"Milleti sokağa dökemezsiniz" diyerek imama saldıran sanık hakkında verilen ceza, gerekçelerin yetersiz bulunması nedeniyle bozuldu.
Ezan ve sela okuyan Küçükçekmece Gültepe Camisi İmamı Mustafa Baki'nin üzerine yürüyüp engel olmaya çalıştıkları iddia edilen sanıklar Kenan Gülşen ve Nait Yılmaz "üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme", "görevi yaptırmamak için direnme" ve "hakaret" suçlarından İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesitarafından yargılandı.
1 YIL HAPİS
Sanıklardan Gülşen'e "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçundan mağdurun şikayetinden vazgeçmesi ve suçun işleniş şeklini dikkate alarak, 7 bin lira para cezasına çarptırılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, sanık Yılmaz'a ise mağdurun yapması engellenen görevinin, suç tarih ve saati itibarıyla kamuoyu ve Türkiye'nin geleceği açısından önemini göz önünde bulundurarak, "görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 1 yıl hapis cezası verdi.
PARA CEZASI
Heyet, Yılmaz'a verilen hapis cezasının 6 bin lira para cezasına çevrilmesine hükmetti. İki sanığa adli para cezası verilmesinin ardından, sanık avukatları istinaf talebinde bulundu.
Dosya incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi'ne geldi.
İncelemelerini tamamlayan daire, sanık Kenan Gülşen hakkında "hakaret" suçundan verilen cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vererek, sanık hakkında verilen cezayı uygun buldu.
"NE EZANI, NE SELASI, MİLLETİ SOKAĞA DÖKÜYORSUNUZ"
Daire inceleme dosyasında, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, sanık Nait Yılmaz'ın sela okuyup camiden çıkan imam Mustafa Baki ile karşılaştığında "Ne ezanı, ne selası, milleti sokağa döküyorsunuz. Cumhurbaşkanı alınmıştır. Bu iş bitmiştir." diyerek üzerine yürümeye, vurmaya kalkışması şeklindeki eyleminin, mağdur olan imamın belli aralıklarla okuması gereken ezan ve salayı okuyamamasına neden olduğu kabul edilmek suretiyle "görevi yaptırmamak için direnme" suçunun oluştuğunun belirtildiğine yer verdi.
YETERSİZ GEREKÇE
Yerel mahkeme tarafından gerekçelerin belirtilmesine rağmen eylemin mağdurun sela ve ezan okuma görevini bitirip cami önünde halkı bilgilendirdiği sırada gerçekleştiğini belirten daire, somut olayda, mağdurun icrasına başladığı veya devam ettiği bir görevin bulunmadığını, bu fiilin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle mağduru yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan ve sanığın, mağdurun daha sonra gerçekleştireceği görevleri engellemeye çalıştığı kabulüne nasıl ulaşıldığı denetimine olanak sağlayacak şekilde açıklanıp gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulduğunu kaydetti.
Sanığın sabıkasız olması, sanığa yükletilen suçlardan dolayı mağdurun somut maddi zararının bulunmadığını açıklayan daire, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına uygulanmasına engel teşkil etmemesi ve mağdurun şikayetinden vazgeçmiş olması karşısında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmadığını belirtti.
HÜKÜM BOZULDU, DOSYA GERİ GÖNDERİLDİ
Sanık Nait Yılmaz'ın avukatının istinaf iddialarını bu gerekçelerle yerinde gören daire, sanık hakkında verilen hükmün bozulmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine kesin olarak karar verdi.
Yorum Yazın