Milli Dayanışma Kampanyası’na desteğini açıklayarak hazımsızlara tepki gösteren gıda işletmecisi Hilmi Bulut’un işletmesi hazımsız CHP’li Konyaaltı Belediyesi tarafından mühürlendi. “Bir kitaba 2 bin 500 lira veren kerizler çıkmış devlete 1 TL yok diyorlar. Hadi git öteye. Biz bize yeteriz” şeklinde bir paylaşım yapan Bulut, CHP’li trollerin lincine maruz kaldı. CHP’li belediye zabıtaları bir saat içerisinde Hilmi Bulut’un işyerine gelerek sudan gerekçelerle hem para cezası kesti, hem de işletmeyi kapattı.
CHP’nin milletle kavgalı ve ayrıştırıcı zihniyeti virüs salgını sürecinde akıllara durgunluk veren seviyeye ulaştı. Antalya Konyaaltı’da gıda işletmecisi Hilmi Bulut’un, Başkan Erdoğan’ın başlattığı Milli Dayanışma Kampanyası’na destek verdiği gerekçesiyle sosyal medya trolleri tarafından hedef gösterildiği, CHP’li Konyaaltı Belediyesi’nin ise işletmesini mühürlediği ortaya çıktı.
Sen misin destekleyen
“Biz Bize Yeteriz Türkiyem” sloganıyla başlatılan kampanyaya 5 bin TL’lik destek veren “Kokoreçci Hilmi” işletmesinin sahibi Hilmi Bulut, hayatının şokunu yaşadı. Sosyal medya hesabı üzerinden Milli Dayanışma Kampanyası’na desteğini açıklayan ve millet için başlatılan kampanyaya karşı çıkarak “1 kuruş bile vermeyiz” diyen çevrelere tepki gösteren işadamı Bulut, önce Facebook trolleri üzerinden hedef gösterildi sonra Konyaaltı Belediyesi’nin hışmına uğradı.
Troll hedef gösterdi
Hilmi Bulut, Facebook hesabı üzerinden “Bir kitaba 2.500 TL veren kerizler çıkmış devlete 1 TL yok diyorlar. Hadi git öteye. Biz bize yeteriz” şeklinde paylaşım yaptı. Twitter’da “@BulendEcevit” adlı troll hesap “Laflara bak bol bol denetlemesi var bu arkadaşın, ilgilenelim” ifadelerini kullanarak Konyaaltı Belediyesi ve Belediye Başkanı Semih Esen’i etiketledi. Bunun ardından hakkında linç kampanyası başlatılan Bulut’un işletmesinin önüne bir gün sonra zabıta dadandı. 1,5 dönümlük arazi üzerindeki dev gıda işletmesine gelen zabıta ekipleri 1 saat içerisinde tuhaf gerekçeyle Bulut’un ve çalışanlarının ekmek kapısına kilit vurdu.
Masa bahane
Kendisine ulaştığımız Hilmi Bulut, başından geçenleri şöyle anlattı: “Salgın nedeniyle restoran ve lokantalara müşteri alınması yasak olduğu için tüm masa ve sandalyelerimizi oturulmayacak konuma getirmiştik. Sonra ‘Yağmur yağdığı gerekçesiyle personelimiz evraklarımızın bir tanesini masanın arkasına alıyor. O evrak asılı olmadığı için para cezası kesiliyor. İşlevsiz olan masalar için ‘Bu masalar 1 saat içerisinde kaldırılacak’ dediler. Zabıtaların ilginç talebi üzerine 5 çalışanımla birlikte masaların depoya kaldırılması için hızlıca bir nakliye kamyonu tedarik etmeye çalıştık. Ancak bu süre zarfında zabıtalar tekrar gelerek, ‘Masaları kaldırmadınız’ diye işletmenizi mühürlüyoruz’ deyip kapımıza kilit vurdular.”
30 işçinin ekmeğiyle oynadılar
Hukuksuzluğu yargıya taşıdıklarını belirten Bulut, şöyle devam etti: “Sigortalı 30 küsur işçi çalıştırıyordum. Kapıdan paket teslimi ve paket servis olarak işlerimizi devam ettiriyorduk. Virüs süreci zaten gelirimizi oldukça düşürmüştü. Böyle bir zaman diliminde bu kadar çalışanımızın ekmeğiyle oynamayı nasıl göze alır belediye? Bu dünyanın öbür dünyası da var. Yaşadığımız haksızlıklar ahirette elbette adalet terazisinde tartılacaktır. Allah hepimizin yardımcısı olsun.”
Yorum Yazın