Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail’den Demir Kubbe hava savunma sistemi satın aldı. Yunan gazetesi Kathimerini’nin haberine göre anlaşma resmi olarak açıklanmasa da Lefkoşa ile Tel Aviv arasında imzalar atıldı.
Söz konusu haberde, Güney Kıbrıs’ın Türk İHA/SİHA’larına karşı kullanacağı Demir Kubbe’nin satışıyla ilgili prosedürlerin tamamlandığı ifade edildi. Güney Kıbrıs Genelkurmay Başkanı Demokritos Zervakis mart ayında İsrail’i ziyaret etmiş, söz konusu satışla ilgili İsrailli yetkililerle görüş alışverişinde bulunmuştu. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz da geçen hafta Rum mevkidaşı Charalambos Petrides’i konuk etmiş, askeri ortaklığa vurgu yapmıştı. Demir Kubbe’nin 70 kilometrelik menzili ile tüm adayı kapsayabileceği belirtildi. Sistem, İsrail-ABD ortak projesi olduğundan dolayı, her iki geliştirici ülkenin onayı olmadan üçüncü bir tarafa satış yapılamıyor. ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı 33 yıllık silah ambargosunu kısmi olarak 2020’de kaldırmış, Washington yönetimi kararın ölümcül olmayan savunma malzemelerini kapsadığını duyurmuştu.
Paravan şirketler kurup Kıbrıs'ın hem güney hem de kuzeyinde geniş araziler satın alan, Güney Kıbrıs Rus Yönetimi ile kurduğu askeri ittifakı haziran ayında bir ortak tatbikatla taçlandıran İsrail, Yavru Vatan'ın dibinde Türkiye'ye karşı en önemli adımını atmak üzere.
Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad gruplarının füzeli saldırılarına karşı geliştirilmiş ve dünyada en etkili hava savunma sistemlerinden biri olarak kabul edilen Demir Kubbe (Iron Dome) platformu, İsrail haricinde dünyada yalnızca Güney Kıbrıs'ta olacak.
Yakın mesafeden gelebilecek füze, uçak yahut dronlu tehditlere yönelik çok etkili bir çözüm olan Demir Kubbe, kolay taşınabilir özellikte olması nedeniyle Amerikan yönetimi tarafından Ukrayna şehirlerini korumak üzere bir süre önce İsrail'den talep edilmişti. Ancak Tel Aviv yönetimi bu talebi reddetti.
Kuzey Kore kaynaklı tehditlerden ötürü Güney Kore yönetiminin de Demir Kubbe'ye sahip olmak istediği biliniyor. Fakat Tel Aviv, yerli hava savunma sistemi konusunda Güney Kore'ye de ret cevabı verdi. Demir Kubbe'yi hem Ukrayna hem de Güney Kore'ye satmaktan kaçınan İsrail'in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin talebini itirazsız kabul etmesi dikkat çekici bulunuyor.
JERUSALEM POST 'ONLAR SEÇTİ' DEYİP SIYRILMAYA ÇALIŞTI
İsrail merkezli Jerusalem Post gazetesi, Yunan Kathimerini'nin Kıbrıs baskısına atıf yaparak "Kıbrıs yönetiminin hava savunmada Demir Kubbe'yi seçtiğini" yazdı.
"İsrail ve Kıbrıs, son aylarda askeri teçhizat alımları ve ortak tatbikatlar da dahil olmak üzere savunma işbirliklerini derinleştirdi" şeklindeki ifadelerle başlayan haberde, Güney Kıbrıs'a Demir Kubbe sevkine ilişkin anlaşmanın imzalandığı duyuruldu.
Kıbrıs'ın tüm hava sahasını kapsayacağı belirtilen Demir Kubbe, Kathimerini'ye göre Rumları "Türk SİHA'larından da koruyacak."
Geçtiğimiz mart ayında Güney Kıbrıs silahlı kuvvetlerinden Yarbay Demokritos Zervakis, İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kohavi'nin davetlisi olarak Tel Aviv'e gelmiş, sonrasında Lübnan sınırını gezerek burada Demir Kubbe bataryasını incelemişti. Daha sonra haziran ayında iki ülke arasında savunma ürünleri satın alım anlaşmaları imzalandı.
'UZUN VADELİ STRATEJİK ORTAKLIK'
Demir Kubbe anlaşmasını duyuran Jerusalem Post, Güney Kıbrıs Savunma Bakanı Charalambos Petrides'in şu ifadelerine yer verdi:
"Kıbrıs (GKRY) ile İsrail arasındaki savunma işbirliği büyümeye ve genişlemeye devam ediyor. Bu işbirliğinin mükemmel ikili ilişkilerimizle paralel olması ve komşu ülkelerin barış ve istikrarı teşvik etmek için nasıl çalışması gerektiğini yansıtmasından gurur duyuyoruz. Kıbrıs (GKRY) ve İsrail, Doğu Akdeniz'in güvenliği konusunda aynı görüş ve tutumları sürdürüyor. İki ülke arasındaki ilişkiler ortak çıkarların bile ötesine geçiyor. Savunma işbirliğimizi derinleştirmek için çalışacağız. İsrail ile uzun vadeli stratejik bir ortaklık kurduğumuz için mutluyuz."
Haziran ayında askeri gemilere binen yüzlerce İsrail askeri, Güney Kıbrıs'a çıkarma yapmış ve iki ülke -sözde Hizbullah güçlerine karşı- bir senaryo dahilinde ortak bir düşmana yönelik operasyonu çalışmıştı. Chariots of Fire (Ateş Arabaları) adı verilen tatbikat, İsrail'in Kıbrıs'a yönelik attığı en somut adımlardan biri olmuştu.
Kaynak:trhber
Yorum Yazın