Şarap kokan maşalardan barut kokan paşalara

Şarap kokan ‘maşa’lar tarihe gömülürken, barut kokan ‘paşa’lar tarih yazıyor. Geçmişte, ‘irtica birinci tehdittir’ diyen, terör örgütünün eylemlerini ise BBG evi gibi gözetlemekten öte gitmeyen, peygamber ocağında ‘alkol’ü bir meziyet gibi gösteren ve milli iradeyi ayaklar altına alan FETÖ’cü-28 Şubatçı kafadan arındırılan TSK, hem sınırda hem de Suriye’de terör unsurlarına kan kusturuyor. Darbeci zihniyetten kurtulan ve özüne dönen TSK, dosta güven, düşmana korku salıyor.

Milletin gözbebeği olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) zayıfladığı, artık savaşamaz hale geldiği yönünde yapılan yaygaraların “algı operasyonu” olduğunu gözler önüne seriyoruz. Fetullahçılardan ve vesayet odaklarından temizlenen Türk Silahlı Kuvvetleri adeta destan yazıyor. 28 Şubat sürecinde, ‘irtica’ söylemleriyle oyalanıp, asil vazifesine tam odaklanamayan TSK, bugün iç ve dış düşmanların belini kıracak operasyonlara imza atıyor. Düne kadar burnunun ucundaki örgüt kamplarına operasyon düzenleyemeyen; darbecilerin üst yönetimde yer almaya çalıştığı TSK, darbecilerden arındıktan sonra artık bugün dünya çapında ses getiren harekatları ile dosta güven düşmana korku salıyor.

Katılım bitti, örgüt çöktü

Barut kokan paşaların görevde olduğu TSK tarih yazıyor. FETÖ’den temizlenen ve 28 Şubat kafasından arınan TSK, hem içeride hem dışarıda zafere doğru koşuyor. 90’lı yılların ortasında ve 2000’li yılların başında PKK’ya katılım had safhadayken, nokta atışı operasyonlarla büyük darbe alan terör örgütüne katılım son yıllarda nerdeyse sıfıra indi. Terörü geri plana atarak, irtica safsatasını ana unsur olarak hedefleyen darbeci zihniyetin döneminde örgüte katılım 30 bine ulaşırken, terörle mücadelede yeni konseptin hayata geçirildiği 2016 yılında 703, 2017’de 161, 2018’de 136, 2019’da 130 olurken, 2020 yılı itibariyle bu rakam 5’e kadar düştü.

Pkk’yı tehlikeli bulmadılar

“İrtica PKK’dan daha tehlikelidir” diyen 28 Şubatçılar döneminde öldürülen teröristlerin sayısı bir yılda 100’ü bile bulmazken, teröristlerle mücadelede Mehmetçik ile omuz omuza veren emniyet mensuplarımız, örgüte son yılların en ağır darbelerinden birini vurdu. Terör örgütü PKK’ya hava ve kara operasyonlarıyla göz açtırmayan güvenlik güçleri, 134’ü sözde üst düzey, toplam 1668 teröristi etkisiz hale getirdi. CHP’li vekil Sezgin Tanrıkulu’nun karşı çıktığı, PKK’lıları tavşan gibi avlayan SİHA ve İHA’lar ise bir yılda 34 bin 227 saat uçuş gerçekleştirerek örgüt mensuplarını nefessiz bıraktı.

Örgüt bir günde çökertildi

Daha düne kadar Kuzey Irak’a hava harekatı bile düzenleyemeyen Türkiye, bugün sırasıyla Fırat, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı isimli geniş çaplı operasyonlar ile sınır ötesinde gövde gösterisi yaptı. Yıllarca “PKK’lı teröristleri BBG evinde gibi izliyoruz” diyerek şov yapan ancak Kato’ya bile giremeyen zihniyetin tasfiyesi ile yeniden doğan TSK, 14 saatte Cerablus’u, bir günde Dabık’ı, 4 günde Resulayn ve Tel Abyad’ı, 12 günde Azez’i, bir ayda El Bab ve 58 günde Afrin’i teröristlerden temizledi. Teröre her yıl yüzlerce vatandaşını kurban veren, yine bir o kadar da asker ve polisini şehit veren Türkiye, Suriye’deki tüm unsurlarını kullanarak rejim ve destekçilerine ateş olup yağdı. Ateşkesi sağlamak üzere İdlib bölgesinde bulunan TSK, çok kısa sürede 2557 rejim unsuru, 2 uçak, 8 helikopter, 135 tank, 5 hava savunma sistemi,  77 zırhlı araç, 86 obüs, , 9 mühimmat deposunu etkisiz hale getirdi.

Hatay’da sınırın sıfır noktasındaki Taktik Komuta Yeri’nde Bahar Kalkanı Harekatı ile ilgili bilgi veren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Harekat kapsamında; 2 savaş uçağı, 2 İHA, 8 helikopter, 135 tank, 5 hava savunma sistemi, 86 top/obüs/ÇNRA, 16 tanksavar/havan, 77 zırhlı araç, 9 mühimmat deposu, 2 bin 557 rejim unsuru ve askeri etkisiz hale getirilmiştir. Bizim tek isteğimiz rejimin katliama son vermesi ve göçün önlenmesidir” dedi.

Bugüne kadar 2 bin 557 rejim askeri öldürüldü.