de gişe rakamını, 'Recep İvedik 6, yılın en iyi açılışını elde etti' diye duyurdu.
Evet, Şahan da doğruyu yazdı, Habertürk de. Hadi Şahan kendi çektiği film olduğu için meseleye bardağın dolu tarafından baktı. Ama Habertürk'ün de bardağın dolu tarafından bakmasını anlamayadım. Her filmi gişe rekorları kıran bir seride ilk defa bir düşüş yaşanıyor hem de yüzde 40'lık bir düşüş ama Habertürk'te bundan hiç bahsedilmiyor.
Medyada 'Köpek insanı ısırırsa haber olmaz, insan köpeği ısırırsa haberdir' diye bir kural vardır. Habertürk, köpeğin insanı ısırmasını haber yapmış.
ÖLDÜM BENİ BIRAKIN!
Cinayet suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan ve 1997'den bu yana ABD'nin Iowa eyaletinde bir cezaevinde tutuklu bulunan Benjamin Schreiber, 2015'in Mart ayında böbrek taşları sebebiyle septik zehirlenme geçirdi. Schreiber hastaneye kaldırıldı ve burada beş kez kalbi tekrar çalıştırıldı.
AÇIĞI BULDU
Schreiber, anlık olarak öldüğü gerekçesiyle müebbet hapis cezasını tamamladığını, müebbet hapis cezasını çektiği için de şu anda yasa dışı tutulduğunu ifade ederek Iowa'da mahkemeye başvurdu.
Bölge mahkemesi geçmişte Schreiber'ın başvurusunu reddetmişti, bu hafta istinaf mahkemesi kararı onadı.
Krizi fırsata çevirmek buna denir, üstelik adam kalp krizini fırsata çeviriyor.
Bence Schreiber haklı, sonuçta adam beş kez ölüp geri dönmüş. 'Game of Thrones' dizisinde Jon Snow'un ölüp geri dönmesini emsal karar gösterebiliriz.
Şaka bir yana, hukuk fakültelerinde ders olarak işlenecek bir vaka ile karşı karşıyayız.
Schreiber, resmen ceza kanununda bir açık bulmuş.
Yorum Yazın