Yeni parti kurma hazırlıkları yapan Muharrem İnce, mevcut CHP yönetimi hakkında zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu'na çok sert tepki gösteren İnce, "Partide tabii ki yanlış şeyler görüyorum. Partinin 2 tane yanlışı var bence; bir, yola çıkmıyor, iki, yoldan çıkıyor. Yoldan çıkıyor derken, ilkelerinden uzaklaştı parti. Atatürk diyemeyen il başkanları var" diye konuştu.
Yeni parti kurma hazırlıklarına hız veren Muharrem İnce özel bir internet sitesine röportaj verdi. Mevcut CHP yönetimine tepki gösteren İnce, Kemal Kılıçdaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu'nu yerden yere vurdu.
İnce'nin verdiği röportajın detayları şöyle:
Partiye katılacak isimler
Biz pazarlık yapmıyoruz. Onlar benim arkadaşlarım. Sürekli görüştüğüm arkadaşlarım. Özcan Özer Yalova'mızın milletvekilidir. Mehmet Ali Çelebi bu ülkede eziyet görmüş bedel ödemiş insanlardan birisidir.
Özcan Özer 30 yıllık arkadaşımdır. Hüseyin Avni Aksoy, Atatürkçü yurtsever, bu konuda dirençli bir arkadaşımdır. Görüşüyorum arkadaşlarımla; onlar benim dostlarım, milletvekillerimiz.
Kesinleşen isimler var mı?
Onları açıklayacağım tabi zamanı gelince. Kimseyi töhmet altında bırakmak istemem. Amacımız bir kişi iki kişi üç kişi bir araya gelmek değil 50+1 almak. Ülkeyi yönetmek derdimiz bu.
İYİ Parti'den İsmail Ok ve İsmaik Koncuk'la görüşme oldu mu?
Hayır, kendileriyle öyle bir görüşmem olmadı o haber doğru bir haber değil. İsmail Ok ile üniversitede birlikte okuduk. Ben o zaman solcu öğrencilerle birlikteydim. İsmail Ok, ülkücü öğrencilerle birlikteydi. Üniversite yıllarından birbirimizi tanırız ama böyle bir görüşmemiz olmadı.
Kılıçdaroğlu'nun iktidar olacağız iddiası
Dostlarıyla var. Siyaset başkasının değneğiyle yürüyemezsiniz. Yıkılır bir gün. Kendinize güveneceksiniz önce. Diyeceksiniz ki "Biz ana muhalefet partisiyiz. Nasıl ki belediyeleri aldık bak. Biz tek başımıza geliyoruz."
İttifakları reddetmiyorum, yanlış anlaşılmasın. O ne zaman olur. Siz partinizi büyütürsünüz. 30-35-40-45 yaparsınız. Son ana gelir seçim sathı mahalline girersiniz dersiniz ki biz 50+1 alamıyoruz. Oturalım şu partilerle bir konuşalım dersiniz.
İttifak o zaman yapılır buna inanıyorum. Ama başlarken ittifakla çıkılmaz. Önce varmak için yola çıkacaksınız. Ve yoldan çıkmayacaksınız. Yüzde 25'i çantada keklik görmeyeceksiniz.
"Genel başkan cumhurbaşkanı adayı olmuyorsa iş başından bitmiş demektir"
Eşim balkona çıktı; "Cumhurbaşkanı adayımız belli oldu" dedi. Kim dedim, "Adını söyleyemiyorum, değişik bir adı var" dedi. "Ekrem gibi bir şey" dedi.
Ekmeleddin İhsanoğlu idi. Ben bunu grup başkanvekiliyken televizyondan öğrendim. 2018'e giderken Sayın Kılıçdaroğlu'na gittim. "Siz cumhurbaşkanı adayısınız" dedim. "Bu hak sizindir" dedim. "Değilim" dedi.
"O zaman beni aday göster, ben olayım" dedim. O zaman seçim yoktu ortada bunu söylediğimde. O zaman aday gösterseydi zaman sorunumuz da olmayacaktı.
Bir partinin genel başkanının aday olmaktan başka çaresi yoktur. Bence aday olmaya mecburdur. Bir parti ne için var?.. Bir siyasi partinin amacı nedir? Ülkeyi yönetmektir.
Ülkeyi nasıl yönetirsiniz bugünkü sisteme göre; cumhurbaşkanı olursanız yönetirsiniz. Peki, partinin birinci adamı kimdir genel başkandır. Genel başkan, cumhurbaşkanı adayı olmuyorsa zaten iş başında bitmiş demektir.
"CHP içinde Atatürk diyemeyen il başkanları var"
Benim kişisel bir husumetim yok kimseye karşı. Bana yapılan yanlışlar husumetim. Böyle bir derdim yok. Derdim memleket. Derdim memleketimin çocuklarının sorunları. Geleceğimiz. Derdim ortak çıkarlarımız. Hepimizin, memleketimizin çıkarları.
Onun için partide tabii ki yanlış şeyler görüyorum. Hani dedim ya, partinin 2 tane yanlışı var bence; bir, yola çıkmıyor, iki, yoldan çıkıyor. Yoldan çıkıyor derken. İlkelerinden uzaklaştı parti. Atatürk diyemeyen il başkanları var. Derdim bu.
CHP Atatürkçü yapıdan uzaklaştı
Kamuoyu biliyor zaten tek tek isimlerini zikretmem yanlış olur. Ama derdimiz… Derdim Atatürkçü yapıdan uzaklaşması. Partinin evlatlarına yapılan muameleler. Her yerde, Türkiye'nin her vilayetinde yoldan çıkan bir parti var. Sorunum bunlarla kişisel bir derdim yok.
Bir örnekle anlatayım size bunu. Menemen bunun çok güzel bir örneğidir. 20 yıldır bizim bir belediye başkanımız vardı Menemen'de. Tahir Şahin. Menemen'deki oyumuz yüzde 53. Mecliste'de çoğunluk bizde.
Tahir Şahin'i aday yapmadılar. Ya adam hırsız değil, beceriksiz değil. 20 yıldır belediye başkanı. Seçim kazanıyor üst üste. Daha önce Sayın Baykal'a muhalefet etmiş. Ona rağmen Sayın Baykal onu aday yapmış yeniden kazanmış.
Bu sefer aday yapmadılar. Muharrem İnce'ye kurultay delegesiydi. Muharrem İnce'ye imza verdi diye aday yapmadılar. Başka bir arkadaşı aday yaptılar o arkadaş da tutuklandı.
Belediye meclis üyemiz kaç tane orada İYİ Parti ile ortak; 18. Cumhur İttifakı'nın kaç tane 12. 30 Belediye meclis üyesi seçim yapacak yeni başkanvekilini seçecekler. 18 var bizim tarafta. Oylar 15-15 çıkıyor.
Demek ki 3 kişi, ya CHP'li ya da İYİ Parti'li, gitmiş karşı tarafa oy vermiş. Kuraya verdiler, kurada AK Parti'li kazandı. Yazık günah değil mi? Kendi partisine oy vermeyen bu üç belediye meclis üyesini kim seçti. Genel merkez seçti.
Sosyal medyalarına baktılar. Muharrem İnce'yi beğenmişse, retweetlemişse aday olamadı kimse. Kazanma şansı olmayan yerlerde koydular. Ya da mecbur kaldıklarında. Böyle belediye meclisi üyesi yazarsanız sonucu böyle olur.
Başka ilde daha örnek vereyim. Listeleri vereceksiniz değil mi İl Seçim Kurulu'na. Kim verir listeyi. Partinin ilk başkanı verir ilçe başkanı verir. İl başkanlarına bile güvenmediler.
Bir il bir belediye meclis adayına verdiler listeyi "Git bunu ver seçim kuruluna" diye, şimdi o da istifa etti MHP'ye geçti. İşte aday belirleme süreçlerinin hesabını vermeli bu yönetim.
Bakın neden sıkıntı çıkıyor biliyor musunuz? CHP'nin MYK'sının yarısı geçmişte bir başka partide CHP'ye karşı mücadele etmiş insanlardan oluşuyor.
Çok ciddi bir şey söylüyorum. MYK'nın yarısı, ben hayatımda CHP haricinde, kapalı olduğu dönemler hariç. O zaman SHP'deydi. Onun haricinde hiçbir başka siyasi partide çalışmadım. Hiçbir partide gönül bağı kurmadım.
42 yıldır 1979 ara seçimlerinde duvara CHP-Ecevit yazdım. 79 yılından bu yana bu partiye 42 yıldır hizmet ettim. Ama bugün CHP'yi yönetenlerin yarısı, MYK'nın yarısı geçmişte başka partiler lehine miting yapmış.
CHP aleyhine toplantılar düzenlemiş insanlardan oluşuyor. Dolayısıyla kendimi onların yanında yabancı hissetmeye başladım. Gönül bağım bu yüzden koptu. Yoksa ben bölücü falan değilim.
"Kaftancıoğlu'na Atatürk'ün askeriyiz demek militarist geliyor"
Cumhuriyetimizin kurucusuna, partinin kurucusuna "Ben Gazi Mustafa Kemal" derim. "Atatürk demem" diyor. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demek arkadaşımıza militarist geliyor.
Ben Mustafa Kemal'in askeriyim. Ben askeriyim. Ben yoldaşı falan değilim Atatürk'ün. O kadar büyük bir adam değilim çünkü ben. Anafartalar'da ben yoktum, Cong Bayırı'nda yoktum. Ben dünyada yoktum.
Mustafa Kemal'in yoldaşı İsmet İnönü yoldaşıdır. Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir yoldaşıdır. Bizim haddimize değil onun yoldaşı olmak. Biz Atatürk'ün Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Partisinin kurucusuna Atatürk diyemeyen bir il başkanı nokta. Girmem başka tartışmaya.
HDP BİZİ DESTEKLEDİ
Milletvekilliği seçiminde kimse kimseyi tanımaz. Kimse kimseyi yanıltmasın. Herkes partisine oy verecek. Milletvekilliği seçiminde HDP aday çıkarmadı İstanbul'da.
Bizi destekledi. Şimdi milletvekili seçimi var aday mı çıkarmayacak. Bir tane oy gelmez CHP'ye. Hesabı doğru yapmak lazım."
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın