Hukukçu Cem Kaya, sandıkta yapılan oy hırsızlığının müthiş organizeli bir işlem olduğunu belirterek, "23 Haziran gecesi Binali Yıldırım kazanırsa 31 Mart’ta oyları çalan güç hukuki bir kaos çıkarmak isteyebilir" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin iradesini sandığa yansıttığı 31 Mart seçimlerine fitne fesat karıştırılarak oyların çalındığı ortaya çıkarılmış, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) da bu usulsüzlüğü fark edip İstanbul'da seçimlerin 23 Haziran'da tekrar yapılmasına karar vermişti. YSK'nın verdiği bu karara karşı çıkarak hukukun üstünlüğüne saygı duymayan CHP de, Türkiye karşıtlarının ekmeklerine yağ sürerek ülkemizi yangın yerine çevirmek istiyor.
Milat Gazetesi'ne verdiği röportajda seçimde yapılan hırsızlığı ve YSK'nın verdiği kararı değerlendiren Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkan Yardımcısı Avukat Cem Kaya, 31 Mart’tan sonra YSK tarihinde görülmeyen bir hukuki serüven başladığını ifade ederek, “AK Parti ve MHP’nin başvurusu üzerine 39 ilçede son derece sıkıntılı oy sayım döküm işlemi yapıldığı görüldü. Geçersiz oylarla birlikte tüm oyların sayılması yönünde İlçe Seçim Kurulları tarafından kararlar alındı. 1 Nisan’ı 2 Nisan’a bağlayan gece geç saatlerde CHP’nin apar topar adliyenin kapalı olduğu bir saatte İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanlığı’na başvurusu üzerine derhal oy sayım döküm işlemlerinin durdurulmasına karar verildi” ifadelerini kullandı.
"8 buçuk milyondan 300 bini sayılabildi"
8 buçuk milyon oydan neden sadece 300 bin oyun sayıldığı konusuna da değinen Cem Kaya, “İl ve İlçe Seçim Kurulları bu hususta tedbir kararı veremez. YSK AK Parti Temsilcisi Recep Özel’in müracaatı üzerine 11’de 11 ittifakla YSK, İl Seçim Kurulu’nun vermiş olduğu bu kararı kaldırdı fakat geçersiz oyların tamamının sayılmasına, tüm oylarla ilgili olarak sayım talebinin de durdurulmasına karar verdi. Böylelikle 8 buçuk milyondan sadece 300 binlik geçersiz oy sayılabildi” dedi.
800 bin oyda 16 bin oyun erimesi durumunda 8 buçuk milyon oyda çok büyük bir farkla AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Adayı Binali Yıldırım'ın kazanacağını belirten Avukat Kaya, "Önce İl Seçim Kurulu kararı, ardından YSK’nın tedbiren durdurma eksik kararı durumu bu noktaya getirdi." açıklamasında bulundu.
CHP'nin mazbata gaspı
Sandık hırsızlığına itiraz sürecinde verilen kararlara daima karşı çıkan, milletin iradesini gasp etmeye çalışan CHP'nin tarihindeki mazbata gaspına ışık tutan Avukat Cem Kaya, 1963 yerel seçiminde CHP adayı Haşim İşcan’la Adalet Partisi Avukat Nuri Erdoğan’ın seçime girdiğini ifade ederek, "Adalet Partili Nuri Erdoğan seçimi farkla kazanmasına rağmen CHP itiraz etti, mazbatayı CHP adayı İşcan’a verdirdi. Gerekçesi de avukatlıktan istifa eden Erdoğan’ın istifayı kendi kurumuna vermediği bahanesiydi. Seçimi iptal ettirip mazbatayı İşcan’a verdiren CHP’ye göre mazbatayı kendi adayı alınca hukuk, YSK var, seçim iptal ettirilip yeniden seçime gidilince yok” dedi.
"Yedek planları, kaos çıkarmak"
31 Mart’ta sandıkta yapılan oy hırsızlığının FETÖ ve PKK’nın da ötesinde yine onların lehine müthiş organizeli bir işlem olduğunu ifade eden Cem Kaya, “15 Temmuz’da yapmak isteyip de başaramadıklarını sandık darbesiyle yaptılar. 23 Haziran gecesi Binali Yıldırım kazanırsa 31 Mart’ta oyları çalan güç hukuki bir kaos çıkarmak isteyebilir” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın