Sedat Peker, sosyal medyada yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
Gündemi yakından takip ederek, kamuoyunun üzerinde yaratılmaya çalışılan algıyı, yaptığı açıklamalarla dağıtan Peker, bu kez de Müslümanların hangi şartlarda zengin olması gerektiği ile ilgili düşüncelerine yer verdi.
‘’HANGİ MÜŞTERİ PROFİLİNE HİZMET ETMEK İSTERSİNİZ?'
Dün, Müslümanların zenginliği ile ilgili sosyal paylaşım sitelerinde yaptığı açıklamalara bugün verdiği örneklerle açıklık getiren Peker, dünkü paylaşımımın ruhunu tam olarak anlayamayan bazı arkadaşlarımız, ‘Müslümanların zengin olmasında ne kötülük var?’ demişler. Kesinlikle doğru söylemişler ancak benim anlatmaya çalıştığım asla ama asla bu değildi. Evet, Müslümanlar güçlü ve zengin olmalılar. Ama nasıl bir güç, nasıl bir zenginlik? Bundan 20 sene kadar önce gelir seviyesinin en alt grubunu oluşturan garsonlara, tezgâhtarlara, valelere sorsanız ‘Hangi müşteri profiline hizmet ederken, mutlu oluyorsunuz?’ deseniz, size düşünmeden verecekleri cevap, ‘’Dindar kimliği ön planda olan insanlar' olurdu. Bu cevaba karşılık, ‘Peki neden?’ diye onlara sorsanız şu cevabı alırdınız, ‘Abi diyelim ki serviste bir hata yapsak dindar olan müşteriler tebessüm edip, 'böyle şeyler için kendini üzme' diye hem hatamızı görmezden gelir, hem de moral verirlerdi.' Aradan 20 sene geçti. Bugün tezgahtarlara, garsonlara, valelere sorsanız ‘’Hangi müşteri profiline hizmet etmek istemezsiniz?' deseniz, size hiç düşünmeden ’Dindar kimliği ön planda olan insanlara hizmet etmek istemeyiz’ diyeceklerdir. Sorunuzun devamında, ‘Peki neden?’ diye bir soru daha sorarsanız mutlaka size şu cevap verilecektir; ‘Abi hiçbir hata yapmasak bile, durup dururken öfkelenip, durup dururken bağırıp, kızıyorlar. O yüzden mecbur olmasam hizmet etmek istemem’ diyeceklerdir" ifadelerine yer verdi.
KİBİR, KOMPLEKS, SONRADAN GÖRMEK
Peker açıklamalarının devamında ise “20 sene önceki alçak gönüllülüğümüz Sayın Cumhurbaşkanımızı iktidara taşıyan en büyük güçtü. Bugün ise ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı acaba kazanabilir miyiz?’ diye bizleri düşündürttüren en önemli etken ise bu devirde kibir ve komplekslerimizden dolayı gücümüzün yettiği bazı insanlara karşı yaptığımız bu tip kaba davranışlardır. ‘Peki 20 senede ne değişti de içimizdeki bazıları kibirli bir canavara dönüştü?’ Bu soruyu kendime çok sordum çünkü cevabını çok merak ettim. Bulabildiğim tek cevap bizden sonraki nesillerin daha iyi yetişebilmesi için Yüce Allah'ımızın bizi çocuklarımıza ve torunlarımıza karşı kötü örnek olarak gösterdiği oldu. Alçak gönüllü, varlıklı, samimi dindarları tenzih ederim. Maddi güce ulaşınca, sonradan görme olmanın kötülüğünü örnek olarak gören çocuklarımız ve torunlarımız bu tecrübeyle bir buçuk milyar Müslüman'ın beklediği rehber kavim, örnek kavim, kurtarıcı kavim olduklarının başarısını tüm dünyaya göstereceklerdir. Yüce Allah'ımızın kutsal kitabında inananlara müjdelediği, ‘Kafirler istemeseler de Allah nurunu elbet bir gün mutlaka tamamlayacaktır.’ görevini bizlerin hatalarından ders alan çocuklarımız ve torunlarımız Yüce Allah’ın izniyle mutlaka gerçekleştireceklerdir” şeklinde konuştu.
HER İKİ LİDERİN SEVGİSİNİ ASLA BOŞ YERE HARCAMAMALIYIZ
Sözlerinin sonunda ise Cumhur İttifakı'nı destekleyen vatandaşlara seslenen Sedat Peker, “Halkımızın Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı olan koşulsuz sevgisi ve de MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin Bilge Lider olması özelliğinin verdiği öngörüyle sağladığı destek bu seçimi de galibiyetle bitirmemizi belki sağlayacaktır. Ancak şunu unutmamalıyız her iki liderin halkın üstünde olan sevgisini şahsi hatalarımızla miras yediler gibi de asla boş yere harcamamalıyız” dedi.
Yorum Yazın