Türkiye'nin Afrin operasyonu sonrası hem Türkiye'de hem de uluslararası kamuoyun bu sorunun cevabını merak ediyor. Yeni hedef Münbiç mi, Kandil mi, Sincar mı yoksa Fırat'ın doğusu mu? Aslında bu en çok merak edilen sorunun cevabı Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalar ve Türkiye'nin izlediği terörle mücadele politikasında gizli...
Suriye krizinde en net stratejiye sahip olan ve bunu sahaya yansıtan ülkenin Türkiye konumunda. Fırat Kalkanı Harekatı (FKH) ile birlikte Türkiye oldukça net bir pozisyon takındı ve Suriye sahasında adım atmaya devam ediyor.
Türkiye'nin bu etkin stratejisi hem Suriye krizi hem de terörle mücadelesinin kesişim noktasında oluştu. Kendi sınırları içinde teröre karşı süreklilik arz eden ofansif bir şekilde mücadele ederken bu kararlılığını sınır dışında da gösterdi.
Bu anlamda FKH ile terör koridoru senaryosuna ilk darbe vuruldu. Zeytin Dalı Harekatı (ZDH) ile Afrin bir başka terör örgütü olan PYD'den arındırıldı.
Münbiç mi, Sincar mı, Kandil mi yoksa Fırat'ın doğusu mu?
Cevap Hepsi. Nitekim ABD ile Münbiç pazarlıkları sürerken Sincar'da yürütülen operasyonlar bunun bir göstergesi. Irak hükümeti ile seçimlerden sonra varılacak bir mutabakat daha geniş kapsamlı operasyonları da masaya getirecektir.
Türkiye'nin bu askeri etkinliğinin başka bölgelerde de devam etmesini gerekli kılan şartlar hala mevcut. Türkiye için terör tehdidi hala devam etmekte. Bu açıdan her bir bölgenin dinamiği farklı olmakla beraber Münbiç, Sincar, Kandil ve Fırat'ın doğusu Türkiye'nin tehdit radarındaki öncelikli bölgeler.
Suriye ya da Irak'ta meydana gelebilecek bir boşluğun bu örgütlere alan açması da bir başka potansiyel tehdit. Dolayısıyla yeni bir harekat zamanlama ve şartların olgunlaştırılması ile birlikte söz konusu olacaktır.
ABD'NİN DAĞINIKLIĞI FIRSATA ÇEVRİLDİ
Öte yandan Türkiye'nin mevcut stratejisini devam ettirebileceği uluslararası şartlar da varlığını koruyor. Şöyle ki ABD'nin kararsız tutumu ve Rusya ile varılan mutabakatta herhangi bir değişim yok. Uzun süredir dillendirilen ABD yönetiminin dağınıklığı devam ediyor ve bu da bir fırsata çevrilmiş durumda.
ABD ile birlikte hareket etme refleksi korunmuş olsaydı ABD'nin bu dağınıklığı elimizi kolumuzu bağlayabilirdi. Ya da ABD kapsamlı bir strateji belirleyerek sahaya yansıtmış olsaydı bu durumda da Türkiye pozisyonunu güncelleyebilirdi. Ancak bu iki seçenek de gerçekleşmedi ve ABD'nin stratejik olarak kararsız bir noktada durması Türkiye'ye bir hareket alanı açtı ve Ankara bu alanı kullanmakta.
MGK toplantısının ardından yayımlanan sert açıklama da bu durumun bir göstergesi.
Bu açıklama ile Münbiç'in terörden arındırılmasının önemi bir kez daha vurgulanmış oldu.
TRUMP VE MACRON'UN AÇIKLAMALARI ETKİLEMEZ
Türkiye'nin Suriye ve terörle mücadele stratejisi gayet net. Trump ve Macron'un açıklamalarının Türkiye'nin yürütmekte olduğu bu stratejiyi etkilemesi beklenmemeli.
Fransa'nın Münbiç'e asker göndermesi de, ABD'nin Suriye'den çekilmesi de Türkiye'nin stratejik düzeyde bir değişime gitmesini gerektirecek gelişmeler değil.
Bilgileri Veysel Kurt, Sabah gazetesindeki köşesinden paylaştı.
Yorum Yazın