SP’de tavanın yapamadığını, taban yapacak (mı?)!

Öncelikle şunu hatırlatayım..

Saadet Partisi’ne yönelik bir önyargım yok.

Gönlüm arzu ederdi ki, kimseden “Barajı kaldır” isteğinde bulunmasına gerek kalmaksızın, çatır çatır barajı geçsinler, doğru icraatta siyasi iktidara yön göstersinler..

Tek başına seçime girsin, barajı da geçsin, çizgisinde hiçbir yalpalama yapmadan alnının teri ile hakettiği yere gelsin..

Belki şartlar gereği..

Belki rakiplerinin daha fazla çalışması..

Belki Türkiye’deki dindar insanları engellemek isteyenlerin şirretliğinin, seçmeni AK Parti çatısı altında toplamasından dolayı, Saadet Partisi beklenen çıkışı, bir türlü yapamadı.

AK parti ile ittifak görüşmeleri de netice vermeyince..

AK Parti’nin, MHP ile.. BBP ile.. Hatta kısmen cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından HÜDAPAR ile yaptığı ortaklık..

Saadet Partisi ile gerçekleştirilemeyince..

Onlar da gittiler, CHP ile ittifak kurdular..

“Gelişmelerden şu sorumlu, bu suçlu” noktasında değilim.

Çünkü o günler geçti..

Bu bağlamda, herkesin savunmasına da saygı gösteririm..

Zira AK Partili şunu diyebilir: “Bakın biz MHP ile anlaşmışız. BBP ile anlaşmışız.. Hatta HÜDAPAR ile, alternatif cumhurbaşkanı adayı göstermemeleri konusunda, kendilerini ikna etmişiz. SP ile anlaşamadığımıza göre, suç bizde değil, SP’dedir.”

Saygı duyarım..

SP kurmayları da..

“AK Parti kadroları, bizim içimizden çıktı.. Ne demek, ‘Kendi ambleminizle seçime giremezsiniz. İttifak yapıyorsak, AK Parti’nin listelerinde adaylarınızda yer alır. Ayrıca AK Parti-SP ittifakı şeklinde bir anlaşmaya gerek yok’ itirazları da ne oluyor? MHP’ye tanınan hak, SP’ye niye verilmedi” diyebilirler..

Buna da saygı duyarım..

Ama hepimizin, özellikle de Milli Görüş çizgisinin, bir B planı olması gerekmez mi?

“Olması gereken” gözü ile baktığımız ittifak gerçekleşmediğinde, Milli Görüş çizgisine zarar verilmeyecek şekilde farklı bir alternatif ile yola devam edilmesi gerekmez miydi?

Nedir bu savrulma?

Nedir bu, CHP ile ittifak kurma..

Sakın, bana “Erbakan Hoca da, 1973’de CHP ile koalisyon hükümeti kurmuştu” itirazında bulunmasın..

Erbakan Hoca, tek bir Milli Görüş sevdalısının oyunu, CHP’ye yarayacak şekilde kullandırtmamıştır..

Evet, CHP ile koalisyon hükümeti kurmuştur.

Çünkü Adalet Partisi, o tarihte MSP’ye sırtını dönmüştür..

Ama hükümet kurarken, CHP’ye teslim olmamıştır. CHP’nin kazanımlarda bulunacağı bir fırsatı kendilerine vermemiştir..

Ne yapmıştır?

Hükümet protokolüne şartlarını dikte ettirmiştir..

Çok sıradan bir örnek..

“Milli Eğitim Bakanı sizden olsun ama.. İmam Hatiplerin orta kısmının hemen açılmasına onay verin” demiş ve bunu gerçekleştirmiştir..

Erbakan Hoca’nın, kendi çizgisini CHP’ye kabul ettirmesi ile..

Bugün SP’nin kendisini CHP’ye teslim etmesi arasında, uzaktan yakından bir benzerlik bulunamaz..

Bugün SP’nin CHP ile kurduğu ittifak, maalesef CHP listesindeki bazı solcuların, kendi oyları yetmediği halde, dindar insanların desteği ile milletvekili olmasını sağlayacak bir sonuca gebedir..

AK Parti ile yarışan CHP, % 1 veya % 2 eksiği kaldığı durumlarda..

SP ile bu eksiğini dolduracak, AK Parti’den arta kalan milletvekillerini, SP desteği ile, haketmediği halde alabilecektir..

Bunun vebali, SP’li seçmenin sırtına yüklenecektir!

Şu olsa, kesinlikle itiraz etmem..

SP, aynı çizgideki bir siyasi parti ile ittifak yapsa. Ona milletvekili kazandırsa..

İtiraza hakkımız olmaz..

Ama..

Milli Görüş’ün tüm ilkelerine zıt bir siyasi partiye, milletvekili kazandıracak bir ittifak karşımıza çıkarsa..

Burada hem SP tavanına..

Hem de SP tabanına..

“Hop arkadaş, ne yapıyorsunuz siz?” deme hakkımız doğar..

Tavana yapacağımız hatırlatmanın süresi geçti..

İttifakı yaptılar..

Artık dönülmesi pek mümkün değil..

Ama iş bitmiş değil..

SP tavanının yapamadığını, SP tabanı halen yapma imkanına sahip..

Bazı SP’liler, “Gönülümüz AK Parti ile ittifakta idi. Ama onlar bizi ittiler. Ne yapalım, zorla güzellik olmuyor..” diyerek, seçimde oy kullanmasa dahi, itiraz hakkımız olmayabilir..

Ama..

Saadet Partisi’ne oy veriyormuş gibi sandığa gidip..

Tek bir SP’li dahi.. CHP’ye yarayacak oyu sandığa atarsa..

Bunun vebalinin altından kalkamayacağını, hatırlatmamız gerekir..

İlk defa böyle bir sistem uygulandığı için, hatırlatayım..

Sadece SP’ye oy verme hakkınız yok, arkadaşlar..

Sandığa gittiniz. Pusulayı elinize aldınız. Millet ittifakı başlığı altındaki partilerin isimleri arasında SP’yi buldunuz ve sadece onun altındaki daireye mührü bastınız..

Bunu anlamı ne?

Bunun anlamı, “SP’ye bir oy” değil..

“Önce, CHP’ye bir oy” demek..

Milletvekili dağılımında, CHP’nin aldığı oya bir oy eklenmesi ile hesabın yapılması demek..

Sonra..

“SP’nin oyları, o seçim bölgesinde milletvekili seçilecek sayıya yükselmiş ise, SP’ye de bir oy” demektir..

Yoksa..

SP’nin % 5, % 6 hatta % 8’lerde oy aldığı hiçbir yerde, milletvekili kazanması mümkün değildir..

SP’ye verilen oylar, % 20, %21, % 22’lerde oy alan CHP’nin hanesine bir artı oy ile eklenecek ve gerçekte CHP’ye bir fazla milletvekili kazandırabilecektir..

Saadet Partili kardeşlerimiz, buna razı iseler..

Kızlarının yıllardır üniversiteye gidememesine sebep olan CHP’lileri sevindirmek istiyorlarsa..

Kur’an kurslarını kapatarak, onlara yaş engeli koyarak, Allah’ın da gazabını üstlerine çeken bir partinin daha fazla milletvekili çıkartmasına katkı sunmak istiyorlarsa..

Biz onlara ne diyebiliriz ki?

Onlardan ne isteyebiliriz ki?

Tekrar belirtiyorum..

SP’lilerin, “Bu ittifakı biz istemiyorduk” deme hakları olabilir..

“Bu ittifaka bizi AK Parti mecbur etti” deme hakları olabilir..

Ama sandıkta..

CHP hanesine eklenecek bir tek oy kullanma hakları olamaz..

Çok istiyorlarsa, kendi genel başkanlarına, cumhurbaşkanı seçiminde oy versinler..

O oy, hiçbir şekilde, CHP’ye bir katkı sunmaz..

Tayyip Erdoğan’a bir çelme takmış olurlar..

Bana sorarsanız, onun da vebali vardır.

Ama.. Milletvekili seçiminde, SP’ye oy verirlerse, o vebalin altından, kesinlikle kalkamazlar!