Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun iftiralarına sert yanıt: Belge olduğu öne sürülen kağıtların medya ile paylaşılması, savcılığa verilmesi çağrısında bulunuldu. Avukatlara sordum durum ne, henüz böyle bir girişim yok dediler. Madem bu belgeler elinde onları kürsüden sallamayı bırak ve git savcılığa teslim et. Bugüne kadar kürsüden salladığın her kağıt yalan çıktı. Bizim için önemli olan şahsımıza ve ailemize yapılan bu saldırının cevapsız kalmamasıdır. Bahsettiği şahısların hepsi 30 küsür yıllık iş adamları. Neydi bu zatın iddiası: Bu zat önce şahsımın çocuklarımın eniştemin dünürümün eski özel kalem müdürüm diye ifade ettiği o şahıs benim özel kalem müdürüm hiçbir zaman olmadı. Sende zerre kadar şahsiyet varsa Mustafa Gündoğan bana ne zaman özel kalem müdürlüğü yapmış, ispat et. Bu zat bir iş adamıdır. Az buçuk ticareti bilenler için burada hiçbir sorun yoktur. Tek sorun bu zatın iddia ettiği gibi yurt dışına giden tek kuruş para yoktur. Yurt dışına giden tek kuruş yok.
"Orman Bakanlığı Toplu Açılış Töreni"nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin en başında Mevlid Kandili'ni tebrik ederek başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada, İstanbul'un susuz günlerini hatırlatarak, "O dönemde su istasyonları vardı. İnsanlar ellerinde bidonla kuyruklarda bekliyorlardı. Evlerindeki küvetleri o sularla dolduruyorlardı. Bugünleri bize CHP zihniyeti yaşattı. Yaklaşık 2,5 milyar dolar borçla İstanbul Büyükşehir Belediyesini devraldık. Ümraniye'de patlayan çöplüğü hatırlayın. Bunlar CHP zihniyetinin ödettiği bedellerdi" dedi.
"ANLADIN MI KEMAL?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yerli ve milli anlayışı ortaya çıkardık anladın mı Kemal? Artık en büyük projeleri dahi kendi müteahhitlerimizle yapabiliyoruz.İstanbul'daki yeni havalimanı bunun en çarpıcı örneklerindendir" dedi.
"ÇEVRECİLİKTE BİZİMLE KİMSE YARIŞAMAZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: Yapılan barajlarla hem içme suyu hem tarımsal sulamada çok önemli mesafe kaydettik. Ülkemiz zirai gelir alanında dünyada 7. sıraya yükseldiyse gerisinde bu yatırımlar vardır. KKTC'ye de su götürdük. Bu dünyada uygulanabilir bir şey değidi. Bu adımı attık. Afrika'da da insanların içme suyuna kavuşmasını temin ettik. Her eserin temelini atarken açılış tarihini birazda öne çıkararak ilan ediyoruz. Belirlenen tarihte açılışı yapıyoruz. Bir başka başarılı olduğumuz alan ağaç dikimidir. Uygun alan olan her yerde ağaçlandırma çalışmalarını sürdürüyoruz. 2023'e kadar 7 milyar fidanı toprakla buluşturmuş olacağız. Çevrecilikte bizimle kimse yarışamaz. Boşuna konuşmasınlar. Yok greenpeace'ciymiş, şuymuş, buymuş... Kaç ağaç diktiniz? Biz yaptıklarımızla konuşuyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: SEN ANLAMAZSIN...
Bizim için tabiatın imkanları Rabbimize hamdimizin vesilesidir. Geçtiğimiz 15 yılda her konuda ülkemize adeta çağ atlattık. Eğitimde inşaa ettiğimiz dersliklerle öğretmen sayımızı 906 bine çıkarttık. Sadece üniversiteli öğrencilere burs vermedik, ilköğretimde olan öğrencilere de destek olduk. Kılıçdaroğlu bunları bilmiyor ki! Akşam başka sabah başka. Acaba bunlardan haberi var mı? SGK'nın başında görev yaptın! O görev yaptığın zamandaki yolsuzluklarını anlatacağım, nasıl batırdın onu anlatacağım: Vereceği cevabı söyleyeyim. Onu o zamanın Başbakanı yapsın der. Marmaray gibi Avrasya gibi Osmangazi gibi BTK Demiryolu hattı gibi projelere biz imza attık ve hayata geçirdik. Haberin var mı Kılıçdaroğlu? Yeni havalimanının ilk etabı önümüzdeki yıl hizmete girecek. Ekonomide, buraya iyi dikkat et, sen bundan da anlamazsın, biz geldiğimiz Türkiye'nin IMF'ye borcu vardı, Türkiye'nin artık borcu yok, senin bundan haberin var mı?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA YANIT
Kulağın var duymazsın, ağzın dilin var hakkı hakikati konuşamazsın. Sevgili dostlar bakınız, tilki yetişemediği üzüme koruk dermiş bunun örneği Kılıçdaroğlu. Geçtiğimiz 15 yılda ülkemizi büyütmek, her alanda muassır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için çok mücadele ettik. Bugün Türkiye güvenlikten ekonomiye kadar kritik bir dönemden geçiyor. Malesef ülkemizin bunca sorunu arasında birde ana muhalefet partisinin başındaki zatın hezeyanlarına cevap vermek zorunda kalıyoruz. Karşımdaki zatta hakka hukuka riayet gibi bir anlayış olmadığı için konuşmak zorunda kalıyorum. Ortaya attığı iddiaları ispata davet ettik. Dün partisinin grup toplantısında elindeki bir tomar kağıdı sallayarak dekontları bunlar dedi. Bu kağıtları ne gazetecilere ne adli makamlara vermedi. Avukatlar anında bunu ilgili savcılığa verin dedi. Bu ilk değil. Bir ara İsviçre'de hesaplarım olduğunu söyledi. Sonra rezil kepaze oldu. Dedim ispat et, ben b u görevi bırakacağım dedi. Yine aynısını söylüyorum, ispat ettiğin anda Cumhurbaşkanlığını bırakacağım dedim. Sende CHP'nin ve bu milletin başına bela olmaktan çekil!
"ONUN İÇİN BU MİLLET ONA ÇARKÇI KEMAL DİYOR"
Bunları açıklayacağız ortaya koyacağız ki bu tür insanlar bu ülkenin siyasetinden çekilsin. Kendisini ispata davet ettiğimizde öyle bir şey hatırlamıyorum diyerek çark etti. Onun için bu millet ona Çarkçı Kemal diyor. Bu zat bir ara da TÜRGEV'e arazi verildiğini söylemişti, yine ortaya bir şey koyamadı ve yine yüzsüzce gitti. Akla ziyan yalanları aylarca diline pelesenk etmişti. Altından kılozet... Seni davet ettim gel bakalım nasıl bir kılozet var. CHP'nin 2 tane FETÖ'cü milletvekili ABD'deki kumpasın içinde. Bu müfterinin o kadar çok yalanı var ki hangi birini anlatalım. Bunun adı... değerli kardeşlerim daha ileri gitmeyeyim. Bunun adı ana muhalefet değil, ana hıyanettir. Bu zatın başında olduğu CHP kayıptır. Türkiye gibi bir ülkenin ana muhalefet partisini bu hale düşürmeye hakkı yok. Bu partinin milletvekillerinin başka ülkelere belge bilgi taşıdığını biliyoruz. FETÖ'nün ellerine tutuşturduğu belgeleri yurt dışına götüren bu kişilere bunların hesabı sorulacaktır. Milli ve yerli duruş sahibi CHP'liler için üzülüyoruz. İnsan mindere çıktığı zaman karşsıında dengi sayılabilecek bir rakip istiyor. Siyaset için çıkıyorsunuz, karşınızda karikatür tipli birini buluyorsunuz.
"O KAĞITLARI KÜRSÜDEN SALLAMAYI BIRAK, SAVCILIĞA TESLİM ET"
Belge olduğu öne sürülen kağıtların medya ile paylaşılması, savcılığa verilmesi çağrısında bulunuldu. Avukatlara sordum durum ne, henüz böyle bir girişim yok dediler. Madem bu belgeler elinde onları kürsüden sallamayı bırak ve git savcılığa teslim et. Bugüne kadar kürsüden salladığın her kağıt yalan çıktı. Bizim için önemli olan şahsımıza ve ailemize yapılan bu saldırının cevapsız kalmamasıdır. Bahsettiği şahısların hepsi 30 küsür yıllık iş adamları. Neydi bu zatın iddiası: Bu zat önce şahsımın çocuklarımın eniştemin dünürümün eski özel kalem müdürüm diye ifade ettiği o şahıs benim özel kalem müdürüm hiçbir zaman olmadı. Sende zerre kadar şahsiyet varsa Mustafa Gündoğan bana ne zaman özel kalem müdürlüğü yapmış, ispat et. Bu zat bir iş adamıdır. Az buçuk ticareti bilenler için burada hiçbir sorun yoktur. Tek sorun bu zatın iddia ettiği gibi yurt dışına giden tek kuruş para yoktur. Yurt dışına giden tek kuruş yok.
"MANDA DERİSİ GİBİ YÜZ VAR"
Bu zatın söylediği yalan. Bu zat bir kez daha müfteri durumuna düştü. Yüzü kızaracak mı bilmiyorum. Maşallah kendisinde manda derisi gibi yüz var. Çamur at, tutmasa da izi kalır anlayışıyla bu zat hızla siyaset çöplüğüne ilerliyor. Kadına şiddetle ilgili sözleriyle zihin dünyasının ne kadar arızalı olduğunu görmüştük. Bu zatın daha bir yaşına girmemiş torununu nasıl SSK'lı yaptığını unutmadık. Rahmetli Savaş Ay, bu zatın ipliğini pazara çıkarmıştı.
AYRINTILAR GELİYOR...
Yorum Yazın