Ülkemizi 90’lı yılların karanlık atmosferine geri götürmek isteyen kirli eller ‘bilindik’ senaryolarını yeniden devreye soktu. 2023 seçimlerine giden süreçte iktidarı zayıflatmaya çalışan zihniyet, Samsun’daki Atatürk Anıtının yıkılmaya çalışılması ve Edirne’deki Adalet Anıtının yakılması gibi provokatif eylemleri mütedeyyin kesime yıkmaya kalkıştı. Ancak, Samsun’daki olayı alkollü olan iki işgüzarın, Edirne’deki olayı ise akli dengesi yitik bir şahsın gerçekleştirdiği öğrenildi.
Stratejilerini kaos ve kargaşa üzerine kuran eski Türkiye artıkları, 2023 seçimlerine giden süreçte miadı dolmuş kirli senaryoları yeniden sahneliyor. Daha önce Alevi vatandaşların evlerini işaretleyerek halkı tahrik eden provokatörler, şimdi de Samsun İlkadım’daki Atatürk heykelinin ayağına halat bağlayarak, Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde bulunan Adalet Anıtını yakarak azgın azınlığı tahkim etmeye ve ülkeyi yeniden 12 Eylül ile 28 Şubat’ın puslu atmosferine sürüklemeye çalışıyor. Akit’e konuşan uzmanlar, sabıkalı iki ayyaş ve bir deli tarafından tertip edilen ‘seçim’ ayarlı provokasyonlara gelinmemesi uyarısında bulundu.
Bilinçli bir provokasyon
ASSAM Güvenlik ve Strateji Uzmanı Ersan Ergür: “Bugün geldiğimiz noktada halkın oyunu almış ve teveccühünü kazanmış mevcut iktidarı bulunmuş olduğu koltuktan ve yönetim merkezinden etme imkânlarının olmadığını fark edenler yeniden miadı dolmuş senaryoları sahneye koyuyor. Sanki bu saldırıları iktidar gerçekleştiriyormuş gibi bir imaj çizerek, kafaları karışık, fikirleri İslam çizgisinden uzak insanları bir noktada konsolide ederek ve galeyana getirerek Türkiye’de bir çatışma ortamı çıkarmaya çalışıyorlar. Dikkat ederseniz, Samsun’daki Atatürk heykeline yönelik provokasyonun hemen akabinde bir ritüel yapıldı. El ele tutuşan insanların bu ritüeli de aslında bu yapılan saldırılar kadar provokatif bir hareket. Bu nümayişin de aynı şekilde değerlendirilmesi gerekir. Türkiye’nin şahlanışının önünde set çekmek isteyenler bu gibi olayları geçmişte de bilinçli olarak yapmıştır. Saldırıların temelinde iki kutuplu bir çatışma ortamını ortaya koyarak iktidarın demokratik süreçten uzaklaştığı ve Türk toplumunun barışını tesis edemediği yönünde bir algı oluşturarak seçime giden süreçte muhalefet için avantajlı durum oluşturulmaya çalışıyor.”
Menemen olaylarını istiyorlar
Güvenlik Uzmanı ve Emekli Albay Mustafa Hacımustafaoğlulları: “İslam ve millet düşmanlarının, Cumhuriyet tarihi boyunca dindar halka karşı kullandığı saldırı argümanlarının başında Atatürkçülük ve laiklik geliyor. Bu milletin tarihine düşman olanlar açıkça, ‘Biz İslam’a ve bu milletin dinine karşıyız’ diye yüreklice düşmanlıklarını ortaya koymak yerine alçakça provokasyonlara imza atıyorlar. İrtica paranoyasını hortlatmak için bu tür saldırıları gerçekleştiriyorlar. Milleti karşı karşıya getirmek, ülkeyi kaosa sürüklemek ve toplumsal barışı bozmak için tıpkı Menemen gibi birileri tarafından ortaya konulan tertiplerdir. Kendilerine Atatürkçü diyenler, bunu İslam’a saldırmak için maske yapıyorlar. Helvadan yaptıkları putları yiyen cahil putperestler gibi sahte Atatürkçüler de bu milletin mukaddesatına saldırmak için heykellerin arkasına saklanıyorlar. Bu olaylar, ülkeyi 12 Eylül ile 28 Şubat’ın puslu atmosferine sürüklemeyi amaçlıyor.”
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın